"Senin burada ne işin var lan?" dedi Arel.
"Yardıma ihtiyacım var. Peşimde 2 kişi var ve bırakmıyorlar peşimi! Kolumdan tutup evlerine sürüklediler, evlerine en yakın olan ev de burasıydı." dedi Buğra.
Şokla birlikte hep bir ağızdan "Eda ve Seda" dedik.
"Evet, evet isimleri öyle bir şeydi. Birbirlerine seslenirken duydum." dedi.
Herkes bir anda dönüp Çakır'a baktı. Çakır kapıya yaklaştı. "Evet onlar benim kankiler."
Buğra soluk soluğa "Mümkünse benden uzak tut onları, bir deli eksikti!" dedi.
Çakır güldü. "Deli mi bu benim kankilerim için az bile kalır. Sen onları tanımıyorsun."
"Artık ne olurlarsa olsunlar da bana bulaşmasınlar. Tam tamına yarım saattir koşuyorum peşimi bırakmaları için ama yok!" dedi Buğra.
"Bırakmazlar, normaldir. Yine iyi daha yakalamadılar." dedi Çakır.
"Al peşimden artık!" dedi Buğra.
Çakır kapıya yaslanıp " Anlaşabilirsek neden olmasın" dedi.
"Nasıl yani?"
"İstersen buyur geç, içeride konuşalım." dedi Çakır.
Buğra ilk başta Bi teredütte kaldı. Daha sonra ürkek adımlarla içeri girdi. Biz 10 kişi o tek kişiydi çünkü.
Koltuğa oturdu, hepimize tek tek baktı. Ama gözünü Caner'den alamadı.
"Hayırdır bir problem mi var?" diye sordu Caner.
"Elini arkandan çekiyorsun ya ona şaşırdım. Gerçi pantolonun baya yırtılmış onu gördüm.". dedi Buğra.
"Hassiktir!" diyerek odaya koştu Caner. Buğra 'ya sinirlenirken pantolonunu unuttu çocuk.
"Yağız?" Buğra afalladı.
'"Buyur benim" dedi yağız.
Buğra kendine gelmeye çalışarak "senin ne işi var burada?" dedi.
Yağız güldü. "Arkadaşlarımla oturuyorum öyle." Buğra'nın küçümser bakışını görünce. "Hayırdır ne oldu, arkadaşlarımla oturamaz mıyım?" dedi.
"Demek arkadaşların oldular!" dedi Buğra.
"Evet hemde en yakın dostlarım." dedi Yağız yavaşça arkasına yaslanarak.
Buğra tek kelime etmeden sustu. Yağız'ın dediği ağır gelmiş olmalı ki 5 dakikadır sessizce sadece Yağız'a kitlenmiş durum da oturuyor.
"Bi problem mi var?" diye sordu Yağız.
"Yok ne problem olucak. Dostlarınla oturuyorsun ona sevindim." dedi Buğra dostların kelimesine vurgu yaparak.
Yağız memnun bir şekilde gülümseyerek. "Hem de çok kaliteli insanlardır kendileri. Tabi karaktersizler bunu anlayamaz. Onlara ters bi durum bu." Çaktı doksana.
"Benim arkadaşım olduğunu unuttun mu?" dedi Buğra.
Yağız "Pardon!? Ha eski arkadaş demek istedin. Evet hatırlıyorum ama insan bazen hata yapabiliyor." dedi.
Buğra burnundan soluyordu. Yağız yine de devam etti konuşmaya. " Ha bide o iki deli kız dediğin varya onlarda arkadaşlarım ve emin ol onlardaki akıl sende yok. Çok zekiler. Keşke onlardaki takılın %10 u en azından sende olsaydı. "
Yağız arka arkaya kaleye gol atıyor be. Helal sana çocuk.
Buğra sadece sustu. E bi zahmet de sussun yani. Çakır ortaya atladı. "Buğracım şuan yaptığın gerçekten çok mantıklı bence de hiç konuşma, senin yerine ben yerin dibine girdim. En azından bizim önümüzde olmasın bu! Hani düşmanız ya sonuçta."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOLEJ GÜNLÜĞÜ 3 - SON YIL
Genç KurguYaz tayfasının ateş kolejine gelmesiyle birlikte eğlence, aşk, kavga ve salaklık hiç eksik olmayacak bu yıl.