Sabah uyandığım da Ecco'nun yatağından kalkıp banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkayıp diğerlerinin yanına gittim.
"Günaydın." Dedim.
"Günaydın Jenna" dedi Jerome.
"Lanet olsun Jerome adım Jenny!" Dedim gülerek.
"Herneyse işte." Dedi Jerome gülerek.
"Günaydın Jenny." Dedi Ecco.
"Günaydın Ecco." Dedim gülümseyerek.
Masada oturan ve yüzüme bile bakmadan yemeğini yiyen Jeremiah'ya baktım.
Jerome, Jeremiah'nın kafasına zeytin attı.
"Lan süper zeka günaydın desene kıza!" Dedi Jerome Jeremiah'ya. Jerome'a güldüm.
"Masaya otursana Jenny." Dedi Ecco. Tam masaya geçeceğim sıra da Jeremiah konuştu;
"Aa hayır, sen burada yemek yemeyeceksin. Gidip dışarıda ye ve ya aç kal umurum da değil." Dedi Jeremiah. Biraz kırılmıştım.
"Derdin ne pislik?!" Dedi Jerome Jeremiah'ya.
"Jeremiah burada bizimle yiyebilir...." dedi Ecco.
Jeremiah ise ikisini de umursamadan yemeğini yemeye devam ediyordu.
"Sorun değil, dışarı da yerim." Dedim buruk bir gülümsemeyle.
"Seninle gelmemi ister misin Jenny?" Diye sordu Jerome.
"Hayır gerek yok." Dedim. Evden çıktım ve sokakta yürümeye başladım. O sırada şansıma karşıma bir pastane çıktı.
"Harika!" Dedim ve pastaneye girdim. Para almak için elimi cebime götürdüm ama hiç para olmadığını gördüm.
"Lanet olsun!" Dedim ve sinirle pastaneden çıktım. Pastanenin önün de duran boş bir masaya oturdum. Başımı masaya gömüp orada uyumaya çalıştığım sıra da saçlarım da bir el hissettim.
"Hey!" Saçlarımda ki eli sertçe tutup kafamı kaldırdım.
"Bruce?"
Karşım da bana yardım eden ve yeni tanıştığım Bruce duruyordu.
"Merhaba Jenny." Dedi Bruce.
"Senin burada ne işin var?" Diye sordum.
"Burada olmamın sebebi sana bir şey verecek olmam." Dedi gülümseyerek.
"Öyle mi? Neymiş?" Diye sordum. Bruce arkasında sakladığı elini öne attı ve elin de paketin için de olan bir kek vardı.
"Ciddi misin?!" Dedim ve boynuna sarıldım. Keki aldım ve teşekkür ettim.
"Önemli değil, kuşlar aç olduğunu söyledi." Dedi. Birlikte gülüştüğümüz sırada Bruce'un telefonu çaldı.
"Alo Jim? Ne? Tamam, geliyorum." Dedi.
"Üzgünüm Jenny bir işim çıktı, sonra görüşürüz ha?" Dedi Bruce.
"Tabii sonra görüşürüz." Dedim. Bruce gittiğin de keki yemeye başladım. O sırada birinin kekimden aldığını gördüm. Kafamı kaldırdığım da bunun Jerome olduğunu gördüm. Ve elinde de bir bıçak vardı.
"Imm tadı güzelmiş, nereden çıktı bu kek?" Diye sordu gülerek.
"Bir arkadaşım ikram etti. Ayrıca kekimden aşırmayı bırak!" Dedim gülerek.
"Yaa, kimmiş bu arkadaş?" Diye sordu.
"Sanane!" Dedim ve gülerek koşmaya başladım. Jerome da peşimden koşuyordu. En sonun da Jerome beni yakaladı ve eliyle saçımı karıştırdı.
"Güzel saçların var küçük kardeşim, rengini beğendim." Dedi Jerome.
"Seninkiyle aynı renk!" Dedim gülerek. O da güldü.
Birlikte gülerek eve doğru ilerlerken arkadan bir adamın sesini duydum. Arkasında da polisler vardı.
"Jerome?!" Dedim korkuyla.
"Sorun yok Jenny, misafirlerimiz eğlenmek istiyor anlaşılan!" Dedi Jerome ve kahkaha attı. Bense endişeliydim.
Jerome cebine attığı bıçağı çıkarıp bir polise sapladı. Üstü kan olmuştu.
"JEROME SEN NE YAPTIN!?" Diye sordum korkuyla.
"Eğlence istiyorlardı ve ben de onlara istediğini verdim. Sıra sen de Jenny, benim kardeşim olduğunu göster!" Dedi Jerome ve elinde ki kanlı bıçağı bana verdi.
"B-Ben yapamam...." dedim. O sırada bir polis Jerome'a yaklaşıp ellerini arkadan kelepçeledi.
"JENNY YAP ŞUNU!" Diye bağırdı Jerome. Dediğini yaptım ve onu kelepçeleyen polise bıçak sapladım. Sonra üstüme gelmeye başladılar ve refleks olarak diğerlerine de bıçak sapladım. Her yerim kan içindeydi. Jim polisler çok zarar gördüğü için ambulans çağırdı. Jerome ise bunu fırsat bilip elinde ki kelepçeden kurtuldu. Yanıma geldi ve kolumdan tuttu. Birlikte koşmaya başladık. Eve geldiğimiz de koşarak banyoya gittim. Ağlıyordum. Ben katil olmak istemiyordum!
Elimi yüzümü yıkayıp biraz sakinleşince diğerlerinin yanına gittim. Jerome yanıma geldi ve saçımı karıştırdı.
"Bu harikaydı Jenny! Seninle gurur duyuyorum!" Dedi Jerome.
Kendimi kötü hissediyordum.
"İyi misin Jenny?" Diye sordu Ecco.
Daha sonra gözlerim kararmaya başladı ve kendimi yerde buldum.
Gözlerimi açtığım da Ecco'nun yatağında olduğumu fark ettim. Jerome başım da durmuş saçlarımla oynuyordu. Ecco odada değildi. Jeremiah ise yatakta oturmuş bana sertçe bakıyordu.
"J-Jerome...." dedim zorla.
"Jenny! Uyandın sonunda, çok endişelendim küçük hanım!" Dedi Jerome ve güldü.
Jeremiah bir şey demeden ayağa kalktı ve kapıya yöneldi.
"Jeremiah...." dedim.
"Ne var?" Dedi.
"Burada kal. Gitmek zorunda değilsin. Lila hakkın da söylediklerim için özür dilerim, senin ona değer verdiğini bilmiyordum." Dedim.
"Bu kadar zayıf olma küçük kız. Sen hala benim kardeşim değilsin ve olmayacaksın." Dedi Jeremiah. Beni affeder sanmıştım. İstemsizce gözlerim doldu.
"Aptal herif, senin sorunun ne ha domates kafa?!" Dedi Jerome, Jeremiah'ya sinirle.
"Sorun değil Jerome." Dedim dolu gözlerimle zorla gülümseyerek.
Jeremiah kapıyı çarparak odadan çıktı.
"Yakışıklı pislik!" Dedi Jerome Jeremiah'nın arkasından. Dolu gözlerimi sildim ve güldüm.
"Aslında o pis domates yakışıklı değil ama seni güldürmem gerekiyordu." Dedi Jerome. Bu söylediğine daha fazla güldüm.
"Ay tamam yeter çatlayacağım!" Dedim. Jerome bana kahkaha attı.
"Tamam kopyacı kızıl, ben odadan çıkıyorum sen dinlen." Dedi Jerome ve ayağa kalktı.
"Bana öyle deme!" Dedim gülerek. O da güldü ve odadan çıktı.
Uyumaya çalışırken duyduğum şey Jerome ve Jeremiah'nın kavgasıydı sanırım ama ne dediklerini duymamıştım.
Umursamadan uyumaya devam ettim.
XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
Tekrar merhaba ben yazar! 😂
Kısa olduğu için üzgünüm 3.bölümü uzun yapmaya çalışacağım.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın! ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jenny Valeska 🎡
Fanfic●Jenny Valeska● Gotham'ın Suç Prensleri Olan Jerome ve Jeremiah Valeska'nın abileri olduğunu öğrendikten sonra hemen onları bulmak için Gotham'a gider. ❤Valeska Ailesi❤