6. BÖLÜM

15.8K 829 125
                                    



Çaresizlik tuzağına düşme. Her zaman bir umut ışığı olduğunu aklından çıkartma.

                              Bakara 156










Adımı seslenen kişiye dönmem ile kolumdan tutulup çekilmem bir oldu. Adam yüzüm duvara gelicek şekilde duvara yasladı. Ağzımdan büyük bir çığlık koptu tabi adam hemen ağzımı kapattı. Diğer eli ile de kollarımı tutuyordu. Az daha êli aşağıya gelse belimdeki silahı hissedebilirdi .
Ellerimi çekmeye çalıştım ama nafile.

"Kimsin,  ne istiyorsun benden" diyerek ellerimi hareket ettirmeye çalıştım.
Adam ağzımdaki elini çekerek kulağıma yaklaştı
"O davadan uzak durucaksın güzelim. Yoksa sonun hiç iyi olmaz " dedi. Nefesini boynumda hissediyordum bile.
Ağzımdaki elini çekip karnıma koydu.
Oradan da parmak uçları ile yukarı doğru çıkıyordu.

"Bırak beni, pislik " diyerek bağırdım.
Ayağım ile ayağına bastım. Karnımdaki elini çekip kollarımı birbirine bastırıp sıktı.

"Rahat dur! Dediklerimi unutma! Birdahaki gelişimde daha fazlasını yaparım unutma!" Dedi. Korkudan çenem titremeye başladı.  Ağlamak üzereyim. Neye bulaştım bên böylê !

Tam ağzımı açıp bir şey diyicekken kollarımdaki eli bir anda çekildi ve adamdan bir inilti koptu. Arkamı döndüğümde ise dizlerim  kendiliğinden bağımsız yere çöktü.

Karan karşımda adamın kafasında odun kırmış odunu yere atıp yanıma yaklaştı.
Olayın şokunu daha atlamadan ellerimi yüzüme kapayıp ağlamaya başladım.


"Lavin, iyimisin" dedi. Ellerimi yüzümden çekmeden kafamı hayır anlamında salladım. Nasıl iyi olabilirdim ki? Biraz öncê yaşadıklarım ... Allahım sên sabır vêr ....


Karan ayağa kalkıp telefonunu çıkarttı ve birini aradı. Ne konuştuğunu kendi sesimden duyamadım. Hıçkırıklarımı durdurmaya çalıştım. Derin  derin nefes alıp göz yaşlarımı sildim.



Karan tekrar yanıma gelip "Hadi gidelim" dedi. Bir şey söylemeden kafa salladım. Yerde başından kan akan adama sonkez bakıp Karan ın arabasına bindim. Karan da öne geçince arabayı çalıştırdı.

Arabada ne o konuştu ne de ben. Kafamı camdan dışarıya çevirip akıp giden yolu izledim.  Bir süre sonra olayın şokunu yeni yeni atlatınca fark ettim. Nereye gidiyoruz? Orman gibi bir yere girdik.

"Nereye gidiyoruz" diye sordum.
Karan "Gidince görürsün" dedi. Sonra da arkasını dönüp bana baktı
"Yanındaki poşette su var al istersen " dedi. Sonra tekrar önüne döndü.

Yanımda varlığını yeni fark ettiğim poşeden su aldım. Poşetin içinde bir sürü aburcubur vardı. Suyu alıp bir kaç yudum aldım. Arabada tekrar bir sessizlik olunca bir süre sonra bir tepenin üzerinde durduk. Karan arabayı durdurup arabadan indi. Sonra bana bakıp inmem için işarêt yaptı .  Bende arkasından indim.

Büyük bir tepenin üzerinde idik. Ayaklarımızın altında İstanbul vardı. Boğaz köprüsü ve deniz manzarası  hava kararınca bir ayrı güzel İstanbul...

Karan arabanın ön tarafına geçip yere oturdu. Sırtını arabaya yasladı. Eli ile yere vurup otur diye işaret etti. Bende bir şey söylemeden aramızda mesafe bırakarak yere oturup sırtımı arabaya yasladım. Şu an o nê derse yapmaktan başka bir çarem yoktu . Bu pislik adamın elinden kurtardı bêni .

Karan tek bacağını uzatıp diğerini kendine doğru çekti. İkimizde öylece oturmuş manzarayı izliyorduk. Burası insana  huzur veriyor.

Sessizliği bozan Karan oldu.
"Daha iyimisin" dedi.
Manzaraya bakmaya devam ederek
"Burası huzur veriyor " dedim.

LOYA (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin