18.BÖLÜM

94 44 29
                                    

Hala yaraları olan adamı izlemiştim uzun uzun. Onun yaralarını hatta yaralarımızı iyleştirmemiz gerekirken ben yoktum onun yanında böyle çaresiz kaldığımda babama daha çok kızıyorum ne olursa olsun keşke bizi ayırmasaydı. Ben düşüncelerimde boğuşurken Arel'in gözleri kıpırdayıp aralandı.

"Günaydın" deyip alnımdan öptü alışmıştım ona zaten 4 yıl öncesine kadar tüm hayatım o olduğu için çok fazla yadırgamamıştım.

"Günaydın kahvaltı hazırlayacağım ne yemek istersin?"

"Hmm aslında böyle6yan yana yatsak karnım doyar"

"Uff Arel" deyip göğsüne vurdum o gülerken yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Aşağı inip ne yapsam diye dolabın önünde bekledim biraz. En sonunda kaşarlı domates yapmaya karsr verdim. Dolaptan domates ve kaşarı elime alıp domatesleri güzelce yıkadım kabuklarını soyup yuvarlak şeklini bozmadan ince ince doğradım onları az yağlanmış tavanın içine güzelce dizip kaşarları rendeledim biraz pişince kaşarları üzerine attım. Sunum için yukarı dolaptan tabakları almak için uzandım ama belime konan eller beni yukarı kaldırmıştı.

"Areel alacağımı biliyorsun belin incinecek bir gün"

"Boyun yetişse bile bunu yapmayı seviyorum ayrıca 50 kilosun belim nasıl incinsin" deyip dolaptan kahvaltılıkları çıkarıp mutfakta ki masanın üzerine koydu. Kaşarlar eriyince tavayı masaya koydum bardaklara sallama çay koyunca Arel bıkkınlıkla üfledi.

"Güzelim çoğu kahvaltıda çay demlemeyi unutuyorsun" evet böyle bir sıkıntım vardı napıyım yaa.

"Uff Arel sallama iç şimdi sonra demlerim" deyip sandalyeme oturdum.

Arel kahvaltıyı çok severdi diğer öğünlerde çok özenmese de kahvaltı onun için altın kuraldır ben yapmayınca bile kızar.

"Güzelim süzüleceğine yesen diyorum"

"Dalmışım"

"Ne oldu sabah uyandığında da bir şey düşünüyordun."

"Babam bizi ayırmasa nasıl olurduk acaba Arel ona karşı sinirlerime hakim olamıyorum."

"Güzelim bunları düşünme tamam geçti gitti artık önümüze bakalım şu Ayaz ile Haydar'ı ne yapacağız onları düşünmek istiyorum bunlara takılma sen 4 yıl geçti ama yanımdasın ileriye bakmak lazım."

"Haklısın ayrıca dün sana gelen mail de kafamı karıştır dı."

"Takılma sen ben çözeceğim sana daha fazla yük yüklemek istemiyorum."

"Ama biziz Arel kendine yüklenmeni istemiyorum herşeyi üstlenmeni istemiyorum"

"Tamam hadi kahvaltımızı yapalım sonra çözüm yolu arayalım"

Kafamı sallayıp kahvaltı yapmaya drvam ettim ama içimde bir şeyler daha da kötüye gideceğimizi söylüyor du. O sesleri duymak istemiyorum ama hayatımın bir parçası olmuşlar ve yalnız kaldığım da daha da kötü oluyorum.

"Arel?"

"Efendim güzelim"

"Şey acaba Bulut ile Buğra'nın yanına mı gitsek burda tek kalmak bana pek yaramadı ayrıca onlarda hatırladığım için mutlu olurlar."

İlk başlarda çok kızmıştı kimse bana bir şeyler anlatmaya çalışmadı diye ama doktor dışarıdan biri bana anlatmaya çalışırsa beynimde ters tepeceğini söylemiş tabi bana çok saçma geldi eğer öyleyse Ayaz anlattığında neden tepkime yapmadı diye düşünmekten alıkoyamıyorum kendimi diyorum ya bu aralar saçma berbat zaman geçiriyorum. "

BİR RÜYA  (DÜZENLENİYOR) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin