-Ö.H 57-

6.9K 283 117
                                    

Medya'da Dua Lipa/ Break My Heart

Dünden öğren, bugün için yaşa, yarın için umut et.
______________________________________
4 Ay Sonra

Son dersin bitmesiyle okuldan çıkış yapmıştım. Buhre bu dönem aramızda değildi, tayini çıkmıştı. Bejna Ankara'da kazanmayı başarmıştı ve hemşirelik okuyordu, yeğenim yedi aylıktı ve sağlıklıydı. Bejna okuluna hamile haliyle devam ediyordu, dokuzuncu aya gelince donduracaktı galiba. Ader ise geçen senede olduğu gibi yine Ankara'da okuyordu ve bu yıl üniversite sınavı vardı. Konuştuğumuzda söylemişti Mardin'e dönmek istemiyorum diye. Tercihleri arasında Mardin yer almayacaktı.

Asena'm benim minik kardeşim on aylıktı. Bir yaşına girmesine iki ay kalmıştı. İkizlerde sekiz aylıklardı ve hepsi iyiydi. Baran ve Jinda tekrar konağa gelmişlerdi.

Haje ve Korkut ise Haje'nin üniversitesi için Antalya'ya yerleşmişlerdi. Haje Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünü kazanmıştı, gelecekte şirkette çalışabilmek için bu bölümü seçmişti. Güzel bir şekilde devam ediyordu okumaya. Tatilde buraya geleceklerdi zaten.

Ömer ise Bejna ile aynı üniversitede Bilgisayar Mühendisliğini kazanmıştı. Tercihlerinin hepsine Mardin yazıp aldığı puanı heba edecekti ki bizim sert çıkmamızla bir şeyler yapmıştı. Ağalığı düşünmüştü ama vekaleten de olsa Baran'a bırakmıştı. Ya çocuk bununla ilgili kağıt imzalatmıştı Baran'a.

Ara sıra hatta çoğunlukla gelip uğruyordu. Hafta sonları bile gelmek için uğraşıyordu.

Koskoca konakta yalnızca üç kardeş kalmışlardı. Eski kalabalık sofralar insanın aklına gelince bu durum can sıkıyordu ama katlanacaktık bir şekilde.

Eğitim içindi sonuçta. Hem bu durum en çok Bejna'ya iyi gelecekti çünkü ailesinden uzaktayken şimdi iki kardeşi de yanındaydı ve ona destek oluyorlardı, her açıdan.

Konağa girdiğimde salonda Baran ve Jinda'yı konuşurken gördüm. Baran'ı hala sevmiyordum ama değiştiğini inkar edemezdim.

"Selam." deyip yanlarına oturdum. Az kişi kalmamızdan dolayı sanırım yaptığımız paylaşımlar artmıştı.

"Nasıl geçti okul?" diye soran Jinda'ya dönüp "Gayet iyiydi sınav oldular onların sonuçlarını okuyacağım şimdi. Sen ne yaptın?"

Halının üzerinde oynayan ikizleri göstererek "Tüm gün canımı okuyorlar." dedi.

"Dişleri çıkıyor ya ondan da böyle huysuzluk yapıyorlardır." dedim çünkü Asena'da yapmıştı.

"Evet muz, armut falan veriyorum dişlerindeki kaşıntıya iyi geliyor galiba yüzleri gülüyor."

İkizler küçük küçük konuşmaya başlamıştı. Asena'da öyle. Annem bazen videoya alıp bana atıyordu.

 "Güven nerede?"

"Şirkette." dedi Jinda. "Tamamdır ben bir odama çıkayım bir şey olursa seslen."

"Tamamdır." dediğinde koltuktan kalkıp merdivenleri çıktım. Konak gerçekten boş geliyordu.

Reyhan yoktu, Devran baba yoktu, Korkut, Haje, Ömer, Ader hiçbiri yoktu. Duşa girmeye karar verip oraya yöneldim. Güzel sıcak bir duş çok iyi gelecekti. Kendimi suyun rahatlatıcılığına bıraktım.

Bugün sınıfım beni biraz yormuştu. Bu yıl sondu, ortaokula geçeceklerdi. Desteklerim yine onların arkasındaydı.

Saçlarımı güzelce köpürtüp tekrar tekrar yıkadım. Baran ve Jinda'nın yukarı çıkmayacağını bildiğim için barnozu vücuduma sarıp hızlı adımlarla odama girdim.

ÖĞRETMEN HANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin