Kayıp Gülüşlerin Adresi ✓ Texting

on üç

Selâmün aleyküm bacımlaar✌

Medyadaki resmi ben çizdim tamameenn

Neyse yıldızı okşayalım ve bölüme geçelim♡

◆ ◆ ◆

Okulu hayırlısıyla bitirip eve gelmiştim ve direkt feracemi çıkardım. Bir saat kadar kitap okuduktan sonra mutfağa geçtim ve iftar sofrasını kurmaya yardım ettim.

İki hafta çoktan geçip gitmişti. Geriye kaldı iki hafta.

İftara az bir şey kalmıştı ama canım aşırı pilav çekti şu an. Hem yemekte de kuru fasulye var. Ayrılmaz ikiliyi ayıracak mıydık yani?

Yapsam mı ki? Masanın üstünde duran telefonumun yan tarafındaki tuşa basıp açılan ekrandan saate baktım. Daha yarım saat vardı. Yetiştirirdim yani.

Hızlıca dolaptan her zaman pilav için kullandığımız tencereyi çıkardım. Ocağın orta ateşte pişiren gözüne koyup yağı ekledim.

Mutfağa giren annem bana bıkkınlıkla baktı.

"Yine mi son dakika yapıyorsun? Madem yapacaksın önceden yapsana. Yetişmez şimdi!"

"Anne ne yapayım şimdi canım çekti. Yapsak suç yapmasak suç."

Bir yandan da eriyen yağın içine şehriyeleri döküyordum. Onlar kavrulurken annem cevap verdi.

"Sus cevap verme bana terbiyesiz!"

Allah'ım sen sabır ver. Göz devirip işime devam ettim. Cevap versek ayrı vermesek ayrı bir dert. Annemle hep bu konuda tartışıp duruyorduk.

Gayet de güzel yetiştirirdim.

Rengi değişen şehriyelere iki su bardağı bulguru da eklerken bildirim gelen telefonuma baktım. Birkaç dakika sonra baksam da olurdu. Suyu da ekledikten sonra kapağını kapattım ve ellerimi soğuk suyla yıkayıp masanın üstündeki telefonumu aldım. Şifreyi girdikten sonra gelen bildirime baktım.

Yine mi?!

@isimsizbilmemne : Ne oldu listeden bir şey çıkmadı mı ? Hani bulacaktın beni ;)

Yo yo kızım. Cevap verme ve onun ekmeğine yağ sürme.

Direk engeli bastım. Sinirini bozacaktım o zemzem kuyularına atılasıcanın.

Yarın ilk işim listedeki kişileri elemek olacaktı. Bulacağım oğlum seni!

Oturduğum sandalyeden kalkıp ocaktaki pilavı kontrol ettim. Yetişecekti benim yavrularım. Pilava öpücük atıp odama gittim ve orda burda bir şeylerle oyalandım.

Annemgile söylesem illaki yanlış anlarlardı. Bizim ailemiz bu konularda çok katıydı. Onların güvenini bir kere kırarsam bir daha hiç birşey eskisi gibi olmazdı. Biterdim.

Aklıma pilavın gelmesiyle at gibi koşturarak mutfağa gittim. Suyunu çeken pilavın altını söndürüp üstüne kağıt havlu koydum ve dinlenmeye bıraktım.

Yaklaşan iftar vaktiyle birlikte  annem ve yengemle yemekleri hazırlayıp hep beraber sofraya oturduk. Bu sefer babam yer sofrası yapmamızı istemişti. Masada yemeyi pek sevmiyordu.

Telefonumdaki saate baktım. İki dakika vardı. Hadi imam amca. Okuyuver yahu!

Saçmalama Zümra vakit girmeden mi yiyeceksin!

Doğru. O kadar oruç tuttun sabahtan beri iki dakika mı sabredemeyeceksin?

Ben düşüncelerle boğuşurken okunan ezan sesiyle hemen suya uzanmıştım ki sofradaki hurmaları gördüm.