ÖĞRETMEN HANIM

-Ö.H 62-

Medya'da Kenan Doğulu/ En Kıymetlim. Bu şarkıyı öneren kuzuma teşekkürler.

Ömür bir masal gibidir, ne kadar uzun değil ne kadar güzel yaşandığı önemlidir.

Benim İçin Önemli Bir Konu👇👇🏿

Arkadaşlar Jinda'nın yaşadığını hafife alıyorsunuz gibi hissediyorum. Bu konu hafif bir konu değil. Jinda'dan her şeyi affetmesini bekleyemezsiniz ki eğer bir gün giderse bunun onun için en iyisi olduğunu düşünüp gidecektir.

Aslı'nın da çok ön yargılı olduğunu düşünüyorsunuz. Evet öyle, güven problemi yaşayan bir karakter ve bunda geçmişin de etkisi büyük.

Aslı'nın kafasına silah dayandı. Ondan bunu unutmasını isteyemezsiniz ki yinede Selim'e karşı mesafesini yıkmak için uğraşıyor.

Aslı sevmiyor değil ama bunu hissettirmek ve mantığını kaybetmek istemiyor.

Lütfen iki kadını da doğru anlayalım olur mu?

Keyifli okumalar ❤️
______________________________________

Selim'den

Bugün Cumartesiydi ve maç bu akşamdı. İstanbul'a en son evlenmeden aylar önce gelmiştim.

Ben severdim bu şehri ama kalabalığı sevmezdim asıl sıkıntı buydu. Aslı şuan duştaydı ve bir yanım onun yanına gitmek istiyordu ama bunu yapamayan bir taraf vardı içimde. Nedenini bilmiyorum diyemezdim çünkü biliyordum, hemde çok iyi biliyordum. 

Omuzlarıma bunun ağırlığı çoktan çökmüştü. İhanet denir miydi bilmiyordum ama ben dün hiç yüzleşmediğim, kaçtığım şeyle yüzleşmiştim ve bunu bana yapan Aslı'ydı.

Bir gün bunu öğreneceğine zerre ihtimal vermezdim, hele bunu ona Bejna'nın itiraf etmesini hiç beklemezdim. İstanbul'un denizi önümdeyken bir elim eşofmanımın cebindeydi. Bu itiraf için Bejna'ya kızgın değildim, çünkü o benim bunu bildiğimi bilmiyordu.

Evet Aslı'ya yalan söylemiştim ve o an sesim bile titremeden yapmıştım bunu. Korkumdan yapmıştım.

İlk baştan bilmiyordum ama sonrasında öğrenmiştim, öğrenmiş ve hiçbir şey dememiştim. Ne annemden ne de Bejna'dan karşılarına çıkıp hesap sormamıştım.

Kendini yengesine suçlu hisseden kız kardeşim bana bu itirafı kendi ağzıyla hiç yapmamıştı, yapmayacaktı. Acaba kocasına söylemiş miydi? Bejna'yı tanımadığımı düşünürdüm ama onun cesurluğu bile korkaklıktan geçiyordu.

Onur, onu ne kadar severse sevsin eğer itiraf ettiyse karnına düşen candan sonra itiraf ettiğine emindim.

Aslı'nın da bebeğe kıyamayacağını düşünüyordu ve bunu kullanmak istiyordu ama bana oynamıyordu. Aslı'nın karşıma çıkıp bunu itiraf edeceğini düşünmemiş miydi? Hayır aptal değildi, Aslı'nın bunu bilip sineye çekilmeyeceğine emindi.

Aslı benim gibi değildi. Ama en çok canımı yakan bana olan bu güvensiz duruşuydu. Sanki bir darbe inse sırtına ilk benim yüzüme bakacak, ilk beni suçlayacak gibiydi. Bana karşı neden bu kadar güvensizdi? Tamam evet haklı sebepleri vardı hemde fazla haklı sebepleri vardı ama bu derece güvensizlik fazlaydı.

Ve ben onun bana olan güvenine bir darbe daha inmesin diye yalan söylemiştim. Güvensizliğin baş sebeplerinden birinin yalan olduğunu bilerek yapmıştım bunu ama korkmamıştım. Korkmamıştım çünkü bunu bildiğimi kendim dışında kimse bilmiyordu.