Şirketten çıkıp ilk önüme gelen bir markete girdim hemen bu haberi kutlamamız lazım dı ilk defa düzgün güzel bir işe başlamıştım. Marketten bir kaç pasta malzemesi alınca kasaya geçtim. Yüzümde uzun zamandır bu kadar içten bir gülümseme olmamıştı uzun zamandır gerçekten mutluydum.
Hayatını bundan sonra önüme neler çıkaracağını tahmin bile edemiyordum gördüğüm saçma sapan bir rüya tüm düzenimi düşüncelerimi yitirmeme sebep olmuştu.
Metroya binip eve geçtim üzerimi değiştirip ev haline yatay geçiş yaptım. Mutfağa gidip Vera gelene kadar yapacağım pastayı düşünmeye başladım pasta yapmayı acayip sevdiğim için bir sürü fikir vardı kafamda en son birinde karar kılıp pandisbanya kekini yapmaya karar verdim. Pasta adına her şey tamaö olunca pastayı dolaba attım Vera gelene kadar kendine gelirdi. Yorulduğum için yemek değil de kremalı tavuklu makarna yapmaya karar verip dolaptan tavuğu çıkarıp uzun uzun doğrafım onun pişmesi için ocağa koyup makarnanın suyunu da onun yanına koydum. Makarnanın yanında vazgeçilmezim olan salatayı da yapınca sofrayı hazırladın Vera 10 dakikaya gelirdi
Her şeyi masaya koyup salonda Vera'yı beklemeye başaldım.10 dakika sonra zilin çalmasıyla sıçrayarak yerimden kalktım. Hayır Vera neden anahtarını almaz ki. Şurada iki dakika kestirelim dedik için etti resmen. Söylene söylene gözüm kapalı gittim kapıyı aradım içeri kendi girer artık. Kapıdakine bakmadan salona kaldığım uykumu devam ettirmek için tekrar girdim ama zilin çalmasıyla bu sefer gelen kişinin Vera olmadığını anladım ah kafam bir milyon resmen kimse içeriye girmesi için fırsat vermiştim aöa o girmeyip zile basmıştı sağolsun diye kendi kendime gülerken kapıdaki kişiyi görmemle olduğum yerde kaldım.
"Pardon siz kimsiniz?" dedim tanımıyormuş gibi.
"Ben Arel Kahraman Levent Kahraman'ın oğluyum. Babamın özel asistanı olarak işe başlayacağınızı duydum ama babam size verilmesi gereken dosyayı vermediği için onu vermeye geldim kusura bakmayın rahatsız ettim." dedi tek nefeste hayır koca şirkette ondan başka kimse kalmadı mı acaba? Tam cevap verecektim ki Vera'nın sesiyle irkildim.
" Ecmeeel"dedi imalı imalı aklınca bu yakışıklı kim diyordu ama adam geldi geleli kafasını kaldırıp bana bile bakmamıştım Vera nasıl fark etti acaba. Ona sus bakışları atıp Arel'r cevap verdim.
" Memnun oldum Arel bey siz zahmet etmeseydiniz mail olarak arsalardı."
"Önemli değil dosyayı verdiğime göre ben gidiyim hayırlı geceler" deyip cevap vermemi beklemeden hızlıca indi merdivenlerden. Vera bana imalı imalı bakıp içeri itti.
"Ecmel yoksa o?"
"Evet Vera rüyamda ki adam" deyip dosyaya göz ucuyla baktım nasıl bir düzenleme falan yapılacağını anlatıyordu. Yatmadan bakarım diye odamdaki masanın üzerine koyup mutfağa geçtim. Vera elini yüzünü yıkayıp mutfağa gelmişti yemekleri tabaklar koyup yemeye başladım şimdi Vera bir sormaya başlarsa ardı arkası kesilmeyecekti. Tam ağzını açıp bir şey diyecekti ki.
"Vera yemeği yiyelim anlatacam" deyip sormasına fırsat bırakmadım sabahatan şimdiye kadar hiç bir şey yememiştim ve kurt gibi açtım.
Yemeğimizi yeyince ocağa çay suyu koydum biraz kestirsem iyi olurdu. Ben uyurken Vera'da mutfağı toplardı. Hiç bir şey demeden mutfaktan çıktım baya uykuya ihtiyacım vardı zaten sabah da erken kalacaktım. Odama geçip kendimi yatağa attım ama Arel'i araştırmak daha cazip geldi gözlerim acısa bile onun hakkında bir şeyler öğrenmeye değer di.
15 dakikadır telefondan Arel ile ilgili bir şeyler öğrenmeye çalışıyordum ama yok adam sır gibi saklıyor du hayatını ne bar ne parti hiç bir şey yoktu adamın hayatın da sadece bir kaç kere camiilerde görüntülenmiş onlarda zaten magazinciler tarafından değil hayranları tarafından çekilmiş bir kaç kare. Adamın kendini saklamasına anlam veremedim açıkçası ben olsam göz önünde bir insan olurdum ama o ben değildi ve en büyük problem de buydu zaten. Telefonu masanın üzerine bırakıp her şeyi oluruna bıraktım ne de olsa adamın babasının yanında çalışmaya başlamıştım illaki bir şeyler öğrenip onunla konuşma fırsatım olur du.
Odamdan çıkıp Vera'nın yanına mutfağa girdim 20 dakika oldu resmen bir mutfağı toplayamadı. Sessizce girip dolaptan pastayı çıkardım hayır diyemeyeceğim bir şey varsa o da meyveli pastaydı hayyatan soyutluyor du beni. Dolaptan iki tabak çıkarıp pastaları koydum Vera sonunda benim geldiğimi fark edip iki bardağa da çay koydu ama hanımefendi zahmet edip kulağında ki kulaklığı çıkarıp konuşmamıştı bile.
Elimdekileri tepsiye koyup salona geçtim illaki peşimden gelirdi. Yanıma gelip oturunca ona gülümsedim o hiç bir şey sormadan anlamıştım ne sorup konuşacağını gözlerinde ki merek onu ele veriyordu.
Vera'ya ne yaşadığımı anlatıp salondan çıktım bugün ve bundan sonra ki günler benim için zor olacaktı ama alışacaktım.Bizim için bu zorluğa katlanmak zorundaydım.
Odama geçip sabaha Arel beyin getirmiş olduğu dosyayı incelemeye başladım Lenvent beye mahcup olmak istemiyorum aslında çabam bu yüzden adam bu işe ihtiyacımı anlamış ve bana yardım etmişti her nr olursa olsun onu hayal kırıklığına uğramayacaktım.
Dosyayı inceleyip sabah işe kaçta gitmem gerektiğini Levent beye günü özetleyen maili kaçta atmam gerektiğini öğrenip yarının programına baktım yarın çok fazla şey yoktu aslında 3 tane toplantı vardı başka da bir şey gözükmüyor du inşallah bir süpriz yapıp şantiyeye falan gitmezdik işimin erken bitmesi için şimdiden dua etmeye başaladım ah bende ki iş aşkı kimse de yoktu.
Dolaptan yarın ne giysem diye karar verince beyaz bir tulumbda seçme hakkımı kullanmıştım en azından spor ve şıktı.
Her şeyi tamamlayınca kendimi yatağa attım. Umarım dün akşam gördüğüm rüyayı görürüm diye kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Gözlerimi alarmın sesiyle açmıştım ve evet gece bir tane bile rüya görmedim sadece çalan şarkıyı rüya sanıp kendimce dans etmiştim. Umarım iş yerinde görürüm diye hevesle kalkmıştım yataktan. Hemen banyoda kısa bir dul alıp saçımı makyajımı. Gece hazırladığım kıyafetleri giyip ayağıma da mor topuklu ayyakabı giydim ve rujumu da mor sürmüştü zaten baya güzel bir görüntüsü oldu elime de mor çanta alınca tamamdım. Böyle renkn uymuna takıntılı bir insandım bu huyumu annemden almışım demeyi çok isterdim ama malesef annemi bile tanımıyorken huyumu almışım diyemem.
Odadan çıkıp Vera'nın odasına girdim ama hala uykusundan uyanmaamıştı. Alnından öpüp uyanmasını bekledim. Uyanmayınca omzuna dokundum.
"Vera güzelim ben gidiyorum geç kalmadan kalk" deyip tekrar alnından öptüm odasından çıktım. Mutfaktan elime küçük bir peynir ekmek yaptığı evden çıktım. Gülay teyzeye görmeden kaçmam lazım dı şimdi yine bir sürü ima yapacaktı. Kapıyı sessizce açıp aşağı indim tam apartmandan çıkıp yolda yürüyordum ki Gülay abla camdan bana bağırmaya başladı.
"Ecmel kız nereye yine sabah sabah"
Gözümü devirip ona baktım.
"İşe Gülay teyze geç kalacağım hadi görüşürüz" deyip ayağımda ki topuklunun izin verdiği kadar hızlı yürüdüm. Metro durağına gelene kadar sandviç ekmeğim bitmişti gelince hemen boş bir yer bulup telefonumdan Levent beye bugünün gündemini attım. Sonra metro gelince hemen binip kendi düzenimi oluşturmak için bir uygulama indirip kendime göre günleri düzenledim.
Metro ineceğim durağa gelince indim ve şirkete girdim. Şirkete girince çantamı masama koyup Levent beyin kahvesini yapmak için çaycıdan kahve su alıp kahvesini yaptım. Odasına gireceğim sırada içeri de Arel beyin başarış sesini duydum.
"Baba anlamıyorsun o kız bize uygun değil"
"Biliyorum evlat ama kızın işe ihtiyacı var herkes aynı değildir" diye kestirip attı. Daha fazla dinlememek için kapıyı çalıp gel deyince içeri girdim. Arel beni görünce sesli bir şekilde nefes alıp bana bakmadan odadan çıktı.
Ben ne yapmıştım hiç bir fikrim yoktu fakir ailesiz olduğum için mi onlara göre olmadığını düşünüyordu acaba ama nedeni her ne ise öğrenecektim.
BÖLÜM SONU:)
DİĞER BÖLÜM ÇOĞUNUZ KEŞKE RÜYA OLMASAYDI FALAN DEMİŞ AMA DAHA GÜZEL OLACAK ARKADAŞALR TAKİPTE KALIN LÜTFEN...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR RÜYA (DÜZENLENİYOR)
Novela Juvenilİki çocuk Birbirine bu kadar güzel bakarken harelerinde parlayan o ateşti onları ayıran. O ateş ki onlara çocukluktan hatıra kalan. O ateş ki onlara birbirlerini bulduran . Bu Arel ile Ecmel'in hikayesi bir rüyayla başalayıp bir rüyayla biten... Kap...