"Senin ne işin var burda""Ecmel gerçekten çok içmiştim canım sıkkındı kendimi fazla kaptırmışım üzgünüm. '' ne dedi o üzgünüm mü dedi daha fazla onun konuşmasına tahammül edemem yüzsüz adam.
" Üzgünmüsün seni lanet herif sadece üzgünümüsün bitti tamammı aramızda ki her şey başlamdan bitti yakıp kül ettin seni görmeye bile tahammül edemiyorum katlanamıyorum san iğreniryorun senden şimdi defol git evimden"
"Ecmel beni dinleyene kadar hiç bir yere gitmeyeceğim." deyip üzerime gelmeye başladı sehpanın üzerinde duran vazoyu ona fırlatım koşarak çıktım evden ama kapıyı açmamla birine çarpmam bir oldu. Kafamı kaldırıp kim olduğuna bakmamla tuttuğum göz yaşlarını serbest bıraktım. Arel'in yanında düşerse o yere değmeden tutardı gözyaşlarımı.
Çeneme elini koyup kafamı kaldırdı."Ne oldu Ecmel ağlama '' deyip gözyaşlarımı sildi.
" Arel gidelim mi beni Vera'ya bırakır mısın? "elimi sıkıca tutup yürümeye başladı. Ama arkamızdan Güney'in bağırmasıyla ikimiz de durduk.
" Bunun için mi terk ediyorsun beni Ecmel benim yaptığım bahane olmuş sana sen benden önce işi halletmişsin'
Sakince arkama dönüp Güney'in ağzına etmem lazımdı ama onu daha da kışkırtmak istemişti canım.
" Bak şimdi Güney sana ne diyeceğim evet Arel senden kat kat iyidir bir kere insan o senin gibi değil sana da bir tavsiyem var kafanın dağılması için o barda kucağından aldığım kız varya arbana bin onun yanına git işinizi de bölmüştüm kusura bakma."
'' Ben onun yerinde senin olmanı isterim Ecmel eminim ondan iyisindir" tam bir şey diyecektim ki Arel bana fırsat vermeden Güney'in üstüne atıldı bugün yediği ikinci dayaktı herhalde.
"Ben de iyim gel sana gösteriyim" diye bağırmaya başladı o sırada annem babam Burak kısacası tüm aile fertleri aşağı inmişti Arel hiç durmadan Güney'e vuruyordu.
"Ne oluyor burada" diye bağırdı babam ben olduğum yerde donmuş olanları izliyordum Burak koşarak Arel'in yanına gitti Güney'in üzerinden kaldırdı Güney ise zar zor ayakata duruyor du babam hepimize bağırdı.
"Derhal salona geçin daha fazla rezil etmeyin kendinizi de" dedi. Yürümeye mecalim bile yoktu tam toparladım derken Güney gelip yine yakıp yıkmışdı. Arel yanıma gelip koluma girdi destek olurcasına salona geçip oturduk hepimiz.
"Ecmel kızım ne oluyor burda sen anşat istersen"
"Baba sana nasıl anlatırım bilmiyorum ama" deyip sustum sonra aniden her şeyi anlatmıştım babam ne diyeceğini bilemez halde oturuyodu sanırım ne yapacağını düşünüyor. Ama Burak babam kadsr sakin kalmış olamayacak ki kalkıp Güney'e yumruğunu geçirdi.
"Sen benim ablama el kaldırdın öyle mi" deyip bir tane daha vurdu hayır bu çocukta mübarek yediği dayaklara rağmen hala ayakta.
"Burak otur Güney sende çık git evimden ve kızımın hayatından seni bir daha onun yanında görürsem çok kötü şeyler olur."
"Ama efendim" daha ne konuşacak acaba yüzsüz yüzsüz.
"Sus ve git evimden daha fazla sakin kalamam Güney" dedi. Güney kalkıp gitti o gidince içimin yağları ermişti neden yüzünü görmeye bile tahammülüm yok artık.
"Sana gelince evladım kızımı koruduğun için sana minnettarım"
"Hiç önemi yok efendim bende gitsem iyi olur geç oldu gece gece verdiğim rahatsızlıktan özür dilerim" deyip kalktı onu uğurlamaya bile dermanım yoktu bende kalkıp odama girdim kıyafetlerimi değiştirip kendimi karanlığa bıraktım daha fazla bir şey düşünmek istemiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR RÜYA (DÜZENLENİYOR)
Teen Fictionİki çocuk Birbirine bu kadar güzel bakarken harelerinde parlayan o ateşti onları ayıran. O ateş ki onlara çocukluktan hatıra kalan. O ateş ki onlara birbirlerini bulduran . Bu Arel ile Ecmel'in hikayesi bir rüyayla başalayıp bir rüyayla biten... Kap...