14.Bölüm "Benim Sevgilim."

400 23 41
                                    

Jeremiah ve Ecco'yu öyle görünce sevinçten ne yapacağımı şaşırdım. Ama daha sonra toparlanıp hemen bir fotoğraflarını çektim ve oradan tüydüm. Çünkü Jeremiah beni böyle görseydi eminim sinirden kıpkırmızı olurdu.

Koşarak Jerome'un yanına gittim ama beklemediğim bir manzarayla karşılaştım. Aslında, aramız da kalsın pek de şaşırmamıştım. Jerome ve şu yamyama benzeyen adam kavga ediyorlardı. Daha doğrusu Jerome gülerek dayak yiyordu.

Daha 17'sine yeni basmış bir kız olarak dövüşemeyeceğimi bildiğimden masanın üzerinde ki içeceği alıp o pis yamyamın üzerine döktüm.

"S*ktir!" Diye bağırdı Greenwood olayın şokuyla. Ona gülmeye başladım, Jerome da gülüyordu tabii ki.

Greenwood tam gidecekken ona bağırdım;

"Hey Greenwood! Sence de bir şeyi unutmadın mı?" Diye seslendim.

"Bu haldeyken neyi unutmuş olabilirim? Yoksa abin gibi sana da mı bir tane yumruk çakmalıydım?!" Dedi sinirle.

"Ah, hayır. Doğum günümü kutlamayı unuttun!" Dedim gülerek.

Greenwood bana sinirli bir bakış atıp hızlıca gitti.

Ben de hemen Jerome'un yanına koştum ve ellerimi yanaklarında gezdirdim.

"Aman Tanrım Jerome! Neden sana vurmasına izin verdin?! Lanet olsun, canın çok yanıyor mu?!" Diye sordum endişeyle.

"Acaba biraz sakin mi olsan kızıl böceğim? Ayrıca merak etme canım acımıyor." Dedi Jerome.

Sonra Jerome derin bir nefes aldı ve etrafı incelemeye başladı. Etrafı inceleme işi bittiğinde bana döndü.

"O yeşil gözlü inek burada değil. Bir de güya ikizim olacak." Diye homurdandı Jerome.

"Jerome....Onunla hiç barışmayı düşündün mü?" Diye sordum.

"Hayır." Diye cevap verdi Jerome.

"Tamam, her neyse....Sana bir şey göstereceğim." Dedim ve telefonumu çıkarıp Jeremiah ve Ecco'nun fotoğrafını Jerome'a gösterdim.

"Vay be! İneğe bak sen." Dedi Jerome kıkırdayarak. Ben de ona güldüm.

"Artık yüzünü temizlememiz gerekiyor." Dedim.

"Boşversene, pasta yerim o iyi gelir. Tadı harikaydı yahu." Dedi Jerome ve ayağa kalkıp bir dilim pasta alıp yemeye başladı.

O sırada kapı çaldı. Ben hemen kapıyı açmaya gittim. Ama açtığımda kimse yoktu, sadece bir hediye paketi vardı.

Kimden geldiğini bilmiyordum ama hediye gelmesi beni gülümsetmişti. Sonra birden aklım başıma geldi.

"Hey, orada biri var mı? Hediyeniz için teşekkür ederim! Lütfen ortaya çıkar mısınız?" Diye seslendim. Ama ses yoktu.

Hediye paketini yere bırakıp ortalığı aramaya başladım.

"Hey! Lütfen ortaya çıkın. Sadece teşekkür etmek istiyorum." Dedim. Ama yine ses yoktu.

Tam arkamı dönmüş gidecekken omuzumda bir el hissettim. Tam çığlık atacaktım ki ağzım bir elle kapatıldı. Ne olduğunu anlamaya çalışıyordum ve korkmuştum.

Sonra o el ağzımdan yavaşça çekildi ve önüme doğru ilerlemeye başlayan ayak seslerini duydum. Refleks olarak korkudan gözlerimi kapatmıştım.

Sonra birden o ellerin sahibi her kimse bana sarıldı. Korkarak gözlerimi açtığımda neye uğradığımı şaşırdım. Bu Bruce'tu....

"Oh...." Derken kendimi geri çektim ve Bruce'un yüzüne baktım.

Jenny Valeska 🎡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin