23.BÖLÜM

72 15 147
                                    

İnsan kendini bir yere ait hissetmek ister. Bir yere bir kalbe dokunmak ister. Etrafında ki insanların onu sevmesini ister annesine babasına sıkıca sarılıp onları sevdiğini söylemek ister ama bende bunların hiç biri yoktu. Ait olduğum bir ev bir kalp bir ailem bile yoktu herşeyim Vera'ydı annem babam yuvam onu da kaybedersem dayanamazdım herhalde. Kimsesizlik zor du en zoru da ne biliyor musun. Anne ve babamın seni istememesi. 23 yıllık hayatımda her gün buna üzülmüştüm ben. Bir ailem olmadığı için di tüm isyanım haykırışım.

Ama bundan sonrasının böyle geçmemesi için çok çalışacaktım hayatımı bir yerden tutup kendi istediğim gibi yön verecektim.

Düşüncelerimden beni sıyıran koridorda ki sert adım sesleri olmuştu. Kafamı kaldırıp gelene baktığım da kalp atışlarım hızlanmıştı. Bu adamı görmeye daha alışamamıştım. Sadece ben görüyordum zaten o ben yokmuşum gibi sadece babasıyla olan işlerini hallediyor bana bir şey demek istediği zaman da babasına söyleyip bana söylemesini istiyor du. Bir hafta olmuştu çalışmaya başlıyalı ama hala buraya ait gibi hissetmiyordum.

Arel yanımdan geçerken her zaman ki gibi kafasını kaldırmayıp hızlı bir şekilde odaya girmişti. Acaba çok mu çirkinim de bana bakmaya tahammül bile edemiyor diye düşünmeden kendimi alamıyordum. O böyle yapınca geleceğe dair umutlarım yalan oluyor du. Aslında pek bir umudum da yoktu ama neyse işte kendimi kötü hissedip gitmemi istiyor du büyük ihtimalle ama ben pes etmeyecek ve çalıştığım işin hakkını verecektim.

Çalan telefonu açıp cevap verdim.

"Efendim Levent bey"

"Kızım bize 2 kahve getirir misin?"

"Hemen Levent bey''deyip telefonu kapattım. Çayının olduğu odaya girip iki türk kahvesi yaptım bu adamlar bunu nasıl içiyor acaba ben kokusuna bile bazen zor katlanıyorum. Kahveleri yapıp odanın kapısına gelip tepsiyi tek elime alınca kapıyı çaldım. İçeri girmemi söyleyen Levent beyin komutuyla içeri girip kahveleri ilk başta Levent beye verip sonra da Arel'e verdim. Acelece odadan çıkıp kapıyı kapattım. Mesai saatimin bitmesine az kalmıştı zaten bugün de Cuma olduğu için rahattım. Zaten Cuma günleri işe öğleden sonra Levent bey gelmediği için bende gelmiyordum o yüzden öğlen 1 'e kadar çalışıp eve gidecektim bir haftanın yükünü üzerimden atmak için tüm hafta sonu uyumak gibi bir planım vardı nasip olursa.

Levent bey odasından çıkıp gideceklerini söyleyince bende ayaklanıp çıkmak için çantamı aldım 1 hafta ds bile sıkıldıysam senelerce nasıl yapacaksam bu işi. Şirketten çıkıp Metroya doğru yürüdüm ama ayağımda ki topuklular sağolsun yürümemi baya engelliyor du.

Metro durağına gidip boş olan sandalyeye kendimi attım yoksa bu ayakkabılar beni daha fazla taşımayacaktı.

Evin önüne geldiğimde karşımda gördüğüm görüntüyle donup kaldım. Levent bey ve Arel kafalarında camide gördüğüm adamların taktığı şey ile cami önünde birileriyle tokalaşıyorlardı. Arel'in yüzünde o kadar samimi bir gülüş vardı ki aynı rüyamda ki gibi içten ve samimi. Bu adamlar burda ne yapıyordu acaba diye düşünmeden edemedim ve Levent beyin yanına yürümeye başladım bir sürü adam vardı caminin önünde ama alışık olduğum bir durum olduğu için yadırgamadan onların yanına geçtim Arel beni görünce yüzünde ki gülümsemeyi soldurdu ama ona alışmıştım ben.

"Levent bey?" deyince Levent bey bana dönüp soran gözlerle burda ne işim olduğuna baktı ama bir anlam çıkarmayınca bana sordu.

"Ecmel ne işin var burda ters bir durum mu var?"

"Hayır Levent bey evime gelmişim ama sizi burda görünce selam vermek istedim."

"Anlıyorum biz Cuma namazına gelmiştik" deyip gülümsedi Arel ise burda durmamam gerektiğini gözleriyle bana anlatıyordu. Onun anlattığı şeyi anlayıp yanlarından uzaklaştım ama kafamda bir sürü şey var dı.

Eve girdiğim de karşımdaki aynada kendime baktım Arel'in beni neden istemediğini anlamıştım aslında üstümdeki kısa etek ve büstiyer ile onun yanına ait olmadığım o kadar belliydi ki bana biraz kendini açsa belki ona uyardım ama o beni yanına almak yerine daha da uzaklaştırıyordu.

Birilerine tutunmaya ihtiyacım vardı belki kendimi güçsüz düşürüp birilerine muhtaç olmak kötü bir şeydi ama yorulmuştum artık bu zamana kadar kimse yanımda olmadı düştüğüm zaman kendim kalktım yaralarımı kendim sardım. Ama kendime söz veriyorum hayatıma birilerini alacak ve onlara sonsuz bağlı olacaktım annem ve babanın yaptığı gibi kimseyi yarı yolda bırakmayacaktım.

Üzerimi değiştirip kendimi yatağa attım tüm hafta sonumu yataktan çıkmayarak geçirecektim. Artık düşünmekten beynim yorulmuştu tavanın bana sinema perdesi olarak gözüküyor du. Gözlerimi yavaş yavaş kapattım uykunun esiri olmak hoşuma gitmeye başlamıştı.

"Ecmel" diyen Vera'nın sesiyle gözleri açtım ama gözlerimin ışığa alışması beklemeden geri kapattım uyuyan insanı neden uyandırır dı ki pis Vera
Gözlerimi açmadan konuştum.

"Ne var?"

"Ecmel Arel salonda adam sabahtan beri seni aramış ama açmamışsın en son eve geldi 1 saattir seni kaldırmaya çalışıyorum" deyip üfledi ben mi duyduklarımın şokunu atlatamayıp Vera ya sen manyak mısın der gibi bakıyordum.

"Niye gelmiş?"

"Bilmiyorum ama acelesi var gibi kalk da bak adama"

Uflayıp yatağımdan kalktım bir hafta sonum vardı onda bile rahat yoktu. Üzerime bir hırka alıp salona geçtim Arel elinde telefonu ile tekli koltuğa oturmuş beni bekliyordu geldiğini belli etmek için konuştum.

"Arel bey?" sesimi duyar duymaz kafasını kaldırıp bana baktı gözümden soru işaretleri fırladı için hemen konuşmaya başladı.

"Ecmel hafta sonu ailecek hem tatil yapıp hem de bir şirketle görüşmemiz olacak sende babamın asistanı olduğun için bizimle geleceksin hatta onlar sabah gitti ama sen telefonlarını açmadığın için seni almaya ben geldim" deyip ayağa kalktı. Ah be adam bu şimdi mi söylenir. Tam ağzımı açıp bir şey diyecektim ki sözlerimi ağzıma tıkıp tekrar konuştu.

"Yarım saate aşağıda ol ve üzerine düzgün şeyler giy" deyip yanımdan geçip gitti. Kaba adam nolcak hayır iyisin hoşsun da bu kadar sert olmak zorunda mısın diye düşünüp ona gözlerimi devirip odama geçtim.

Odamdan el valizimi alıp içine 2 pantolon 2 büstiyer bir şort bir tshort bir de düzgün bir elbise koydum içine. Kenarda ki ayyakabı bölmesine bir topuklu ayakkabı koyunca alacaklarımın hazır olduğunu düşünüp üzerime yazlık bir elbise geçirip ayaklarıma sandalet geçirdim. Çantama bir kaç makyaj malzemesi tabletimi koydum oraya bilgisayar götüremezdim. Hazır olduğumu düşünüp evden çıktım Vera ortalarda gözükmüyor du. Bizi yalnız bırakmak için evden çıkmış daha da gelmemişti hayır ne sanıp evden çıktı acaba hiç aklı yok bu kızın.

Kapının önünde bekleyen arabayı görünce hızla yanına gidip bindim. Arel hiç bir şey demeyip arabayı hızla sürmeye başladı. Bu adamın benimle zoru ne acaba hayır yanlış bir hareketin bile olmuyor ki onlara karşı gayet terbiyeli davrandığımı düşünüyorum.

Arabada ki sessizlikten sıkılıp radyoyu açmak için Arel'e sormam gerektiğini anlayınca mecburen konuşmak zorunda kaldım. Kibar olmadığı için ona karşı yaklaşımlarım hep bir çekingen oluyordu.

"Arel bey radyoyu açabilir miyim?" deyince bana cevap vermeden direksiyonda ki düğmeye basıp radyodan bir şeyler açtı ama açtığı şeyin hayatım boyunca hiç duymamıştım ne okuyorsa üzerimde dinlendirici etki yaratmışdı. Okuduğu şeyler o kadar anlamlıydı ki yani anlamasam bile anlamalı olduğunu düşünmüştüm bunu bana ne düşündürdü hiç bir fikrim yoktu ama. Daha fazla mayışmaya başlayınca kendime engel olmayıp uykuya daldım.

EVEEEET BALLI GOFRETLERİM BİLİYORUM BAYADIR BÖLÜM ATMIYORUM AMA BİLE DİYEMİYORUM BAYA YOĞUN BİR SÜREÇ GEÇİRDİM VE ELİMİ HİÇ KİTABA ATAMADIM. ANLAYACAĞINIZI UMUYORUM.

DÜZENLİ BİR ŞEKİLDE BÖLÜM ATMAYA ÇALIŞACAĞIM. YAZMADIĞIM İU SÜREÇTE BAYA ÖZLEMİŞİM AMA ŞUNU DA FARK ETTİM YAZARKEN RÜYADA Kİ HALE ALIŞTIĞIM İÇİN BİRAZ ZORLANDIM AKLIM HEP RÜYA YA GİTTİ AMA BUNDAN SONRA DAHA GÜZEL ŞEYLER OLACAK.

DİĞER BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE KENDİNİZE İYİ BAKIN 🎈

BİR RÜYA  (DÜZENLENİYOR) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin