57. bölüm

70 5 1
                                    

Uyandığımda beni izleyen bir çift gözle gülümsedim.

_BH- Günaydın.

- Günaydın. Ne zaman uyandın?

_BH- Az önce.

Başımı salladım ve tekrar gözlerimi kapattım. Yanağımda hissettiğim dudaklarla gülümsemem daha da büyümüştü. Kollarımı boynuna sardım ve kendime çektim.

- Seni seviyorum. Bunu unutma tamam mı? Çok dile getirmiyorum çünkü anlamlı olmasını istiyorum.

_BH- Bende seni seviyorum. Unutmuyorum, zaten. Hareketlerinle, bakışlarınla, gülümsemenle bunları her zaman belli ediyorsun. Nasıl unutabilirimki?

Burnumu burnuna sürttüm. Beni kucağına alınca şaşırdım. Etrafıma baktığımda banyoya götürdüğünü gördüm. Banyoya geldiğimizde beni yere bırakıp yanağımı öptü.

_BH- Sen duş al. Ben de kahvaltı hazırlayayım.

- Peki.

Son kez öptü ve banyodan çıktı. Bende uykulu ve sırıtır bir şekilde üzerimdekilerden kurtuldum ve sıcak duş aldım.

Banyodan çıkıp üzerimi giyindim. Saçlarıma kurutup topladım ve mutfağa indim. Sofra hazır olmuş ve son dokunuşlar yapılıyordu. Gelip arkadan sarıldım.

- Bu kadar muhteşem olma,
Baek Hyun. Sana yetişemiyorum.

_BH- Yetişmene gerek yok. Sen muhteşemin ta kendisisin... Bu ses kalbinden mi geliyor?

Kulağını kalbime dayadı ve gülmeye başladı.

_BH- Ooh! Cidden çok hızlı. Seni hala heyecanlandırıyor olmak.. bu hoşuma gitti.

Bense hiç bir şey demeden orada kalmıştım. Yüzüme baktığındaysa elimi kalbimin üzerine koyup sakinleşmeye çalıştım.

- Bir gün beni bu şekilde öldüreceksin.

_BH- Böyle heyecanlanacağını tahmin etmemiştim. Neyse, yemek yiyelim. Acıktım.

- Peki.

Masaya geçip oturduk.

_BH- Bugün Jae Hyun'u ziyaret mi edeceksiniz?

- Evet.

_BH- Az kaldı. Bir gün sonra çok güzel bir aile olacağız.

- Biliyorum, senin sayende.

_BH- Hayır, bizim sayemizde.

Kahvaltıyı bitirip masayı topladık.

_BH- Seni bırakayım.

- Kendim giderim. Sen dinlen.

_BH- İlk seni bırakayım. Sonra dinlenirim. Buradan kafeye yol uzak ve biraz daha vakit geçirmiş oluruz.

- Peki.

İkimizde evden çıkıp arabaya bindik ve yol boyu sohbet ettik. Kafenin önünde durduğunda ona döndüm.

- Dikkatli git ve evde dinlen. Acıkırsan da akşam ki yemekten kalmıştı. Isıtıp yersin.

_BH- Tamam anne.

İkimizde güldükten sonra yanağını öptüm.

- Görüşürüz.

_BH- Görüşürüz.

Arabadan inip kafeye ilerledim. Selam verdim ve işe başladım. Bir kaç müşteri de gelince onlarla ilgilendim. Son gelen müşteriye yaklaştım.

- Merhaba efendim. Siparişiniz nedir?

Beni baştan aşağı süzüp sinsi bir şekilde gülümsedi.

_M- Siparişe gerek yok. Konuşalım. Belki sonra eğleniriz.

- Siparişinizi verecek misiniz?

_M- Siparişim seninle konuşup eğlenmek.

- Laflarınıza dikkat edin. Ayrıca ben evliyim.

_M- Evli olman.. sorun değil?

_JM- Bir sorun mu var?

- Hayır yok. Sen onunla ilgilen, lütfen.

Hızla banyoya gidip yüzümü yıkadım. Adama bak ya.. yüzsüz.
_____________

İş saatimiz bitince Jimin'le kafenin önünde Jungkook'u bekliyorduk. Yaklaşan siyah arabayla geldiğini anladık.

_JK- Çok beklettim mi?

- Hayır, yeni çıkmıştık.

Arabaya oturup yetimhaneye gittik. Jae Hyun'un odasına girdik. Beni görünce güldü ve koşarak sarıldı.

_JH- Anne.. seni özledim.

- Bende oğlum.

_JM- Şimdiden benimsemiş seni..

Duyduğu sesle ilk önce Jungkook ve Jimin'e sonraysa bana baktı.

_JH- Anne, bunlar kim? Niye bize bakıyorlar?

- Hyun-ah! Bu Jimin. Senin amcan. Bu da Jungkook. O da senin dayın. Onları hep göreceksin ve seveceğine eminim.

_JK- Jae Hyun, senin için oyuncaklar, boyalar ve resim defteri aldık. Bakmak ister misin?

_JH- Evet..

Jae Hyun hediyeleriyle ilgilenirken, bende ailem olan insanları izliyordum. Üçü de güzel vakit geçiriyordu. Daha ne isteyebilirdim ki?

İlk AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin