Dünden beri Hümeyra başımın etini yiyordu ne kadar yok desem de anlamıyordu.
"Ya ne var kabul etsen. Hem bak sen de oda bu eş seçimi konusunda bir türlü başarılı olamadınız. Ya Bükre çocuk Ulaş'ın yakın arkadaşı, nişanda görmüş olman lazım."
"Ya ben seni anladım. Bende evleneyim, mutlu olayım istiyorsun ama bak maalesef olmuyor. Kiminle görüşsem sonu hüsranla bitti. Ben ahiretimi güzelleştirecek bir adam istiyorum oda gördüğün gibi yok."
"Of niye inat ediyorsun."
O sırada içeri müşteri girince kapıyı göstererek güldüm.
"Bak gördüğün gibi müşterilerim geldi. İzninle servis yapmam lazım."
"Konu burda kapanmadı hanfendi konuşacağız."
Müşterilerim ile ilgilenmeye gittim. Hümeyra'da kasada bana yardım ediyordu. İmalı bakışlarından anladığım kadarıyla bu iş burada kapanmamıştı.
Kendi lokantam vardı. Tek başıma olduğum için 1 senedir Hümeyra'da artık yanımda çalışıyordu. Akşam üzeri namazdan sonra eve doğru yürümeye başladık. Koluma girerek yarım kalan konuyu yeniden açtı.
"Hadi ama nolur inat etme. Bak bu sefer hayal kırıklığına uğramayacaksın söz veriyorum"
"Hümeyra kızıyorum ama bak cidden."
Evlerimizin ayrılma sokağına gelince son kez umutla bana baktı.
"Lütfen itiraz etme de kabul et. Valla bak bu seferde olmazsa itiraz etmeyeceğim."
"Ah tamam yeter . Bak bu son ama."
Neşeyle boyuma sarılarak eve doğru gitti. 2 defa evlilik için birileri ile görüşmüş ve içimde kalan ukde ile geri dönmüştüm. Artık ailemde bu konuda bir şey demiyordu. Onlarda mutlu olmamı istiyorlardı. Hava karanlık olduğu için tek başıma yürümekten biraz korkardım hep. Güzel şeyler düşünmeye çalışarak eve doğru yürüdüm.
____________________________________________________
Ertesi sabah namazdan sonra erken açtım lokantayı. Müşteriler gelmeden önce okumalarımı yapmam gerekiyordu. Kuran ve Risale okumalarımı hep bu saatlerde yapardım. Tek başıma sessiz ve sakin. Saat 08.00 civarı Hümeyra aradı ve bugün biraz rahatsız olduğunu gelemeyeceğini söyledi. Çıkışta ona çorba götürürüm diyerek gelen ilk müşteri ile ayağa kalktım. Bugün cuma olduğu için iş çıkışı uğramam gereken bir yer daha vardı. Hafta sonları lokanta da yalnızca evsizler ve kimsesizlere özel yemek veriliyordu. Bu nedenle haftasonu için hazırlık yapmam gerekiyordu. Bu gecede büyük ihtimalle burada kalıp akşam için hazırlık yapacaktım.
Akşam üzeri artık müşteri gelmediğini anlayınca açık yazısını ters çevirip hazırlıklara başladım. Dışarıda felaket şekilde yağmur yağıyordu. Arka mutfakta olduğum için sadece oranın ışığını açmıştım. Saat gece 11 civarı içerde kopan gürültü ile korkarakta olsa çıktım mutfaktan. Karşımda sırılsıklam olmuş bir adam telaşla bana bakıyordu.
"Ne işin var burda."
"Tamam sakin ol. Amacım seni korkutmak ya da hırsızlık yapmak değil. Sadece arabam bozuldu bende yolda kaldım. Buranında ışığı yanınca en azından yardım gelene kadar beklerim diye girdim. Korkuttuysam kusura bakma."
"Öyle bir anda içerde görünce."
"İstersen çıkarım ben içerde erkek vardır diye girdim."
"Yok önemli değil buyrun bir kahve ikram edeyim."
İçerden battaniye alarak karşımda duran adama verdim.
"Bu arada ben Karaca Akça, 4 sokak ilerde ki sağlık ocağında doktorum."
"Bükre Umay, bende. Burası da benim."
"Çok memnun oldum. Teşekkür ederim tekrardan."
Kahveleri yaptıktan sonra karşısına oturdum.
"Isındınız mı biraz. "
"Çok teşekkür ederim gerçekten. Dışarıda öyle bir yağmur var ki anlatamam."
"Kahve ısınmanıza yardımcı olur."
O sırada gözü masada ki siyer kitaplarıma kaydı.
"Aynısı bende de var. Çok severim çok güzel anlatılmış."
Gülümsedim. "Kaç kere baştan okudum bilmiyorum ama her seferinde yeniden bağlanıyor insan."
"Risale de okuyorsunuz sanırım."
"Evet, uzun yıllardır okuyorum."
"İnsan okudukça huzur buluyor. Sonuçta Rabbimizin ilk emri "İkra" yani "oku" olan bir dine mensubuz. Okumak güzel şey."
Çok geçmeden çekici de gelince ikimizde ayağa kalktık.
"Tekrardan çok ama çok teşekkür ederim. Kahvenin parası-?"
"Yok kahve müessesemizden."
"Allah'a emanet olun o zaman tanıştığıma çok memnun oldum."
"Sizde Allah'a emanet olun. Bende çok memnun oldum."
Karaca bey gittikten sonra bende son hazırlıkları yaparak eve gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CENNETİMİN KAPISI | TAMAMLANDI |
Short Story"Bir Müslüman erkek, eşine baktığı, eşinin de kendisine baktığı vakit, Allahu Teâlâ her ikisine de rahmet nazarıyla bakar. Ve erkek, hanımının elinden tuttuğu zaman, her ikisinin de günahları parmaklarının arasıdan dökülüp gider." 🍃 "Sahip oluna...