Akşam yemek için Ulaş ile Hümeyra'ya gittik. Gerçekten de insanın hayatı da arkadaş ortamı ve geçen muhabbetler de değişiyordu.
Akşam yemekten sonra eve gelip hemen uyuduk. Sabah namazdan sonra kuran okuyup biraz kendimize gelince 1 hafta önce aldığımız kitapların son sayfalarını okuduk.
Bükre kahvaltı hazırlarken bende ona Risale-i Nur'dan bölümler okuyordum. Anlamadığım yerleri onu soruyordum. O da en güzel şekilde cevaplayıp beni zor durumda bırakmadan, incitmeden anlatıyordu. Eşime Üstadım diye hitap ediyordum çünkü o İslâmî konular da benden daha bilgiliydi. Ondan bir şeyler öğrenip kendime kazandırmam ise beni mutlu ediyordu. Kahvaltıdan sonra onu lokantaya bırakıp bende Hasteneye geçtim.
Bugün biraz kalabalıktı hastane. Saat 11.45 civarı acilden çağırılınca yeniden aşağı indim. Aşağı da büyük bir bağırış vardı.
"Okan noluyor burda."
"Hocam bu adam sabahtan beri bağırıyor. Kızı mı hastaymış ne bakalım diyorum illa Doktor gelsin dedi."
"Tamam sen bak işine."
"Buyrun beyfendi. Ben Doktor Karaca Akça."
"Sabahtan beri doktor istiyoruz lan burda nerdesiniz."
"Öncellikle bağrımayı kesin ve sessiz olun. Burada hasta insanlar var herkes sizi dinlemek zorunda değil. 2. Olarakda düzgün konuşun."
"Kızım ölüyor bak şuna."
Sakin kalmaya çalışarak kızın yanına gittim.
"Hastanın bilgileri."
"Burcu Bal. 9 yaşında. Şiddetli karın ağrısı ve ateş ile geldi. "
"Gerekli testleri yaptınız mı?"
"Yaptık hocam ama görünürde üşütme gibi duruyor."
Kız ile 2 saate yakın süre ilgilendim.
"Onur bey kızınıza yapılabilecek her türlü tedaviyi uyguladık fakat durumu gittikçe kötüye gidiyor. Burası mahallede bulunan bir hastane. Ameliyat imkanlarımız diğer hastanelere göre ise kısıtlı. Siz kızınızı başka daha teşekkülü bir hastaneye götürün."
"Senin işin insan yaşatmak değil mi lan!"
"Beyfendi! İşim gereği sizi başka hastaneye yönlendiriyorum işte. Biraz daha zaman kaybederseniz kızınıza yazık olacak."
Cebinden silah çıkarıp yanda ki hemşireyi rehin aldı.
"Adamı delirtmeyin lan! Bu kızı sen tedavi edeceksin doktor!"
"Sakin ol ve bırak o kızı."
"Çabuk tedavi et.!"
"Anlamıyor musun sen! Yapılacak her şeyi yaptık."
Etrafa savurduğu tehditler, mücadele 20 dakika kadar sürdü. O sırada kız ise fenalaşıyordu.
"Karaca hocam kızın nabzı düşüyor."
"Adam yüzünden kız ölecek. Ya sabır ya Allah!"
Ne kadar uğraşsakta kızı kurtaramamıştım. Babası ise etrafa saçma sapan ateş ediyordu. Polisler ise ikna etme çabasındaydı. Boşluğundan yararlanıp yakaladılar.
"Senle işim bitmedi doktor Karaca Akça!"
"Hocam iyi misiniz ."
"İyiyim merak etmeyin ."
Mesleğe başladığımdan beri çok kez hasta yakınları ile kavga etmiştim ama bu en üstü olmuştu. Polislere ifade verildikten sonra erken gittim bugün eve. Bükre henüz gelmemişti.
BÜKRE'DEN DEVAM
"Off."
Hümeyra kasada paraları koyarken bana baktı.
"Noldu ne of çektin öyle."
"Ay içim daralıyor. Kötü bir şey olacak sanki."
"Tövbe de kız. Ağzını hayrı aç."
"Ay aman sen bakma bana geçer birazdan. Ya Hümeyra bugün erken kapatalım lokantayı valla içim içimi yiyor."
"Olur olur da sakin ol dua et Allah korusun."
Genelde hislerim beni yanıltmazdı. Hissettiklerim doğru çıkardı. Bu sefer öyle olmamasını umut ederek çantamı alıp çıktım.
Eve geldiğim de Karaca koltukta oturuyordu.
"Aşkım?"
Kafasını kaldırıp yüzüme baktı.
"Sen neden evdesin."
"Erken çıktım bugün sende erken gelmişsin."
Morali bozuktu hemde fazlasıyla.
"Bir şey mi oldu Karaca?"
Elimi tutarak yanına oturttu beni.
"Önce sakin ol ve korkma tamam mı?"
"Tamam ama iyi misin onu söyle ."
"İyiyim merak etme."
Bugün başından geçenleri anlatınca korkuyla boyununa sarıldım.
"İçim boşuna sıkışmıyormuş. Ya sana bir şey olsaydı."
"İyiyim ben nerak etme."
İyiydi ama ya ona bir şey olsaydı. İlk kez onu kaybetme korkusu içime balyoz gibi oturmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CENNETİMİN KAPISI | TAMAMLANDI |
Povídky"Bir Müslüman erkek, eşine baktığı, eşinin de kendisine baktığı vakit, Allahu Teâlâ her ikisine de rahmet nazarıyla bakar. Ve erkek, hanımının elinden tuttuğu zaman, her ikisinin de günahları parmaklarının arasıdan dökülüp gider." 🍃 "Sahip oluna...