BÜKRE'DEN DEVAM
Eve geldiğim de saat 19.00 gibiydi. Biraz dolaşmıştık Hümeyra ile. Aslında Karaca, diğer konuştuğum erkeklere benzemiyordu. Konuşmalarında farklı bir tını, huzur vardı. Ulaş'ın da anlattığından daha efendi biriydi. Konuşurken ne o ne de ben bir birimizin gözlerine bakamıyorduk. Bu bile İffetini gözler önüne seriyordu. Artık mutlu olmak istiyordum. İlk defa bir görüşmeden olumlu ayrılmıştım. Eğer bir kaç görüşme sonrasında da olumlu sonuçlar alırsak aileler de tanışırdı. Dini sorular dışında başka bir şey konuşmamamız da beni daha da etkilemişti. Ben zaten dünyevî hiçbir şey istemiyordum. Sadece beni Allah'a yaklaşma yolunda bana destek olacak birisi istiyordum o kadar. Yüzümde ki mutluluk ile eve girdim. Babam ve anneme de olan biteni anlattıktan sonra odama çekilip bugün yaşadıklarımı biraz değerlendirdim.
Ertesi sabah dördümüzün olduğu grupta konuşamamız biraz daha ilerledi. Okuduğu kitapların isimlerini istemiştim kendisinden yaptığı listeyi attığın da kitap zevkimizin de bir birine ne kadar uyduğunu gördüm. Bu ona karşı hislerimi kuvvetlendirdi.
1 HAFTA SONRA
Bugün Karaca ile tek buluşacaktık. Geçen sefer gittiğimiz çay bahçesine gidecektik. Bu sefer geçen sefere oranla daha heyecanlıydım. Hazırlanıp çay bahçesine gittim. Geldiğim de beni bekliyordu geçen gün oturduğumuz yerde.
"Selamun Aleykum."
"Aleykum Selam Hoş geldin."
"Hoş buldum çok beklettim mi?"
Gülümsedi."Yok zaten yeni geldim sayılır."
Karşısına oturup bende kahve istedim.
"Nasılsın görüşmeyeli."
Gülümesedi."Hamd olsun işler işte uğraşıp duruyoruz. Sen?"
"Aynı bende pek bir şey değişmedi sanırım."
"Bugün sana bir kitap getirdim daha önce okuyup beni etkileyen kitaplardan birisi. Kabul edersen eğer?"
Gülümsedim. "Ne tesadüf bende sana."
Bana verdiği kitap İmam Gazali'nin kitap serilerinden bir tanesiydi. Daha önce bu seriden bir kaç eseri okumuştum ama bu verdiğini okumamıştım. Bende ona "Kendini Arayan Adam" kitabını verdim.
"Ortaokulda bir öğretmenim hediye etmişti bana bu kitabı. Kalemi çok kuvvetli. İlahi mesajları da çok olan bir eser. Kitap okurken beğendiğim yerlerin altını çizmeye bayılırım eğer seninde hoşuna giden yer olursa sende çiz tekrar okuduğum da o yerlere dikkat edeceğim."
Gülerek kitaba baktı. "Olur tabikide çizerim. Bende çok severim altını çizmeyi. Bu serinin en etkilendiğim kitabıdır kendisi beni ayrı bir mecraya sürüklemişti."
"Seve seve okuyacağım hiç süphen olmasın."
Kahvelerimizi içtikten sonra biraz daha sohbet ettik.
"Yanlış anlamazsan beni artık ailelerimizin de bilmesini ve bir şekilde adını koyamamızı isteyecektim senden. Hayır işi pek uzatmaya gelmez derler."
"Bende aynı şeyleri düşünüyorum ama kesin bir karar vermem için kısa bir süre daha tanımam gerekiyor seni daha sonra ailelerimiz tanışabilir tabikide."
Karaca'yı da anlayabiliyordum onun için de kolay bir süreç değildi. Gerek telefonda ki muhabet gerekse yüz yüze iken verdiği cevaplar beni mutlu edecek türdendi. Henüz aramızda hiç dünyevi bir sohbetin olmaması, konuşmalarımızın hep belli bir seviyede gitmesi de göz ardı edilecek bir şey değildi. Bütün bu olumlu gelişmeler aramızda ki muhabbeti de arttıtıyordu. Yaklaşık 2 saat kadar oturmuştuk. Yanından ayrılarak kitap ile beraber eve döndüm.
Akşam yemekten sonra ilk işim verdiği kitabı okumak oldu. Altını çizdiği yerler hemen hemen benimki ile aynı gibiydi. Takıldığı ve özen gösterdiği her cümle aslında kafa yapısını ve karakterini kısacası onu tanımam da bana kolaylık sağlıyordu. Yüzümde büyük bir tebessüm ile kitabı bütün gece boyu okuyup namazdan sonra uyudum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CENNETİMİN KAPISI | TAMAMLANDI |
Short Story"Bir Müslüman erkek, eşine baktığı, eşinin de kendisine baktığı vakit, Allahu Teâlâ her ikisine de rahmet nazarıyla bakar. Ve erkek, hanımının elinden tuttuğu zaman, her ikisinin de günahları parmaklarının arasıdan dökülüp gider." 🍃 "Sahip oluna...