5 gün sonra Bükre'nin evine İmam nikahı için gittim. Bir kaç saat sonra Allah katında eşim olacaktı. Allah'ın rızası, Peygamberin sünneti ile koruyacaktım onu inşallah. Her şeyi ile helal olması için en ince ayrıntısına kadar dikkat ediyorduk aramızda ki muhabbete. Araya nefsanî bir şey girmesin diye Ulaş ve Hümeyra'nın da olduğu grupta konuşuyorduk. Bu kadar beklemenin sonunda Ayette de dediği gibi "Allah sana verecek sende hoşnut olacaksın." Öyle olmuştu. Bu kadar beklemeye de acı çekmeye de değmişti sonunda.
Eve geldiğimizde Hoca gerekli duları edip nikâhı kıyınca göz göze geldik o an. İkimizinde yüzünde Allah'ın rızasını kazanmanın verdiği mutluluk vardı. Sıra ilk kez elini tıtup,sarılmaya gelmişti. Helalimdi o artık benim. Helalim..
Ayağa kalkarak gözlerimi gözlerine ilikledim. Her zaman olduğu gibi yine utanarak baktı. Gülümseyerek elini tuttuğum da onun da benim de heyecanım gözlerimizden okunuyordu. Avucunu öperek sıkıca sarıldım. İstemsiz ikimizde ağlıyorduk. Yıllarca bu anı beklemiştik çünkü. Haramdan, yalancı sevdalardan kaçıp hep bir birimize saklamıştık kendimizi. Bunu da bir birimizden habersiz yapmıştık üstelik. Sırf Ayete uygun olmak için.
“Kötü kadınlar kötü erkeklere; kötü erkekler de kötü kadınlara; temiz kadınlar, temiz erkeklere; temiz erkekler de temiz kadınlara yakışır. Bu temiz kimseler, o iftiracıların söylediklerinden uzaktırlar. Kendileri için bir bağışlanma ve cömertçe bir rızık vardır.” (Nur Suresi 26. Ayet.)
Yüzünü ellerimin arasına alarak alnını öptüm. İyiki dedim o an iyiki bunca kötülükten kaçıp sadece Helalimi beklemiştim. Bundan sonra kılına zarar gelse sorumlusu bendim. Sen bana Peygamberimin Veda Hutbesinde seslenişisin.
"Kadınlar size Allah'ın emanetidir."
Ve emanete sadece gerçek Müslümanlar sahip çıkardı. Rabbimin bana verdiği en güzel ve özel şeydin sen artık. En güzel yanım, yarınım, karım, emanetim. Belki Hz Fatıma ve Hz Ali gibi veyahut Hz Yusuf ve Hz Züleyha gibi olamazdık ama onlar gibi sevebilirdik bir birimizi. Söz veriyorum sana Cennetimin Kapısı elinin yetemediği yerlere ulaşacağım, gerekirse sana 2. El olup zorlandığın yerde tutup kaldıracağım seni. Yorulursan kalbimde dinlendireceğim, üşürsen ısıtacak, ağlarsan güldüreceğim. Beraber geçeceğiz bu dünya misafirliğinden. Beraber yürüyeceğiz dikenli yolları, el ele üstesinden geleceğiz inşallah her zorluğun. Yeter ki aramızdan Allah'ın rızasını hiç çekmeyelim.
BÜKRE'DEN DEVAM
Her genç kız gibi benim de hayalim buydu. Şimdi Allah'ın katında da eşin olmuştum. Aşk, sevgi , sadakat neymiş beraber öğreneceğiz Allah'ın izniyle. Seni sevdiğim her gün inşallah her yer bize cennet olacak bundan sonra. Ben seninle artık susuz bir çölde kalsam serinleyeceğim, nereye gidersem gideyim her yere seni, bizi götüreceğim. Aklından biran bile çıkarma ki ben hep sol yanındayım. Yeter ki aramızdan Allah'ın rızasını hiç çekmeyelim.
Karaca nikahtan sonra eve gitmişti. Akşam namazdan sonra bir kere daha Rabbime nasıl şükretsem diye düşüncelere dalmıştım. Allah'ın rızası için çıktığım yolda artık bir yoldaşım vardı. Beni yine Rabbime götürecek bir yoldaş. Vuslata da çok az kalmıştı üstelik. Bundan sonra yolu Allah'a çıkmayan her yol bize haramdı. Attığımız her adım da artık düşüneceğimiz biri daha vardı. Her namazdan sonra fazlaca dua edilecek birisi. İkimizde biliyorduk ki bunlar bize yıllarca sabretmemiz ve çalışmamız ile olmuştu. İyiki dedim iyiki sabretmişim.
Söz Yârab bundan sonra ki ömrümüz, kalanından daha hayırlı geçsin diye yaşayacağız. Olduğu kadar olduracağız. Olmayan yerde de elbette ki sen bize yetersin. Sen her şeye gücü yeten, en güzel ve kudretli olansın. Teşekkür ederim Rabbim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CENNETİMİN KAPISI | TAMAMLANDI |
Historia Corta"Bir Müslüman erkek, eşine baktığı, eşinin de kendisine baktığı vakit, Allahu Teâlâ her ikisine de rahmet nazarıyla bakar. Ve erkek, hanımının elinden tuttuğu zaman, her ikisinin de günahları parmaklarının arasıdan dökülüp gider." 🍃 "Sahip oluna...