18.İNTİKAM

2.5K 193 11
                                    

1 AY SONRA

Karaca bu sıralar çok fazla yoğun çalışıyordu. Benim ise mide bulantılarım, baş dönmelerim artmaya başlamıştı. Neredeyse hiçbir şey düzgünce yiyemiyor, içemiyordum. Hümeyra ile 2 günde bir buluşup artık lokanta olmadığı için dini okumalarımızı evde yapıyorduk.

Sabah kahvaltıdan sonra Karaca işe gidince bende çay koyup Hümeyra'yı bekledim. Camdan dışarıyı seyrederken telefonum çaldı. Hümeyra arıyordu.

"Canım."

"Bebeğim gelirken bir şey istiyor musun?"

"Hmmm aslında kurabiye olabilir. Üşendiğim için yapmadım."

"Ooo Hanımefendi sen şimdiden başladın tembelliğe."

Güldüm."Ama teyzesi öyle deme bebeğim üzülür sonra."

"Teyzesi yesin sizi tamam geliyorum on dakikaya."

Hümeyra gelince biraz sohbet edip kuran okuma ile başladık.

KARACA'DAN DEVAM

Bükre'nin doğumu ilerledikçe halsizleşiyordu. Ulaş ile öğle arasında kahve içmeye indik kafeteryaya.

"Ee kardeşim nasıl bir duygu baba olmak."

"Vallahi çok iyi iyi de Bükre çok halsizleşti."

"Olacak o kadar dostum sıkma canını sen."

"Vallahi bilmiyorum ya tek istediğim ikisini de hayırla o ameliyattan çıkarmak."

"Merak etme Allah büyüktür."

Nedense içimde anlam veremediğim bir duygu vardı. Korkuyordum anlamsızca. Bükrenin bu kadar halsiz olması normal değildi.

Akşam eve geldiğim de yemek yiyip balkona geçtik.

"Anlat bakalım neler yaptın bugün."

"Hümeyra geldi beraber biraz oturduk sohbet ettik falan. Senin nasıldı."

"Aklım da kalbimde hep sizinleydi."

"Şu eczaneden aldığımız ilaç varya tadı bi değişik yani hiç ilaç gibi tatmıyor."

"Vitamin gibi dedi doktor belki ondandır."

"Ne yanı doktor bey siz anlamıyor musunuz."

Güldüm."Benim alanım değil hanfendi o."

Gülerek sarılıp yanağıma sıkıca bir öpücük kondurdu. Göz altları bile halsizdi. Neden böyle olduğunu bilmiyordum ama çok halsizdi.

Ertesi sabah doktor arkadaşlarımdan birine kullandığı ilacı ve yan etkilerini sordum. Bunların olabileceğini hamileliğinin ilk zamanları bu tür sorunlarım sık sık olacağını söyledi. Açıkçası biraz da olsa yüreğime su serpmişti.

Hastaneye gelip odama geçtim. Asistanım yanıma gelerek liseyi verdi.

"Bir de bu zarf size gelmiş Karaca bey."

"Tamam teşekkür ederim masama koy birazdan bakayım."

Zarfa bakacağım sıra hasta girdi içeri. O sebeple bakmayı unuttum. Bugün epey yorucu bir gün oluyordu. Öğle arasında bile 2 lokma zor yemek yiyebilmiştim. Bükre ile de hiç konuşmamıştık bugün.

Öğle arasından sonra akşam eve dönmeden 1 saat önce Ulaş ile beraber biraz hava aldık.

"Ah ya masamda bir zarf unutum. Kardeşim sen geç evine ben uzaklaşmadan alıp geleyim onu."

"Tamam dostum yarın görüşürüz."

Çok uzaklaşmamıştık ki geri dönüp zarfı aldım. Hastanenin dışında ki banklardan birine oturup okumaya başladım.

"Seni uyarmıştım doktor. Bana yaşattığın acının bin mislini yaşayacaksın demiştim. O sevgili karın hamileydi değil mi :) kullandığı ilaçlara dikkat etseydin keşke ha bide evinin kilidini sağlam yapmamışsın. Çok üzüldüm bak baba olma zevkini yaşayamayacaksın. :)"

Kan beynime sıçramıştı âdeta. Hızla arabayla eve geldim. Geldiğim de evin kapısı yarım açıktı. Hızla ve telaşla içeri girdiğim de Bükre öylece yerde uzanıyordu. Yüzü ise darp edilmişti.

CENNETİMİN KAPISI | TAMAMLANDI | Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin