45. bölüm

82 5 0
                                    

Gözlerimi açtığımda uyuyan yüzü görmemle gülümsedim. Yanağını öpüp saçını okşadım. Kolları arasından ayrılıp rutin işlerimi hallettim ve uyanmaması için yavaşça odadan çıktım.

Güzel bir kahvaltı sofrası hazırlayıp tekrar odaya çıktım. Hala uyuyor olması gülümsememe neden oldu. Yatağa uzanıp saçlarını okşuyor ve aynı zamanda da sesleniyordum.

- Baek Hyun, hadi kalk. Kahvaltı hazırladım. İşe gitmemiz gerekiyor.

Gözlerini açtı ve gülümsedi. Kalbimi hala gülümsemesiyle bile hızlandıra biliyordu.

- Günaydın.

_BH- Mmm.. günaydın. İlk günümüzmüş gibi hissettirdi.

- Öyle mi?

_BH- Öyle.

- Kalk yüzünü yıka ve aşağı inelim.

Yataktan kalkıp banyoya gitti. 5 dakika sonra çıktı ve birlikte mutfağa inip  kahvaltı yaptık.

_BH- Uzun zaman birlikte kaldığımız için şirkette seni özlüyorum. Yokluğunu hissediyorum.

- Bende de öyle oldu. Müşteriler ve iş arkadaşlarım var yanımda, fakat bir şey eksikmiş gibi geliyor. Çok alıştık, sanırım.

_BH- Evet. Hep birlikte olalım.

- Olacağız.

Kahvaltıyı bitirip masayı topladık ve odaya çıkıp üstümüzü değiştirdik. Arabayla gittiğimiz için çokta acele etmiyordum.

Kafeye bıraktığında uzanıp yanağını öptüm.

- Görüşürüz.

_BH- Görüşürüz. Akşam biraz geç geleceğim. Beni bekle.

- Peki.

Arabadan inip kafeye girdim. Önlüğümü taktım ve masaları düzeltip silmeye başladım. Ardından müşteriler ve çalışanlar gelince iş yoğunlaşmaya başladı. Ama olsun, işimi seviyordum. Her ne kadar yorucu olsa da güzeldi.

__________

Her kes evine gitmiş, sadece ben kalmıştım. Sıkılmamak için fotoğraflarımıza bakıyordum. Mesaj gelince kalkıp hazırlandım.

"10 dakikaya ordayım"

Kafeyi kapatıp önünde beklemeye başladım. Üç dakika sonra bir adam gözüme göründü. Galiba sarhoştu. Bir az kenara çekildim ama beni görmüş ve yaklaşmıştı artık.

_SA- Oo bebeğim muhteşemsin.

Biraz yaklaşmıştı ki tüm gücümle ittim ve yere düştü ve gülmeye başladı.

_SA- Sinirlenme, bir az eğlenelim.

Kalkıp yine yaklaştı. Tekrar itecektim ki bileklerimi tuttu. Boş durmayıp bacağımla ayaklarına vurdum. Sinirlenip bağırdı ve beni yere itti. Yaklaşıp karnıma tekmeler atarken yerde kıvranıyordum.

Beyaz araba ışığı yaklaşmış ve içinden Baek Hyun çıkmıştı. Hızlıca bize doğru geldi ve küfürler savurarak  adama vurmaya başladı. Acıdan ve korkudan  dayanamayıp ağlayınca adamı bırakıp bana doğru koştu.

_BH- İyi misin? Biraz dayan, Jun Young. Gidiyoruz şimdi.

Beni kucağına alıp arabanın arka koltuğuna yatırdı. Kendi de sürücü koltuğuna geçmiş, düşmeyeyim diye yavaşça arabayı kullanıyordu. Tabi özür dilemeyi de ihmal etmiyordu.

- Yeter artık. Özür dilemeyi bırak. Bu senin değil, benim suçum. Kendimi yeteri kadar koruyamadım.

_BH- Hayır, benim suçum. Sana zarar gelmesini önlemeliydim.

- Baek Hyun ben iyiyim.

_BH- İyi misin? Adam ayakkabılarla karnına tekmeler attı ve sen iyisin öyle mi? Evlilik teklifi ettiğimde bir birimize yalan söylemeyeceğiz diye söz vermiştik, Jun. Hatırlıyor musun?

- Hatırlıyorum, ama yalan söylemiyorum ki. Karnım acıyor fakat eskisi kadar değil.

Araba durduğunda eve geldiğimizi anlayıp dikeldim.

_BH- Bekle.

Hızlıca arabadan inip evin kapısını açtı. Yanıma geldi. Beni kucağına alıp eve götürdü ve ayağıyla kapıyı kapatıp  koltuğa yatırdı. Yanımdan ayrılıp ilk yardım çantasından krem aldı. Tekrar bana yaklaşıp dikkatle giydiğim hoodies'i kaldırdı. Kafamı bir az kaldırıp karnıma baktığımda her tarafının morardığını gördüm. Baek Hyun'a baktığımdaysa sadece morluğu izliyordu. Elimi elinin üzerine koydum.

_BH- Baek Hyun.. kremi sürmeyecek misin?

Başını iki yana sallayıp kendine geldi ve kremin kapağını açıp dikkatle sürmeye başladı.

_BH- Şerefsiz piç.

Söylediği küfürle kıkırdadım. Kaşlarını kaldırıp bana bakınca kahkaha atmıştım ama karnım acıdığı için kısa sürmüştü.

_BH- Neye gülüyorsun?

- İlk defa senden küfür duyuyorum. Adama vurduğunda ve şimdi..

_BH- Küfür etmemi mi istiyorsun?

- Hayır hayır. Hiç hoşlanmam ve asla kullanmam.

_BH- O adama karşıda mı? Ya da sinirlenince söylemez misin?

- Sayamayacak kadar çok küfür  biliyorum ve duydum, Baek Hyun. Ama asla kullanmıyorum, sinirlenince bile.

_BH- Karnın kötü gözüküyor. Bir kaç gün işe gitme istersen.

- Yok, iyiyim ben. Hem tek başına sıkılırım evde.

_BH- Peki o zaman ama kendini çok yormayacaksın. Anlaştık mı?

- Anlaştık.

İlk AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin