4.bölüm

212 9 0
                                    

Sabah alarmın sesiyle kalktım. Rutin işlerimi halledip üstüme rahat bir şeyler geçirdim. Mutfağa inip yemek atıştırdım. Evden çıkıp işe gitmeye başladım.

Kafeye varınca kapıyı açıp içeri girdim. İlk önce masaları düzenledim. Sonra silmeye başladım. O sırada Hae Yoon geldi. Yüzünde çiçekler açıyordu.

- Günaydın.

Beni duymamıştı. Yanına gidip kolunu dürttüm.

- Hae Yoon günaydın. İyi misin?

_HY- Ah günaydım. İyiyim ve sanırım bundan iyisi olamam.

- Bir şey mi oldu?

_HY- Evet oldu. Sana bahsetmiştim ya hani. Hoşlandığım çocuk Sun Hyuk. Dün eve gidince karşılaştık. Biraz dolaşalım mı dedi. Kabul ettim. Sahile gittik. O sırada benden hoşlandığını söyledi ve çıkma teklifi etti. Ben de kabul ettim.

- Tebrik ederim. Umarım mutlu olursunuz.

_HY- Umarım. Sen de durumlar nasıl?

- Aynı işte.

_HY- Aynı mı? İki gün önce
Baek Hyun'la konuşuyordunuz. Ben ilk kez bir garsonu masasına davet edip onunla konuştuğunu gördüm. Bundan bir anlam çıkarmalı mıyım?

- Saçmalama. Sadece arkadaşız.
_HY- Aah peki. Çok mutluyum. Bunu kimse bozamaz.

Diğer çalışanlar yavaş-yavaş geliyordu. Müşteriler gelmeye başlayınca sohbeti bitirip işe koyulduk.

Öğlen olunca Kapı açıldı. Oraya bakınca Baek Hyun olduğunu gördüm. Bana gülümsedi ve o günkü masaya oturdu. Yanına yaklaştım.

- Merhaba. Ne istersin?

_BH- Merhaba. Kahvaltı yapmadım. İlk önce kahvaltı sonrasına bakarız.

- Peki.

Bir kaç dakika sonra yemekleri masasına dizmiştim. Yüzündeki mutluluk paha biçilmezdi.

- Yemeği bu kadar çok mu seviyorsun?

_BH- Tabiki. Kim yemek yemeği sevmez ki?

- Tamam. Afiyet olsun.

diyip işe koyuldum. Arada ona bakıyordum. Dikkatimi uzun parmakları çekmişti. Elleri fazla zarifti. Beyaz tenli olduğu için yüzündeki benler uzaktan farkediliyordu ve müthiş bir manzaraydı. Ona gülümseyerek bakıyordum ama o farketmemiş olacak ki  telefonuyla ilgileniyordu.

_HY- Yakalandın! Onu izliyordun.

Aniden gelen sesle irkilmiştim.

- Ne yapıyorsun sen?

_HY- Hadi hadi... Onu izliyorsun, değil mi? Ondan hoşlanıyorsun.

- Yok öyle bir şey.

_HY- Bana mı yalan söyleyeceksin? Ama ben sana her şeyimi anlatıyorum..

- Off bilmiyorum Hae Yoon. Hoşlantı nasıl bir duygudur, bilmiyorum. Karşılıksız olur diye de çok korkuyorum.

_HY- Merak etme. Her şey gayet iyi olacak. Kötü düşünme. Sadece gülümsemeye çalış.

Gülümsedim.

- Tamam

Dedim ve işime koyuldum.

Akşam olmuştu. Baek Hyun onu beklememi söylemişti. 5 dakikadır gelmesini bekliyordum. Kapı açıldı.

_BH- Üzgünüm, fazla beklettim mi?

- Hayır, gidelim.

Kapıyı kilitledim ve arabaya bindik.

_BH- Yarın sana bir süprizim var. Aslında, süpriz değil ama değişik olacak.

- Ama ben çok merak ederiimm. İpucu versen? Ha?

_BH- Hayır. Yarın görürsün.

- Tamam yaa..

Önüme döndüm.

_BH- Hiç Han nehrine gittin mi?

- Hayır. İsmini çok duydum. Ama gitmedim.

_BH- Peki ilk önce ora gidelim.

- Tamam da dün bana söz vermiştin. Kendini anlatacaktın.
- Orada konuşuruz. Anlatırım.

 Anlatırım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Han nehri

İlk AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin