Neler yaşamıştık bu zamana kadar her şeyde yan yana olmuştuk ne olursa olsun korumuştu 3 koca adam beni ne zaman ihtiyacım olsa hep yanımdalar dı ben onları nasık unutmuştum nasıl çıkarmıştı hayatımdan onlar bunu asla hak etmemişlerdi.
"Aşkiletam yine daldın gittin kalk yemek hazırla geldiğinden beri konuşuyorsun çenen yoruldu biraz de elin yorulsun acıktım ben sakızın doyurman lazım" diyen Buğra beni bataklığımdan çekip çıkardı.
"Gevşek gevşek konuşma Ecmel hizmetçi değil kalk yemeğini kendin hazırla" diye tersledi Arel bu çocuk korumacılığı fazla abartmaya başladı sanki.
"Şşş sakin koca adam hazırlarım ben hem benim yemeğimi özlemiştir onlar" deyip Arel'in yanağını öpüp salondan çıktım mutfağa girdiğim de Bulut tek başına dışarıyı izleyip sigara içiyor du sıkıntılı bir hali var gibiydi sessizce yanına gidip kolunu omuzlarıma koydum biraz zorla yapmış gibi olsam da onlara ihtiyacım vardı
"Kırakerim noldu sana"
"Ecmelimm seni özlemişim yanımızda olunca garip hissettim"
"Özür Dilerim bana ihtiyacınız olduğu zaman yanınızda olamadım" deyip kollarımı beline sardım onu özlemiştim gerçekten kıraker gibiydi çok ince naif bir ruhu kalbi vardı hep Bulutumun.
"Salak salak konuşma asıl ben özür dilerim Ecmel senden çabuk vazgeçtik o yanındaki itler seni üzmeseydi belki karşına çıkmazdık hatta çıkmazdık biz sana yaklaşmaya çalıştığımız zaman baban hep önümüze engel koydu" deyince babama olan sinirim daha da arttı ve artık karşısına çıkıp hesap sormam gerektiğini anladım.
"Üzülme sen" deyip yanağına kocaman bir öpücük bırakıp mutfaktan çıktım vestiyerden ayyakabı mı ve Arel'in arabasının anahtarını alıp bir hışım evden çıktım artık dayanamayacaktım babamın karşısına çıkmazsam. Hızlı bir şekilde arabaya binip çalıştırdım evden çıktığımı Arel duymuş olmalı ki hızlı bir şekilde dış kapıyı açıp bana bağırdı
"Nereye gidiyorsun" ben onun dediğini umursamayıp ordan ayrıldım eve sürmeye başladım tabi Arel durmayıp Bulut'un arabasıyla arkamdan gelmeye başlamıştı bile.
Eve geldiğimde kapıyı yumruklamaya başladım ne olacaksa olsun artık. Leyla sultan uykulu gözlerle kapıyı açtığında karşısında beni görünce şaşırdı babam ve annem üzerlerine hırka giyerek merdivende aşağı inmeye başlamıştı babam beni görünce şaşırdı da bir şey demedi tam annem vşr şey diyecekti ki ben ona fırsat vermeyip bağırmaya başladım.
"Neden baba neden beni onlardan ayırdın!" babam duyduğu şeylere şok olmuş gibi bakarken arkamdan gelen Arel varlığını belli etmek ister gibi elini belime sardı onun varlığını bilmek biraz olsun huzur veriyor du insan.
"Kızım" deyip bir adım attı. Ama bana yaklaşmasına izin vermeden elimi durması için kaldırdım. Belki fazla tepki veriyorum ama çevremdeki herkse benim ihtiyacım vardı onlarında bana yaptığı şeyin açıklaması olmak zorundaydı. Salona geçip koltuğa oturdum Arel'de benim yanıma oturup kulağıma fısıldadı.
"Güzelim sakin olup onu anlamaya çalış" ellerimi saçımın içine götürüp sakinleşmeye çalıştım fazla tepki gösterip onları da üzmek istemiyordum. Annem babam karşıma geçip oturdular.
"Sizi dinliyorum" diye konuştum babam offlayıp konuşmaya başaldı.
"Kızım biliyorsun onlar yüzünden unuttun gerçekliğin bende bu yüzden onlarla konuşmanı tekrar hayatını mahvetmeni istemedim."
"Bu bit bahane değil siz yokken onlar vardı hayatım da Arel senin koruyamadığın şeylerden korudu beni"
"Kızım öyle deme babana" dedim annem konuştukca daha çok batıyordu sanki.
"Ne deyim anne bana sormadan hareket ettiniz benim onlara ihtiyacım vardı onların da bana. Aklım almıyor böyle davranmanızı.''
" Ben diyeceğimi dedim Ecmel hak verip vermemek sana kalmış ha bugün burdan gidersen bil ki ne olursa olsun sen bizim kızımızsın asla seni üzmek için böyle bir şey yapmadık ayrıca sonradan pişman olduk sırf senin için tüm düzenimizi bozup İzmir'den buralara geldik sonradan pişman oldum zaten ben senin yıkıldığını görmek beni de yıktı zaten sonradan Arel'e seninle konuşmasına izin verdim ger şeyi senin hatırlaman lazım dı biz anlatırsak beyninde hasar olabileceğini söyledi doktor görüyorum ki Arel bu ihtimali es geçip her şeyi anşatmış sana" boğazıma takılan yumruyu yok etmeye çalıştım ama olmadı en son kendimi serbest bırakıp ağlamaya başladım.
"Benim zamana ihtiyacım var" deyip salondan çıktım. Hayat bize neler bahşediyor ve biz bunları istesek de istemesek de yaşamak zorundayız her şeye boyun eğmek zorundayız kimse bizim ne düşüneceğimizi ne hissedeceğimizi umursamıyor herkese kendi düşüncelerini yaşatmak peşinde. Ağlaya ağlaya evden çıktım Arel peşimden gelince omzuma dokundu sanki ona ihtiyacım varmış gibi dönüp sıkıca sarıldım ilk başta afallasa elini saçlarıma götürüp okşamaya başladı her ne olursa olsun birbirimizin yanında olacağımıza söz vermiştik kimsenin bizi ayırmaya gücünün yetmeyeceğine yemin etmiştik ama yanılmışız babam bizi bizden koparmıştı hunharcasına.
Arel beni kucağına alıp arabaya bindirdi artık hiç bir şey düşünmek istemiyorum her şey üst üste gelmeye başladı geçen yıllarımı mumla arar olmuştum ama şöyle bir şey var ki yılbaşına girerken bu yılın güzel geçeceğine emindim oysaki. Düşüncelerimden kendimi ayırıp uyumaya karar verdim daha fazla ağlamaya devam edersem kendimi kaybedip krize girme ihtimalim vardı. Gözlerimi kapatıp karanlığa adım attım.
AREL'İN ANLATIMINDAN
Yanımda uyuyan Ecmel'den gözlerimi ayıramıyordum resmen söz vermiştik birbirimize ne olursa olsun hep yanyana olacağız diye ama şu 4 yılda kimse sözünü tutamamıştı evimizde huzur yoktu Ecmel bizim annemiz gibiydi yemek yapardı sever di değer verirdi hepimize anne sevgisi yaşamıştı resmen ama babası bizden ayırıp götürünce tekrar kimsesiz kalmıştık. Dayanacak Bir şeyimiz kalmamıştı İzmir'de bizde ondan sonra her şeyi yüklenip buraya gelmiştik. Ben işletme okurken Bulut mimarlık okumuştu Buğra ise besyo okumuştu. Hepimiz aynı üniversiteyi kazanmak için bir yerlerimizi yırtmıştık resmen.
Eve geldiğimizde Ecmel'i kucaklayıp eve taşıdım zile basıp açmalarını bekledim. Buğra koşarak kapıyı açınca gözleri kıpkırmızıydı kendini suçlamıştı sanırım en hassas olanımız bu konularda Buğra'ydı. Ecmel'i odama çıkarıp yatağa yatırıp aşağı bizimkilerin yanına indim hepsi ayrı bir alemde kanepelerde oturyorlardı yanlarına gidip oturdum beni fark edince ikisi de kafasını kaldırıp bana baktı.
"Bundan sonra onsuz zor zamanlar geçirdiğinizi unutun ne onu ne kendinizi üzün hep beraberiz yeniden hayatımız olacak."
"Haklısın abi bu hale gelmesini istemedim mutfakta yanıma gelince tutamadım kendimi" diyen Bulut'a baktım gerçekten pişmandı artık ne dediyse.
"Tamam unutun ne yaşadıysak artık bundan sonrası var daha mutlu günlerimiz olacak siz de üzülmeyin gidin yatın yanımızda artık Ecmel" deyip onları odalarına gönderdim yarın için Ecmel'e süpriz yapacaktım ve onun için bir kaç şeyler alıp internetten kendime bir bardak viski doldurdum biraz olsun rahatlamaya ihtiyacım vardı şu günlerde zor zamanlardan geçiyorduk hepimiz ve benim yıkılmamam lazım dı. İçkimi içip Ecmel'in yanına odaya geçtim. Herşeye rağmen sanki hiç bir şey yaşamıyor gibi huzurlu ve mutlu uyuyordu onu izlerken ne kadar çok özlediğimi bir kez daha anladım biz gerçekten birdik kimsesiz değildik bir aile olmuştuk. Onu izlerken telefonuma gelen mesajla olduğum yerden kalkıp telefonumu elima aldım ama görmek istemediğim bir mesajdı ben geçmişi kapatmaya çalışırken bu mesajları atan kimse bana geçmişi unutturmamaya yemin etmişti sanırım. Gelen mesajı tekrar tekrar okudum ama değişen bir şey yoktu mesaj da aynı şeyler yazıyor du.
Arel Kahraman gerçek baban kim merak etmiyor musun gerçekten. Ama ben senin babanın kim olduğunu biliyorum hatta idea ediyorum anneni bile biliyorum eğer öğrenmek istersen bu numarayı araman yeter.
0544 *** ** **BÖLÜM SONU :)
Evet bir bölümün daha sonuna geldik lütfen yorum yapıp düşüncelerinizi söyleyin.
Bir de yıldıza basarsanız gözlerim yıldız görmüş olur BALLI GOFRETLERİM🌟💛
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR RÜYA (DÜZENLENİYOR)
Novela Juvenilİki çocuk Birbirine bu kadar güzel bakarken harelerinde parlayan o ateşti onları ayıran. O ateş ki onlara çocukluktan hatıra kalan. O ateş ki onlara birbirlerini bulduran . Bu Arel ile Ecmel'in hikayesi bir rüyayla başalayıp bir rüyayla biten... Kap...