27. Bölüm

6.9K 369 202
                                    

Merhabalaaarrr 😊😊

Yeni bölümümüz geldi!!!

Bu bölümü yazarken bir sonraki bölümün heyecanından yerimde duramadım, çünküüüüü bir sonraki bölümümüz uzun soluklu ve güzel olacak. Yani bence öyle olacak tabiiii, umarım sizin içinde öyle olur.

Sizi çok sevdiğimi unutmayın, kendinize çok çok dikkat edin 😚😚

Yorumlarda görüşmek üzere, Allah'a emanet olun canlarım ♥️♥️

İyi okumalar!

••••••••••••••••••••••••

Yüzüme çarpan Güneş ışığıyla gözlerimi zorda olsa aralamayı başarmıştım, büyük bir hızla tekrar geri kapandığında küçük bir gülüş sesi duydum. Ellerimi gözlerimi çıkartarak sertçe ovmaya başladım.

Aradan çok geçmeden tek eline hapsetti iki elimi, "Canını yakacaksın!"
"Açılmıyorlar," diye söylendiğimde üzerime doğru eğildi ve dudaklarını kapalı olan sol gözümün üzerine bastırdı.
Uzun bir öpücük bahşettikten sonra aynısını sağ gözüm için de yapmıştı.

Yüzüme bir gülümseme yayıldığında azda olsa araladım gözlerimi, parlayan yeşil gözlerine tutunduğum an dün gece yaşanan gerçek düştü zihnime. O yakınlaşmanın üzerine odasında giyinip tekrar yanıma gelmişti, döndüğünde ise hiçbir şey demeden göğsüne yatıp sessizce uykuya dalmıştım.

Gözlerim az öncekinin aksine kocaman açıldığında kıpkırmızı olduğumu bedenimi ele geçiren sıcaklıktan anlamam zor olmamıştı.

"Ben kalkayım o zaman," diyerek hızla kollarının arasından sıyrıldığımda bileğimi yakalayarak tekrar yatırdı.
"Kaçmasan?"
Gözlerim öfkeyle Ömer'e döndü, "Benden sürekli kaçan adam mı söylüyor bana bunu?"

Gözleri muziplikle kısıldığında ne dediğimi yeni fark etmiştim, uyku sersemliğiyle dilimi tutamamıştım.

"Ben aslında öyle demek..."
"Bakıyorum da..." diyerek sözümü kesti. "Senden kaçmam hoşuna gitmiyor gibi konuşuyorsun!"
"Bakıyorum da..." diyerek onu taklit ettim. "Benden kaçtığını kabul etmiş gibi duruyorsun."
"Senden kaçmıyorum," dedi ciddi sesiyle. "Ayrıca bundan sonra başından gitmem için beni kovacağın kadar dibinde olacağım."
"Seni kovmak isteyeceğimi hiç sanmıyorum," dedim ve boşluğundan yararlanarak hızlıca yanından kalktım.

Koşar adımlarla odadan çıktığımda bir an da duraksadım. Odadan çıkması gereken oydu, ben değildim.

Kapıda dikilerek yatağa doğru baktım, "Şey..."
"Ney?" diyerek kafasını salladı.
"Senin çıkman gerekiyor sanırım."
"Sanırım..." diyerek yataktan kalktı ve hızla yanıma gelerek karşıma dikildi. "Aşağıda bekliyorum."
Kafamı salladığımda ne yapacağını bilemez bir şekilde dikilmeye devam ettim, alnımın sol tarafına bir öpücük kondurduğunda hızlı adımları merdivene yöneldi.

Arkasından iç geçirerek ona baktığımda bir süre orada dikildim. Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu, uzun süredir ilk kez bu kadar iyi hissediyordu. Bir yandan etrafını büyük korku sararken diğer yandan yeniden canlanıyordu.

Şu vakte kadar kimseyi almadığındandı korkusu, ilk kez bu kadar yaşadığını hissettiğindendi. Çok yorgundu, ilk kez bu kadar dinleniyordu.

Derin bir nefes alarak kapımı kapattım ve odama girdim, banyoya gireceğim sırada dağılan çalışma masamın önünden geçtiğimde aldığım nefes boğazımda tıkanıp kalmıştı. Zihnim tamamen dün geceye kaymaya ve o anları tekrar yaşamaya başladığında hızlıca banyoya girdim. Üzerimdekilerden kurtulup kendimi suyun altına attığımda düşünmemeye çalışarak hızlı bir duş aldım.

İzmarit (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin