69. bölüm

78 4 0
                                    

- Yorgun görünüyorsun..

_BH- Bugün yorucuydu. Yarın evde olacağım için toplantıları bugüne aldım ve fazlasıyla ayak üstünde kaldım.

- Sen uzan.. ben bulaşıkları makineye yerleştirip geliyorum.

Mutfağa yönelip unuttuğum bulaşıkları makineye koydum. Ecza dolabından bir kaç gün önce aldığım masaj kremini aldım ve odamıza yöneldim. Kapıyı açtığımda pijamasını giyinmiş yatakta oturuyordu.

- Uzan hadi..

Uzanında eşofmanını dizlerine kadar kaldırdım. Kremden elime sıktım ve masaj yapmaya başladım. Uzun bir süre sol bacağına masaj yaptıktan sonra sağ bacağına geçtim. Ona da öyle masaj yaptım.

- Rahatladın mı? Ağrı var mı ayaklarında?

_BH- Hayır yok, iyi geldi.

Gülümsedim ve topuklarına da masaj yaptım.

- Arkanı dön..

Bir şey şöylemeden sırtüstü yatınca pijamasını kaldırıp sırtına masaj yaptım.

- Omuzların ağrıyor mu?

_BH- Arada sırada..

- Kendine dikkat etmiyorsun. Pijama üstünü çıkar.

Çıkardığında bu sefer daha rahat şekilde yaptım. Sonra kollarına, göğsüne ve karnına geçtim. Kaslarını görünce gülümsedim ve parmağımla dokundum. Gülümsemem daha da arttı ve parmaklarını kaslarının üstünde kaydırdım.

_BH- Erimiş çikolata gibiler..

- Hayır, güzeller, sevdim.
Üstünü giy şimdi, fazla üşüme.

Pijama üstünü giyindiğinde yatağa yatıp sarıldım.

_BH- Sayende rahatladım, teşekkür ederim.

- İyi olman için istediğin zaman yapabilirim.

Yüzümü yasladığım göğsünü öptüm ve gözlerimi kapattım.

________________________

Gözlerimi açmamla gülümsedim. Kollarım arasında uyuyan beden bana mutluluğu hissettiriyordu.

Yavaşça yanından kalkıp rutin işlerimi hallettim ve mutfağa ilerledim. Yüzümdeki gülümsemeyi silmeden kahvaltı hazırlıyor, aynı zamanda da şarkı mırıldanıyordum.

어떤 말로 표현해야 이 감정을 알까?

Bu hissi açıklamak için hansı kelimeleri kullanabilirim?

어떻게 널 바라봐야 나의 마음을 알까?

Sana nasıl bakarsam, kalbimi bilebilirsin?

너와 같이 계절올 겪고 너와 거리를
걷고

Mevsimler geçerken seninle giderim ve sokaklarda seninle yürürüm

아주 천천히 너를 알아가는 이 시간속에

Zamanla seni yavaş yavaş tanıyacağım

네가 어디 있다해도 너를 사랑하고 있어

Nerede olursan ol, seni seviyorum.

서두른지 않을게 난 네 뒤에 서 너를
지겨줄게

Acele etmeyeceğim, seni arkadan koruyacağım

I will ve with you 너에게 다가 갈게

Seninle olacağım, sana yardım edeceğim

I will be with you 난 언제나 my love for you

Seninle olacağım, 'ben' her zaman senin aşkın.

_BH- Neden durdun? Bence gayet iyiydin.

Duyduğum sesle oraya döndüm.

- S-sen, ne zamandır oradasın?

_BH- Hmm.. "bu hissi açıklamak için hangi kelimeleri kullanmalıyım?" Dediğinden beri. Sanırım, tüm şarkıyı duydum. Bir daha söylesen?... Yah! Utanıyor musun sen?

Yaslandığı yerden çekikip yanıma doğru geldi.

- Gelme öyle..

_BH- Sen gerçekten utanıyorsun..

Gülünce sinirlenmiştim.

_BH- Bir daha söyle lütfen..

- Sadece... dalga geçiyorsun..

Tam önümde durdu. Parmaklarını çeneme yerleştirip yukarı kaldırdı ve gözlerine bakmamı sağladı. Az önceki gülen halinden eser yoktu.

_BH- Dalga geçmiyorum. Gerçekten güzeldi. Uyurken de söyler misin?

- Bi-bilmiyorum..

Yüzünü daha da yaklaştırdı.

_BH- Lütfen..

Bu kadar yakınken sağlam düşünemiyordum ki..

- T-tamam..

Gülümsedi ve dudaklarımı öpmeye başladı. Birkaç saniye olmuşdu ki duyduğumuz sesle hızlıca ayrıldık.

_JH- Ne yapıyorsunuz?

Üç yaşında olsa bile utanmıştım. Şimdi ne diyecektim?

_BH- Annenin dudağında çikolata kalmıştı.. evet evet çikolata. Geri kalanını senin için saklamıştık ama bende çikolata istediğim için dudağının üstündekini aldım.

Yuh! Bu nasıl yalan atmaktır?

Şaşkınlıkla yüzüne bakıyordum.

_JH- Çikolata mı? Çikolataları seviyorum. Yemekten sonra yiyeceğim.

Gelip masaya oturunca derin bir nefes verdim.

_BH- Aklıma gelmeseydi az kalsın nasıl öpüştüğümüzü anlatacaktım.

Kulağıma fısıldamasıyla iyice utanmışken o gülüyordu. Omzuna bir tane vurup odama koştum ve banyoya girdim.

ÇOK UTANIYORUUUM!

İlk AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin