17. Yeni Heyecanlar

2.5K 216 9
                                    

(Öncelikle şunu belirtmek isterim ki kitabıma verilen ilgi beni çok mutlu ediyor. Normalde bu kadar uzun süre ayrı kalmazdım lâkin yaşadığım şehirde olan depremler ve bazı sıkıntılar sebebiyle uzak  kaldık. Yanımda olan destek olan herkese teşekkür ederim. Allah razı olsun inşallah.❤Kitaba heyecan katmamı isteyenler olmuş ilerleyen bölümlerde dibine kadar yaşayacağınızdan kuşkunuz olmasın.)



Bebeğimizi öğrendiğimiz günden sonra 1 ay geçmişti. Yavaş yavaş mide bulantılarım ve baş dönmelerim başlamıştı. Bunlar bile hayatımıza neşe katmış, bize yeni heyecanlar yaşatmıştı. Karaca , onun ailesi ve kendi ailem âdeta üzerime titriyorlardı.  Hepsi etrafım da pervane olmuş ne istersem yapmaya çalışıyorlardı. Karaca hergün yeni bir bilgi öğrenip benimle paylaşıyor bebeğimizin en iyisine lâyık olması için elinden geleni yapıyordu.

"Sevgilim yarın sende benimle hastaneye gel beraber bebeğimizi ultrasonda görürüz."

"Olur valla aşkım. Hem sağlık durumunu da öğreniriz."

"Olur güzelim benim."

"Aşkım acaba cinsiyeti ne olacak."

"Hmm  erkek olursa Sahabe-i İkram efendilerimizden birinin ismini veririz."

"Ya Kız olursa?"

Ben böyle söyleyince hafifçe tebessüm etti.

"Kız olursa sana benzesin."

"Kız duyunca böyle bir gülümsedin falan ne o? "

Güldü."Allah gönlümü biliyor ya aşkım ben kız olsun istiyorum."

"Yaa yerim ben seni."

Gülümseyerek çayından içti.

"Kız olursa da Cennet ile müjdelenen Hanım sahabilerden birinin ismini veririz."

"Her şeyden önemlisi bebeğimizi kucağımıza alalım da aşkım her şey yoluna girer."

Yanağını öperek kedi gibi kollarına sığındım.

"Uykun mu geldi."

"Benim değil bebeğimizin."

Gülerek alnımı öptü.

"Uyuyun bari."
__________________________________________________________

Sabah bende erkenden hazırlanıp Karaca ile beraber hastaneye kontrole gittim. İkimizde çok heyecanlıydık.

"Hoş geldiniz."

Doktorumuz Eda hanım aynı zamanda Karaca'nın iş arkadaşıydı. İlk olarak bebeğimizin kalp atışlarını dinletti bize.

"Maşallah bebeğimiz şuan çok iyi gidiyor."

Karaca tutuğu elimi öperek alnını alnıma yasladı.

"Kalp atışlarının tınısı ne kadar kusursuz."

Bize bu mutluluğu bahşeden Rabbime ne kadar şükretsek azdı. Dünya da bir insanın sahip olabileceği en güzel şeydi evlat. Biran önce sağlıklı bir şekilde kucağımıza almak istiyorduk.

"Bükre hanım şimdilik ikinizin durumuda gayet iyi fakat stres,üzüntü gibi bebeği ve sizi olumsuz etkileyecek şeylerden uzak kalmanız gerekiyor."

"Merak etmeyin inşallah bir sorun çıkmaz."

Karacaya veda edip çıktım hastaneden. Hava çok güzeldi ve yürümek istiyordum. Bir yandan da karnım daha 2 saat önce yemek yemiş olmama rağmen acıkmıştı.

Yürürken aynı zamanda yaşadıklarımı düşündüm. Lokantanın yanması ve artık olmaması beni en derinden etkilerken Rabbimin bana bebeğimizi vermesi bütün acıları unutturdu. Allah bizlerden bir şey aldığın da bizler acı çekiyoruz oysa ki Allah yep yeni aklımızın dahi alamayacağı kapılar açıyor bizlere.

Yemek yerine simit alıp yürümeye devam ettim. Bebeğimiz hayatımıza çok güzel şeyler katacaktı. Karaca zaten üzerime titriyordu buda beni çok mutlu ediyordu.

Akşam Karaca gelince ilk olarak anne karnında bebeğimize nasıl İslâmî eğitim verebiliriz onu konuştuk. Doğunca acaba önce Halifelerin  mi hayatını  öğreteseydik? Ya da Peygamberlerin mi? Bunların hepsi o kadar heyecan verici ve  güzeldi ki. Heyecan ve mutlulukla onu bekliyorduk ikimizde.

CENNETİMİN KAPISI | TAMAMLANDI | Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin