13. BÖLÜM

12.5K 733 34
                                    










Bu bölüm GlsmUzun934     a gelsin.





"Sakın ümidini kesenlerden olma "

                                 Hicr 55




Görüntülü biraz daha yaklaştırınca adamın parmağında yüzük vardı . Annem ağlamaya devam ederken artık emindik. Bu babam!

Aslan ve Oğuz ayağa kalkıp telefonlara sarıldılar. Kimi aradılar ne konuştular bilmiyorum. Şu an tek yaptığım şey anneme sarılıp ağlamak....

Telefonum çalınca annemden ayrıldım. Karan  arıyordu.

"Efendim " diyerek açtım. Burnumu çekip sakin kalmaya çalıyordum.
"Görüntüdeki adam baban mı"  dedi.

"E-Evet " dedim .  O kadar derinden çıktı ki sesim...

Bir sessizlik oldu. Sonra Karan "Tamam sakin ol! Şimdi kapatmam lazım, babanı bulucaz " dedi.

"Tamam " dedim ve kapattım telefonu.
Bulucaz!





2 GÜN SONRA



Aradan 2 gün geçti. O günden sonra Aslan ve Oğuz oraya gidip orada oturanlar ile konuştu. Gören veya tanıyan var mı diye.  Başka kameralara da baktılar. Ama hiç bir sonuç bulamadık. En sonunda karakola başvurduk. Tabi adamlar bizi ilk başta deli sansalar da sonrada tamam dediler.

Bu gün de Loya da kasanın başında oturmuş düşünüyordum . Bahar ve Oğuz kafam dağılır diye buraya getirdiler beni.
Biraz önce Karan da buraya geldi son gelişmeleri öğrenmek için.
O da kendini bana borçlu hissettiği için babamı arıyordu....

O Caner denen adamın o gün söyledikleri takıldı kafama... Peşine koruma takacak kadar değer veriyor belli ki seviyor seni demişti. Cidden de öyle bir şey olabilir mi?

Düşüncelerimi bozan omzuma dokunan el oldu.
"Kızım iki satir sana sesleniyoruz. Bak şu masadaki adam seni görmeye gelmiş"dedi.

Baharın gösterdiği masaya bakınca tebessüm ettim. Bu levent ve kızı!

Ben Leventin yanına giderken o da ayağa kalktı.
"Hoşgeldin, seni tekrar görmek çok güzel" dedim. .
"Hoşbuldum, seni de böyle sağlam görmek çok güzel, otursana" dedi.

Aslan Oğuz ve Karan bize bakıyordu. Tabi onlara anlatmıştım ama görmedikleri için tanımıyorlar. Onlara dönüp
"Gelin, size bahsettiğim Levent "dedi. Levent işaret ederek.

Onlar da kalkıp masaya oturdular.
Aslan "Çok sağol Lavin olanları anlattı. Allah razı olsun senden "dedi.
Levent herkes ile tokalaşıp tekrar oturunca
"Asıl ben Lavin e teşekkür ederim. Onun sayesinde şu an kızımla beraberim " dedi.
Kucağında 8- 9 aylık olan minik kızı vardı.

Uzanıp kucağıma aldım. Bahar da yanıma gelince biz minik kızı sevmeye başladık.

Bahar "İsmi ne " dedi.
Levent "Bundan sonra Lavin" dedi.
Şaşkınlıktan gözlerimi açıp ona baktım.
"Böyle bir şey yapmak zorunda değilsin biliyorsun dimi" dedim.

"Biliyorum. Dün gidip ismini Lavin diye değiştirdik. Eşimin de çok selamı var en kısa zamanda görüşmek istiyor " dedi.

Anladım dercesine kafamı salladım. Kucağımda oturan Lavine baktım. Ne kadar da masum ....

Karan "Caner'in yanında olduğuna göre o it benden de bahsediyordur size" dedi.

Levent Karana şaşkınlıkla bakarak
"Siz Karan Yalçınkayamısınız " dedi.
Baya şok olmuş gibi bakıyordu Karana.

Karan "Evet benim " dedi.
Levent dili tutulmuş gibi
"Sizden çok bahsederdi. Aslında bunu nasıl söylesem. Sizden değil de ablanızdam bahsederdi" dedi.

Karan aniden ayağa kalkıp Leventin kolundan tuttu
"Ne demek ablamdan bahsederdi lan!" Diye bağırdı.
Aslan Karanın kolundan tutup geri çekti.
"Sakin ol, oturun da anlatsın adam" dedi.

Karan sinirden gözlerinin siyahı daha da koyulaşmaya başlamış alnındaki damat ortaya çıkmış.

Levent "Şimdi söylerim ama sakin olun. Caner ablanıza karşı birşeyler hissediyordu. Aslında o kazada sizi değil eniştenizi bilerek öldürmek istedi" dedi.

Yuh yani! Adama bak ya!

Karan ellerini yumruk yapmış sakinleşmek için gözlerini kapatmıştı.
Levent devam etti "Enişteniz vefat edince Caner yurt dışına kaçtı. Yusuf un sünneti olduğunu öğrenince tekrar geldi. Sonra siz tekrar eniştenizin davasını açınca size zarar vermek için Lavini kaçırttı. " dedi.

Benim ne alakam var? Benim başıma bir şeyin gelmesi neden Karana zarar versin ki? Yoksa! Yok ya daha neler !

Kısa bir sessizlik oldu. Sessizliği bozan Karanın telefonu oldu. Telefonu açıp karşı tarafı dinledi.
"Tamam geliyorum "dedi ve kapattı telefonu. Ayağa kalkıp
"Benim gitmem gerekiyor. Seninle de sona konuşucaz "dedi.

Sonra da bir şey söylemeden arkasını dönüp çıktı!





Levent ile biraz daha sohbet edip minik Lavin ile vakit geçirdik. Kafam biraz da olsun dağılmışdı. Akşam eve gidince annem yine çok durgundu. O günden sonra annem her ne kadar bana belli etmemeye çalışsa da büyük bir çöküş oldu onun için. Babamın neden böyle yaptığını bilmiyorum. Neden diye de sormuyorum. Şu an şu kapıdan içeriye girse hiç bir şey söylemeden  sarılırım.
Babam gittiğine göre mantıklı bir açıklaması vardır. Bizi unutmuş olsa o bilekliği ve yüzüğü takmazdı. Demekki hala annemi seviyor.... Beni de oradan  aldığına göre yakınlarda bir yerde...
Neredesin baba? Bunca acıyı bize neden yaşattın?











Yeni bölümü nasıl buldunuz?
Beğendiniz sahnenin atına kalp koymayı unutmayın.

LOYA (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin