41. bölüm

87 5 0
                                    

_BH- Jun.. bir şey olmadığına emin misin? Bir az tuhaf geldin bana.

- Patris'le karşılaştım.

_BH- Yine mi o kız? Karşısında ağlamadın değil mi? Ne dedi sana?

- Hayır, ağlamadım. İlk önce her zamanki gibi aşağıladı ama takmadım. Sonra...

_BH- Sonra? Sonra ne söyledi?

Gözlerimi ellerime indirdim.

- Seni ayartacağını ve düğün davetiyesini bana göndereceğini söyledi.

Gözlerine baktım ve ellerini tuttum.

- Beni terketmezsin, bırakmazsın değil mi?

Bir damla yaş süzüldü yanaklarıma doğru.

_BH- Sence ben seni bırakıp ona gider miyim? Kız olduğuna dua etsin, yoksa ona ne yapacağımı bilirim. Ben hep senin yanında olacağım. Bir daha öyle şeyler düşünme. Öyle söyleyince bir şey demedin mi?

Sırıttım.

- Güzel bir dayak attım.

Sırıttı.

_BH- Aferin. Ödül olarak ilk önce..

Dudaklarımı öptü.

_BH- Sonra..

Yanaklarımı öptü.

_BH- Ve son olarakta çilekli süt.

Poşetten birini çıkarıp bana verdi. Ben de birini açıp ona uzattım.

- Pişman olmazsın.

Sütü açıp bir yudum aldı.

_BH- Mmm.. güzelmiş.

- Senin gibi..

_BH- Bizim gibi...

Kalbim daha hızlı atarken başımı omzuna yaslayıp çilekli sütlerimizi içtik.

- Bir tane daha ver.

_BH- Baya da almışsın. Kaç tane var burda?

- 30 du galiba.

_BH- Vauuv. Çilekli süt mü yoksa ben mi?

- Bebek misin sen?

_BH- Evet, senin bebeğinim. Şimdi söyle, çilekli süt mü yoksa ben mi?

- Tabiki de sen Byun Bebek Baek Hyun.

_BH- Evet, tabi ki de BEN. Byun Baek Hyun. Herkesin hayran kaldığı yakışıklı Baek Hyun.

- Doğru, Byun Lanet Olası Yakışıklı Baek Hyun. Şu yakışıklılığın yüzünden dikkat çekiyorsun ve sinirlerim bozuluyor. Bunun için seni dövmem gerekiyor. Ya da alnına 'SAHİPLİ' yazmalıyım.

_BH- Bir de tasma taksan?

- Tamam ya şaka yapıyorum. Sadece kıskanıyorum. Seni paylaşmak istemiyorum.

_BH- Ben sadece seni seviyorum Jun. Diğerlerini takma. Onlar sadece dış görünüşümü seviyorlar, ama sen benim kalbimi seviyorsun. Bunu hissedebiliyorum. Bu yüzden gözüm senden başka kimseyi görmüyor.


Burnunu iki parmağım arasına alıp sıktım.

- Demek benden başka kimseyi görmüyorsun öyle mi?

_BH- A-acıyor. Bırak. Zavallı burnum.

Eliyle burnunu ovup bana kötü bakışlar atarken ben gülüyordüm.

- Bir şeyi yok burnunun. Merak etme. Bu sütte bitti. Diğerlerini de yarın içeriz. Şimdi uykum var. Sütleri buzdolabına koyabilir misin?

_BH- Tabi ki.

Poşeti alıp odadan çıkınca pijamalarımı giyinip yatağı açtım. Kapı açılınca oraya dönüp gülümsedim.

- Pijamalarını çıkardım. Hızlı ol. Güçlü kollarına arasında olmaya ihtiyacım var.

Pijamalarını giyinip yatağa yattı. Kollarını belime sarınca ben de kollarımı ona sardım.

- Yarın saçlarımızı boyatalım. Ne dersin?

_BH- Güzel olur. Hangi renk istersin?

- Ben siyah ve koyu mavi karışık istiyorum.

_BH- Ben de siyaha boyatırım o zaman. Farklı kuaförlere mi gideceğiz?

- İkimizinde gidebileceyi bir kuaför biliyorum. Annem hep ora giderdi. Beni de götürürdü ama ben saçımı boyatmazdım. Kahve saçlarını özleyeceğim. Ama saçlarını hiç siyah görmedim.

_BH- Evet, beğenecek misin acaba?

- Ben seni her halinle beğeniyorum, Baek Hyun. Artık uyuyalım. Seni seviyorum.

_BH- Seni seviyorum.

İlk AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin