14.İYİKİ SEN

2.9K 237 12
                                    

KARACA'DAN DEVAM

Eve geldiğimiz de saat gece yarısını  geçiyordu. Bükre uyuduğu için arabada kucağıma alarak eve çıkardım. Içeri girdiğimiz de hafifçe gözlerini aralayarak bana baktı.

"Sen iyi alıştın hanımefendi kucağımda gezmeye."

Gülerek yanağımı öptü sıkıca.

"Napıyım kendimi huzurlu hissettiğim tek yer burası."

Gülerek yatağa yatırdığım da hemen arkasını döndü.

"Şşş öyle yatamazsın kalk hadi."

"Ya ufff çok uykum varrrr."

Güldüm."Hadi hadi kalk."

Üzerimizi değişip uyuduk ikimizde. Bugün Bükre'nin mutluluğunu yüzünden görebiliyordum. Onu mutlu ettikçe bende mutlu oluyordum çünkü. Bu süpriz hem yanan lokantanın acısını unutturacak hemde onu mutlu edecekti. İyiki  bunca sene sabrederek Allah'ın emirlerine uyarak bir hayat yaşayıp nasibimi beklemiştim. Allah sabredenlere mükâfatlarını elbet veriyordu.

BÜKRE'DEN DEVAM

Karaca'nın süprizinin üzerinden 1 hafta geçmişti. Annemlere akşam yemeğe davetli olduğumuz için erken gitmiştim. Evlendikten sonra baba evi daha çok özleniyordu. Annem ile evliliğim hakkında sohbet ederken gülümseyerek elini yanağıma  koydu.

"İyiki kızım iyiki  Karaca seni bu kadar seviyor. Sen anlatmasan da mutluluğun yüzünden okunuyor sen merak etme."

Gülümsedim."Lokantanın yanmasına da sayesinde üzülmedim. Etrafım da olması, nefes aldığını bilmek bile  bana huzur veriyor."

Ailem ve Karaca'nın ailesi her iki tarafta diğer aileler gibi evliliğimize müdahale etmiyor, karışmıyordu. Evlenirken bile  her şeyin bizim istediğimiz gibi olması ve sorun çıkmaması için çabalamışlardı. Zaten bir evlilik dışardan gelen faktörler yüzünden bozulurdu. Her ikimizde bu olmadığı için bir birimize daha çabuk bağlanmıştık.

Karaca ile evlendikten sonra dini anlamda da çok fazla gelişmiştim. Çok fazla okuyor daha fazla öğreniyordum. Öğrendiklerimizi bir birimiz ile paylaşmak zaten anlatılmaz bir huzurdu.

Akşam Karaca babam ile beraber geldi. Ellerinde ki eşyaları alıp mutfağa götürürken gözüm kararıp başım dönünce kapıdan tutundum. Annem ve Karaca görüp hemen yanıma geldi.

"Güzelim nolduiyi misin.?"

"İyiyim, iyiyim sevgilim sadece biraz başım döndü sanırım açtıktan."

Annem hafif sitem ve korku ile oturttu beni.

"Sabahtan beri aç aç bekliyorsun annecim herhalde döner başın."

Karaca diz çöküp gözlerini gözlerimden bir an olsun ayırmadı. Babam yanımızda olduğu için sadece gülümsemek ile yetindim.

"İyiyim kalk hadi sende." Dedim sessizce. O koltuğa otururken bende annemle masayı hazırlandım. Gerçekten de başım  açlıktan dönüyordu.

Babam ve Karaca masada bugün neler yaptıklarını anlatırken benim aklım hâlâ dönem başım da ve şiddetle bulanan midemdeydi. Masadakilere  belli etmemeye çabalasam da olmuyordu. En son dayanamayarak banyoya koştum. Tabi Karaca da peşimden. İçimdekileri  boşalttıktan sonra yüzümü  yıkadım. Aynadan kokudan yüzü solan Karacaya bakıyordum.

"Aşkım korkuyorum bak."

Güldüm zorla."Doktor bey  merak etmeyin ölmüyorum."

"Allah korusun o nasıl söz."

Yüzümü yıkayıp kurulayıp içeri geçtim. Annemler ne kadar ısrar etse de doktora gidemezdim. Şüphelendiğim şey  eğer gerçek olursa bunu bizzat ben söylemek isterdim kocama. Karaca da her ne kadar Doktor olsa da erkek olduğu için bu kadar ayrıntılı düşünememişti. Yarın ilk iş eczaneye gitmem gerekiyordu.

CENNETİMİN KAPISI | TAMAMLANDI | Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin