Yerimden kalkıp çalan kapıyı açtım. Karşımdaki sinirli tavşana yumuşaması için gülümsedim.
- Kookie?
_JK- Darp ediliyorsun ve ben bunu iki gün sonra öğreniyorum. Üstelik senden değil, Baek Hyun hyungdan?
- Haber vermeyi unutmuşum.
_JK- Unuttun? Biz kardeş demiyor muyuz bir birimize? Nasıl unutursun ya?
- Haklısın, üzgünüm.
Başımı eğdiğimde derin bir nefes verdi.
_JK- Yaralı olduğun için fazla üstüne gitmeyeceğim ve bu seferliğine affediyorum. Ama bir daha bu ve ya buna benzer bir şey olurda haber vermezsen, yüzüne bile bakmam.
- Tamam. Hadi gel içeri.
İkimizde içeri girdik.
_JK- Aç mısın?
- Evet.
_JK- O zaman yemek hazırlayacağım.
Mutfağa gittiğinde bende peşinden gittim. Buzdolabından çıkardıklarını sakince doğraması, pişirmesi ve tabaklara servis etmesi.. kesinlikle ona yakışıyordu.
- Yemek yapmayı ne zaman öğrendin?
_JK- Kursa gittim. Evleneceğim kadına işlerinde yardım etmek isterim. Böyle daha çekici olmaz mı? Sana her işinde yardım eden?
- Haklısın. Baek Hyun da bana yardım ediyor ve bu gerçekten çok hoş.
Masaya oturmasıyla yemeklerimizi yemiştik. Jungkook bulaşıkları yıkadıktan sonra bana döndü.
_JK- Şimdi ne yapalım?
- Film izleyelim. Sen filmi seç. Ben yiyecek şeyler hazırlayacağım.
İçeri geçtiğinde buz dolabından kola çıkardım. Dolaptan 2 cips paketini de almamla salona girdim.
- Neden öyle gülüyorsun?
_JK- Nasıl gülüyorum?
- Sinsu bir şekilde... Korku filmi açmadın, değil mi?
_JK- Hayır, ne alakası var?
- O zaman neden öyle sırıtıyorsun? Korkmalı mıyım?
_JK- Sadece bir şey hatırladım. Ona gülüyorum. Hadi gel.
Yanına oturduğumda film başlamıştı. Bir az garip bir filmdi. Korkmaya başlıyordum. Yerin altından fırlayan canavarın adama saldırdığını görünce çığlığı basmıştım.
Yanımda gülen pis bir tavşan vardı.
- Yah! Kapat şu şeyi!
Gülerek filmi kapattı.
- Kalbim! Oh, çok korktum. Hangi film bu?
_JK- Yeraltı canavarlar. Gerçekten korkunç ve güzel. İki kez izlemiştim bu filmi.
- Birde anlatıyor yaa! Korku filmi olmasın demedim mi sana! Yok aklına bir şey gelmişte ona gülüyormuş! Jeon Pis Tavşan Jungkook!
_JK- Bir nevi intikam olarak düşün, bebeğim. Ben senin darp edildiğini duyunca daha çok korktum ama..
- Özür diledim ya..
_JK- Neyse artık. Düzgün bir film seçeceğim.
Bu sefer seçtiği film romantik komediydi ve gülmekten gözlerimden yaşlar gelmişti.
Filmi de izledikten sonra akşam yemeği hazırlamıştık. Sofra hazır olduğunda kapı çaldı.
Kapıyı açtığımda gördüğüm kişiler bana gülümseyen Jimin ve Baek Hyun'du.
_JM- Merhaba Jun Young. Geçmiş olsun.
- Teşekkürler.
Yaklaşıp sarıldı.
_JM- Kendine dikkat et.
- Tamam. Geç içeri hadi.
Ayakkabılarını çıkarıp içeri girdiğinde özlediğim yüze döndüm ve sarıldım.
- Ben her gün sensiz ne yapacağım evde Baek Hyun?
Derin bir nefes verdi.
_BH- Ben de bilmiyorum. Eve gelmek için işte saat sayıyorum.
Ellerimi saçlarına çıkarıp okşadım.
- Özledim..
_BH- Bende..
Bir az daha sarıldıktan sonra istemesemde ayrıldık ve el ele mutfağa ilerledik. Yemek yedikten sonra biraz daha sohbet ettik.
Arkadaşlarımız gittikten sonraysa odaya çıkıp uyuduk.
