19. Bölüm

8.9K 455 155
                                    

Yeni bölüm geldiiiiii 🤭
Hatta gerçeği küçük bir şekilde çıtlatmamızla geldi. Duru ile Ömer arasında da bazı duvarlar böyle böyle yavaşça eriyip gidiyor.

Peki siz nasıl buluyorsunuz gidişatı? Kitap hakkındaki düşünceleriniz benim için çok çok çok önemli kuzularım, yorumlarınızı bekliyorum. Hepinizi kocamaaann seviyorum ♥️♥️

İyi okumalar!!

•••••••••••••••••••

Ruhum girmişti bir karanlığa sürükleniyordu, kalbim dolup taşmıştı kan ile önünü göremiyordu. Cesaretim yeter miydi bu öğrendiklerimden sonra bu eve girmeye?

Titrek bir nefes alarak eve doğru bir adım attım, ikinci adımı atmaya cesaretim olmadığında kafamı çevirerek arkamdaki Ömer'e baktı.

Kafasını olumlu anlamda salladı, "Seni burada bekleyeceğim."
Gözümden bir damla süzüldüğünde gözlerini kaçırıp tekrar gözlerime kenetledi. "Duru... burası senin evin, korkma."
"Ben... korkmuyorum ki," diye fısıldadım yaşlar yanaklarımdan süzülürken. "Burası ailemin bir bir gidip beni bıraktığı, hayatın beni koca bir yalnızlığa çektiği o ev..." Gözlerimi ondan çekmeden bu sefer daha güçlü bir sesle konuştum. "Şimdi bu eve gireceğim. Annem yok, abim yok, babam yok... Koca bir sessizlik!"

Arkama geçerek tek elini karnıma sardı, diğer eliyle yüzümü eve doğru çevirdi, "Evet... ama hala senin evin. İyi ya da kötü, burası senin gözlerini açtığın ev. Ailenle iyi anılarını biriktirdiğin yer. Duru..."

Alnını omzuma dayayarak daha sıkı sarıldığında gözlerim kendiliğinden kapandı, "Şimdi gir bu eve ve bu evde seslerin kesilmesini engelle. Evde yine kahkahalar olsun. Bırak kalbin bu acılarla yüzleşsin, kaçma!"
"Ben bu kadar güçlü biri değilim," diyerek kollarının arasında gözyaşlarımı dökmeye devam ettim.
Bu cümlemin üzerine beni kendine çevirerek ellerini belime doladı, "Yanlış! Sen çok güçlü bir kızsın." Elini elime kenetleyerek "Beraber giriyoruz," dedi ve yürümeye başladı.

Daha fazla kaçamayacağımın farkındaydım, gerçeklerden kaçtığım yolun sonuna gelmiştim. Sonu çıkmazdı. Ya önümdeki duvara toslayacaktım, ya da geldiğim yoldan geri dönerek gerçeklerle yüzleşecektim. Bugün öğrendiğim bir gerçekle ilk adımı atmıştım.

Kapının önüne geldiğimizde Ömer avucumun içine sıkı sıkı hapsettiğim anahtarları canımı yakmamaya dikkat ederek yavaşça aldı, gözlerime kısa bir bakış attıktan sonra kapıyı açtı ve kenara çekilerek içeriye girmemi bekledi.
Tam şu an... her şeyi geride bıraksam, gitsem. Gidebildiğim kadar uzağa... Geçer mi ki acılarım?

Yüzleşecek cesaretim yoktu, hazır değildim. Bunu yapamayacaktım. Ömer'e bakıp kafamı olumsuz anlamda salladığımda eve arkamı döndüm ve arabaya doğru koşmaya başladım. Vardığımda hızlıca binerek kapıyı kapattım. Titreyen dizlerimin üstüne ellerimle bastırdığımda hiçbir etkisi olmadı, ellerimin de dizlerimden bir farkı yoktu.

Gözlerimi sıkı sıkı kapatıp kendimi toparlamayı bekledim.
Arabanın kapısı açılıp kapandığında gözlerimi aralamadan "Özür dilerim," diye fısıldadım.
"Dileme Duru, dileme güzelim." dedi Ömer bu cümleme karşılık olarak.
"Ömer..." dediğimde gözlerimi açtım ve yeşillerine tutundum, "Eve gidebilir miyiz?"
Hiçbir şey demeden arabayı gazladı.

••••••••••••••••••••

Büyük bir boşluğa dalan gözlerimi Ömer'in sesiyle ona çevirdim, "Geldik."
Etrafa baktığımda Ömer'in evini görünce Ömer'e gülümsedim ve arabadan indim, indiğim gibi dönen başımla birlikte arabaya yaslanarak ayakta kalmayı başardım.
Ömer koşarak yanıma geldi. "Duru, iyi misin?"
"İyiyim, sadece...." Kafamı önüme eğerek derin bir nefes aldım, "Bir an başım döndü."

İzmarit (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin