33. Bölüm

5.6K 364 247
                                    

İzmarit 100k olduuuuu 😊😊
Birden bine, binden yüz bine... sizinle adım adım büyük, kocaman bir aile olmak çok güzel be canlar!!

İyi ki ama iyi ki varsınız. Hep olun, her zaman beraber olalım. Sizi çok seviyorum ♥️♥️

Hadi gelin yorumlarda kavuşalım 🤗

İyi okumalar!!!!

••••••••••••••••••••

Duyduğum cümlenin üzerine kucağından kalktım, benimle birlikte sandalyeden kalktığında karşıma dikildi.
"Ne zamandan beri?" dedim titreyen sesimle.

Sinirliydim. Üzgündüm.
Karşısına çıkıp hangi yüzle bu eve geldiğinin hesabını sormak istiyordum. Karşısına çıkıp bedenimdeki izleri gözüne sokmak istiyordum.

Ama hepsi faydasızdı, onun ne vicdanı ne de insanlığı kalmıştı.

"Ortadan kaybolduğumda bulmuştum. Uzun süredir de izletiyordum, Ecevit şerefsizini bulabilirim diye..." Dişlerini sıkarak devam etti, "Sen hazır olana kadar söylemek istemedim."
Gözlerimi yere sabitledim, "Eve ne zaman geldi?"
"Bir hafta önce," dediğinde ilerleyerek masanın önündeki koltuklara oturdum.

Annesiz çocuklardık biz, annemiz başımızdayken üstelik... Şimdi... Şimdi babamız da yoktu, onun yüzünden yoktu.

Sinirle koltuktan kalkarak odadan çıktım, hızlı adımlarla yürümeye başladığımda asansör beklemek yerine merdivenlere yöneldim.

"Duru..."
Ömer'in sesini duysamda adımlarımı kesmedim.
"Duru," diyerek kolumdan yakaladığında beni kendine çevirdi. "Nereye gidiyorsun?"
"Hesap sormaya," dedim dişlerimi sıkarak.

Çevremizdeki insanları umursamadan kollarını belime doladı. Hızla inip kalkan göğsüm, göğsüne çarpıyordu. Neler düşündüğümü anlıyormuş gibi yeşillerini gözlerime dikmişti.

Anlıyordu da...
Kalbim, acının öfkeye bürünmüş haline sarınmıştı. Ruhum yaralardan kurtulmuş, öfke ağına yakalanmıştı.

Kafasını sallayarak fısıldadı, "Seni yalnız bırakamam."
"Yalnız gitmek istiyorum," diyerek başımı dikleştirdim.
Yüzünü yüzüme yaklaştırarak alnını alnıma yasladığında fısıldadı. "Sadece yanında olmama izin ver, lütfen!"
"Ömer..."
"Duru," diyerek sözümü kesti. "Kim olursa olsun seni bağımlı bir adamın yanına yalnız yollayamam. Ne yapacağını bilmediğim bir adamla seni baş başa bırakamam!"

Sessiz kalmıştım, bu bir kabullenişti. Elimden tutarak hızlı adımlarla şirketten çıktığımızda Metin ile Koray koşarak yanımıza geldi.
"Abi," dedi Metin endişeli sesiyle. "Bir sorun mu var?"
Ömer sakin tutmaya çalıştığı sesiyle konuştu, "Hala evde mi?"
Koray ile Metin kafasını salladığında Ömer'in arabasına doğru yürümeye başladık.

Arabaya bineceğimiz sırada Ömer kafasıyla Metin ile Koray'a bir şeyleri işaret etmişti, ne olduğunu düşünmeden arabaya bindim ve sessizliğe gömüldüm.

••••••••••

Yol boyunca lal olmuştu dilim, kalbim gibi... Yerini unutmuştum yine, hissizlik sarmıştı bedenimi.

Önünde durduğum eve bakıyordum dakikalardır.
Elim kapı koluna gittiğinde omzumun üzerinden Ömer'e baktım, "Yalnız gitmek istiyorum."
"Seni dışarıda bekleyeceğim," diyerek onayladığında kapıyı açtım ve hızla indim.

Yüzleşmeye gidiyordum. Babamın katiliyle, ruhumun katiliyle... Canımın diğer yarısı olan, diğer yarısını da ölüme terk eden abimle yüzleşmeye gidiyordum.

İzmarit (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin