17.Bölüm "Valeska İkizleri"

342 25 48
                                    

(Jenny'nin Ağzından)

Ve evet, işte her şeyin başladığı yerdeydim;

Sirkte....

Lila'nın karavanını nasıl bulacağımı düşünürken bir adam gördüm. Sanırım sirkte çalışıyordu.

Hemen adamın yanına gittim.

"Afedersiniz?" Dedim.

Adam bana döndü ve "Buyurun?" Diye sordu.

"Ben...." Derken sanki dilim tutuldu, o sürtüğün adını ağzıma almak tuhaf olacaktı. Sonra derin bir nefes alıp devam ettim; "Ben Lila Valeska'nın karavanını arıyordum. Beni oraya götürür müsünüz?" Diye sordum.

"Üzgünüm Bayan ama, Lila Valeska öleli çok oluyor." Dedi adam göz devirerek.

O an aklımdan "Biliyorum herhalde gerizekalı." Geçti.

"Ben zaten Lila'yı arıyorum demedim, karavanı arıyorum dedim." Diye cevap verdim ukala bir şekil de.

"Peki....Ama önce; siz Lila'yı nereden tanıyorsunuz?" Diye sordu adam.

"Şey....B-Ben...." Dedim ve durdum. "Ben onun kızıyım!" Diyemiyordum. Çünkü hem ondan, hem de onun kızı olmaktan nefret ediyordum.

"Sorun yok, önemli değil. Beni takip edin." Dedi adam neyse ki.

Adam beni Lila'nın karavanının önüne getirdiğinde, kafeste bir yılan gördüm. Neredeyse korkudan çığlık atacakken adam beni durdurdu.

"Korkmanıza gerek yok, Sheba eğitilmiş bir yılandır. Ayrıca eskiden Lila'nın yılanıydı." Dedi adam.

"Nasıl yani?" Diye sordum şaşkın bir şekil de.

"Lila yılan dansçısıydı." Dedi adam.

İlk başta şaşırsam da sonrasında bozuntuya vermedim.

"Herneyse....Beni karavana kadar getirdiğiniz için teşekkür ederim. Gerisini ben hallederim." Dedim.

"Peki, önemli değil." Dedi adam ve gitti.

Ben de karavanın içine girdim. İğrenç kokuyordu, o kadar dağınıktı ki....Her yer de içki şişeleri vardı.

"Tanrım....Bu karavanı hiç mi temizlemediniz?!" Diye söylendim kendi kendime.

Sonra asıl amacımı hatırladım ve karavan da geçmişe dair şeyler aradım. Bir defter buldum ve içini açtım. İçin de genellikle Lila'nın fotoğrafları olsa da arada Jerome ve Jeremiah'nın küçüklüğüne ait fotoğraflar da vardı. İşime yarayacağını düşünüp defteri çantama attım.

Sonra bir günlük buldum....Lila'nın günlüğünü....

Bir kaç sayfa gezdikten sonra kendimle ilgili bir sayfa gördüm. Hemen okumaya başladım;

"Bugün, Jenny'yi yetimhaneye verdim. Pişman mıyım? Hayır. İsmini bile istemsiz, sırf abilerininkine benzesin diye koyduğum bir çocuğa neden bakayım ki? Ayrıca zaten başımda iki çocuk varken o veledi de kaldıramazdım. Herneyse....Ben içmeye gidiyorum." Yazıyordu.

Okurken sinirden gözlerim dolmuştu.

"Benden bu kadar mı nefret ediyordun sürtük?...." Dedim kendi kendime gözümden bir damla yaş akarken.

Sonra günlüğü kapattım ve yere fırlattım. O kadar sinirlenmiştim ki; Lila'dan kalan bir kaç kıyafeti de yırtıp attım.

En sonunda elime bir şey takıldı. Bu Jerome ve Jeremiah'nın küçüklüğüne ait bir fotoğraftı. Fotoğrafa bakarken göz yaşlarımın arasından hüzünle gülümsedim.

Jenny Valeska 🎡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin