67. bölüm

70 4 0
                                    

Evin içinde koşuşturarak oynayan ikiliyi izliyordum. O kadar güzel görünüyordular ki.. evin içinde yankılanan kahkahalar içimi ısıtıyordu.

Jae Hyun'un gelişi küçük olan ailemizi daha da güzelleştirmiş, evimize neşe katmıştı. Kendime söz vermiştim. Onu en iyi şekilde yetiştirecektim. Evlatlık olduğunu biliyordu, ama asla hissetmeyecekti. Hissettirmeyecektim.

Benim gibi iğrenç bir çocukluk yaşamasını istemiyordum. Aksine, anıları aklına gelince gülümsesin istiyordum.

Kanepeden kalkıp terasa çıktım. Işığı yakmadan pencereyi açtım ve soğuk havanın yüzüme çarpmasına izin verdim. Çocukluğum en hassas nokta'mdı. Unutmak istediğim anlardı hepsi..

Bir süre daha orada kaldıktan sonra pencereyi kapatıp odamıza gittim. Yatağa oturmamla hıçkırarak ağlamaya başlamıştım. Sesimin dışarıya gitmemesi için durdurmaya çalışıyordum ama olmuyordu. Kapının açılmasıyla oraya döndüm. Oda karanlık olsa da endişeli gözlerini görebiliyordum.

Ağladığımı farketmemesi için hızla banyoya yönelecektim ki kolumdan yakalayıp sarıldı.

_BH- Niye ağlıyorsun, Jun Young?

Kollarımı ona sarıp tuttuğum gözyaşlarımı bıraktım. Başım omzunun üzerindeydi. Kendimi bırakmış, sadece ağlıyordum. Oysa, hiçbir şey demeden, daha da sıkı sarılıyordu. Sakinleştiğimde elimi tutup yatağa oturttu ve gözyaşlarımı sildi.

_BH- Birden ne oldu sana böyle? Neden ağladın?

- Ne yapmalıyım, Baek Hyun? Geçmişi unutmak için ne yapmam gerek? Hepsini silmek istiyorum. Sekiz yaşımdan,
on beş yaşıma kadar herşeyi silmek istiyorum. Biliyor musun
Baek Hyun, insanlar aynaya bakıp ne kadar güzel ve ya yakışıklı olduğunu, ya da iyi göründüğünü düşünürken, ben aynalardan kaçardım. Ne zaman aynaya baksaydım, ' senden nefret ediyorum' 'neden ölmüyorum, neden hala yaşıyorum? Ölmek istiyorum' derdim. Kendimden o kadar nefret ederdim ki, şimdi bunları hatırlamak canımı acıtıyor. O adamın bana dokunması.. kendimden tiksinmemi sağlıyor. Ben asla kendimi sevmedim, Baek Hyun. Tiksinir ve iğrenirdim kendimi gördüğümde. Hepsini unutmak istiyorum. Nefret ediyorum.

Ağlamaktan boğazım acıyordu artık. Kollarını tekrar bana sarınca güvende hissetmişdim ama ağlamamı durduramamıştım. Çocukluğum kabus gibi üzerime çökmüş, beni bırakmıyordu.

- Jae Hyun.. oda benim gibi olmasın, Baek Hyun. Onu koruyalım. Tüm kötülüklerden koruyalım.

_BH- Onu en iyi şekilde yetiştireceğiz, endişelenme.

Burnumu boynuna gömüp kokusunu içime çektim ve dudaklarımı boynuna bir kaç kez bastırdım. Kafamı bir az geri çektim ve alnımı alnına yasladım.

- Teşekkür ederim. Bana iyi geliyor ve beni rahatlatıyorsun.

Dudakları dudaklarıma değdiğinde buna ihtiyacım olduğunu hissetmiştim. Yumuşaklığı hissetmek kalbimi hızlandırıyordu.

_BH- Sana su getireyim.

Ayaklanıp kapıya doğru gidince seslendim.

- Ben suyu değil, seni istiyorum, Baek Hyun. Yanımda olmana ihtiyacım var.. Sana ihtiyacım var..

Geri döndü ve beni yatağa yatırdı. İlk kendi pijamasını giyindi. Benimkini de giyinmeme yardım edip yatağa uzandı.

- Jae Hyun.. o nerede?

_BH- O uyuyor.. merak etme.

Başımı salladığımda elini yanağıma çıkarıp okşadı. Bense karanlıkta bile beni kendine çeken gözlerine baktım. Sonra bende elimi onun yanağına çıkarıp okşadım. İkimizde aynı anda gülümsedik.

Parmağıyla gözaltlarımda kalmış yaşları sildi.

_BH- Ağlamanı istemiyorum.. canımı yakıyor.

Daha da yakınlaşıp sarıldı. Kafamı göğsüne yasladım.

_BH- Zorlandığında benden kaçma, saklanma. Senin yanında olmak istiyorum. Sana sarılmak, acını dindirmek istiyorum. Bir dahakine lütfen benden saklamaya çalışma..




İlk AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin