Baek Hyun'dan
Bu gün saçlarımı sarıya boyattım. Jun Young'un tepkisini merak ediyordum. Hemen kafeye gittim. İçeri girince Jun Young bir garsonla konuşuyor ve gülüyordu. Sanırım işe yeni başlamıştı.
Kıskanmıştım. Jun Young'un sadece arkadaşıydım evet ama başkasına harika bir gülüş sunması beni kızdırmıştı.
- Jun Young-ah!
Bana dönünce önce şaşırdı. Sonra gülümsedi.
_JY- Ah merhaba. Sanırım sürpriz buydu. Sarı yakışmış.
- Evet,buydu. Peki sen kimsin?
_JM- Ben Park Jimin.
- Ben de Baek Hyun. Buranın bir nevi sahibiyim.
_JM- Burasının sahibiyseniz ve Jun Young sizinle böyle konuşuyorsa.. sevgili misiniz?
Sırıttı ve ikimizi de süzdü.
_JM- Hmm.. böyle bakınca da yakışıyorsunuz.
Jimin'in dediğiyle şaşırmıştım. Fazla açık sözlüydü. Jun Young'tan hoşlanmaya başlamıştım, bu doğru ama birden öyle söylüyince kala kaldım. Jun Young'a bakınca galiba utanmıştı.
_JY- H-hayır Jimin, arkadaşız.
_JM- Peki. Ama bu yakışmadığınız anlamına gelmez. Ben müşterilerle ilgileniyorum.
Diyip gitti. Jimin'i kıskan mışmıydım? Sevmedim? Hayır, artık onu sevmeye başlamıştım. Jun Young daha fazla utanmasın diye konuyu değiştirmeye karar verdim.
- Bu gün senin için izin almak istiyorum. Gezelim mi?
_JY- Ama çalışmam gerek.
- Bir kişiyle bir şey olmaz. Ben babamdan izin alacağım.
_JY- Tamam.
Babamın odasına gittim. Kapıyı çaldım ve içeri girdim.
- Baba?
_MH- Oğlum hoşgeldin.
- Hoşbuldum, baba. Ben izin isteyecektim.
_MH- Ne izni?
- Jun Young için bu günlük izin.
_MH- Ne o? Jun Young'tan hoşlanmaya mı başladın?
- Ne? Hayır baba arkadaşız biz.
Gülerek
_MH- Tamam tamam, daha önce bir kızla arkadaş olduğunu hiç görmedim. Jun Young iyi ve güzel kız. Bence.. iyi bir gelinde olabilir.
- Yaa baba..!
_MH- Peki kabul. İzin veriyorum.
- Gidiyorum.
Aah.. şu babalar..!
Jun Young'un yanına gittim.
_BH- Hadi önlüğü çıkar gidiyoruz.
_JY- Tamam.
_JM- Gidiyor musunuz?
- Evet.
_JM- İyi eğlenceler.
Dışarı çktık.
_JY- Şimdi ne yapacağız?
- Çocuk parkına gidelim. Sonra da çocuklar evine.
_JY- Çocukları çok seviyorsun galiba?
- Evet. Sen?
_JY- Hmm.. seviyorum. Onların masum ve mutluluk dolu gözlerini seviyorum.
- Harika.. Gidelim o zaman.
İlk parka gelmiştik. Çocuklarla 2 takıma bölünüp oyunlar oynamış sonra hep birlikte pamuk şeker yiyorduk. Yorulduğumuz için bir bankta oturup pamuk şeker yiyor, aynı zamanda da çocukları izliyorduk.
_JY- En son 9 yaşımdayken pamuk şeker yemiştim. Beni mutlu ediyorsun, Baek Hyun. Kaybettiklerimi, sahip olamadığım mutluluğumu bana geri veriyorsun. Teşekkür ederim..
Dedi bana yaklaştı ve yanağımı öptü. Galiba beni öldürmek istiyordu. Kalbim öyle hızlanmıştı ki.. ilk kez bir kız bende böyle etki bırakmıştı. Beni öpmüştü. Artık anlamıştım. Ben hoşlanma seviyesini geçmiş onu sevmeye başlamıştım.
~~~~~~
1 saat sonra parktan ayrılmış çocuklar evine gitmiştik. Buraya her hafta gelirdim. Çocuklar beni görünce bana doğru koştular.
_YM- Hyuung.. Çocuklar
Baek Hyun hyung geldiii!
_MJ- Oppa. Seni özledik hoşgeldin.
_JH- Hyung bu kız kim? Sevgilin mi?
_YM- Hayır bence karısı.
_JS- Hayır oppam evlenseydi parmağında yüzük olurdu.
_MJ- Oppa yakışıyorsunuz.
_Hepsi- Evet, doğru.
Pekala susmazlarsa bu ikinciyi de kaldıramayacaktım.
- Çoçuklar. Artık ben konuşsam. Bu benim arkadaşım Jun Young.
_JY- Merhaba çocuklar.
_Hepsi- Merhaba Noona/Unnie
- Jun Young bu Young Min, bu Min Ji, bu Jung Hwa, buda Ji Soo.
_JY- Memnun oldum.
_Hepsi- Bendee..
- Hadi ilk önce oyun oynayalım. Sonraysa pizza yeriz.
_Hepsi- Eveet!
