ÖĞRETMEN HANIM

-Ö.H 54-

Medya'da Arzu Şahin/ Sen Küçüksün Ölemezsin.

Bu bölümü küçük yaşta toprağa koyduğumuz kadınlara adıyorum.

Özgecan
Güleda
Şule
Ceren
Helin
Münevver. Hiçbiriniz ölümü hak etmediniz.

Güleda canım meleğim, ben sende gördüm insanın katilini sevmemesi gerektiğini...

Sevmeyin arkadaşlar. AFFETMEYİN SAKIN. Bu ülkede katilini affeden ve öldürülen çok kadın var.

Şuna değinmek istiyorum ki bu bir kurgu dünyası... Aslı'nın yaşadıkları eğer gerçek olsaydı böyle bir şey asla affedilemezdi bunu unutmayın lütfen.

Wattpad kitaplarında anlatılan erkeklere özenmeyin lütfen. Selim'in kötü huylarını, Baran'ın hayatındaki en büyük hataya sakın özenip, hayatınızda böyle erkekler istemeyin.

Bilinçli olun, kendi gücünüzün farkında olun ve gelecekte güçlü kadınlar yetiştirin. Biz erkekler olmadan da yaparız unutmayın.

Maço tavırlar sevgi belirtisi değildir, kısıtlamak hemde çok fazla kısıtlamak asla sevgi belirtisi değildir.

Hele şiddet... Şiddet asla sevgi belirtisi olamaz. Seven insan sevdiğine vurmaya kıyamaz ki arkadaşlar.

Kendi gücünüzün farkında olun.
Lütfen ama lütfen kendi hemcinsinizin düşmanı olmayın.

Gelecek bizim ellerimizde şekillenecek. Biz bizden öncekilerin yaptığı hataları yapmamalıyız.

Kendinize dikkat edin sizi seviyorum❤️
______________________________________

Yarın sabahtan Trabzon'a gidecektik. Oldukça heyecanlıydım çünkü oraya, yani dünyaya gözlerimi açtığım şehre gitmeyeli yıllar olmuştu. Oradan sonrada Ankara'ya geçecek, azıcık orada duracaktık.

Baran ve Jinda dün akşam yemeği için konağa gelmişlerdi. Baran Ömer'i şu ağalık mevzusunu konuşmak için köşeye çekmişti. Kardeşinin bunu zorla kabul ettiğinin o da farkındaydı. Kendisi de güle oynaya istemiyordu ağalığı ama Ömer'in yaşı henüz küçüktü ve Baran kardeşinin böyle bir sorumluluğun altında ezilmesini istemiyordu. Aslında hiçbirimiz istemiyorduk ve bir yerde yaş bu işin bahanesiydi. Ömer asla ama asla ağa olma niyetinde olmamıştı, bu işi istemiyorken yaptığı şey kendine işkence etmekti.

Köşede ikisi uzun bir süre konuştuktan sonra Baran'ın yüz ifadesinden anlamıştım Ömer'i ikna edemediğini. Bu hepimizi üzse de en çok Güven üzülmüştü ama yapabilecek bir şeyimiz yoktu ne yazık ki.... Ömer kendi kararını vermişti.

Sabah kahvaltının ardından Haje babası ve kardeşlerini görmek için gitmişti. Korkut, Güven ve ağa olmanın sorumluluğunu kabul etmesinden sebep Ömer şirkete giderken Selim konakta kalmıştı.

Konakta yalnızca birkaç çalışan ve Ader'le, biz vardık. Ader toparlanmaya başlamıştı, iştahı yerine geliyordu.

Selim'le koltukta otururken "Ev bize kaldı, bir şeyler izlemek ister misin?" diye sordu Selim.

Aklıma gelen ilk filmi söyledim. "7. Koğuştaki Mucize. O filmi izleyelim olur mu?"

"Ağlamak istiyoruz galiba." Sanırım öyleydi.

Kolunu kaldırıp onun göğsüne doğru bastırdım kendimi. Onun kollarıyla da bedenimi sardım. "Filmi izleme şansım olmamıştı ama Aras Bulut İynemli var bir kere ve onun oyunculuğu gerçekten efsane."