Yirminci gün

62 21 0
                                    

Selam canlarım👋🏻
Nasılsınız?
Hatalarım varmış, onları düzelttiğim için biraz uzun sürdü yeni bölümün gelmesi.
Geç olsun güç olmasın.
Bölüm şarkısı: Madison Beer- Selfish
Klibine bayılıyorum
Başlayalım👇🏻

     Yolculuğum devam ediyor. Vardığımda nasıl bir yerle karşılaşacağımı hayal ediyorum. Bir yandan da evimi düşünüyorum, arkadaşlarımı, yakınlarımı ve geride kalan herkesi. Çok ani bir kararla gelmek zorunda kaldım. Mert'i düşündüm. Acaba hepsi hayal miydi? Belki yorgunluktan gördüğüm sahte bir insandı. Ne de olsa fotoğraflı kanıtım yok. Ama telefonumda bir numara vardı. Telefonumu elime aldım. Düşünürken ellerim benden izinsiz rehberde adını buldu. Ona karşı hissettiklerim var mı bilmiyorum. Ama onun yanındayken başka insanlarla olduğundan daha farklı hissediyorum. Gözlerimi kapatınca onu gördüm. Masmavi gözleriyle bana bakarak gülümsüyordu.

     Rehberden çıktım. Müzik uygulamasına girdim ve bir şarkı başlattım. Kulaklığım zaten kulağımda olduğu için dinlemeye devam ettim. Dinlediğim şarkı Madison Beer'in Selfish yani bencil şarkısıydı. Başımı cama yasladım, müzik devam ederken hayallere daldım ve uyuyakaldım.

     Gözlerimi araladığımda hala varmamıştım. Yolculuğum devam ederken canım tatlı çekti. Çantama gelirken attığım çikolatalı pudingi aldım elime. Kaşığımı çıkardım ve yemeye başladım. Mutlu mutlu pudingimi yerken telefonuma bildirim geldi. Baktığımda kime ait olduğunu bilmediğim bir numaradan bir mesaj atılıp tekrar silinmişti. Kaşlarımı çatarak elime aldım. Whatsapp'tan geldiği için profil fotoğrafına baktım. Ben vardım fotoğrafta, ben. Ben? Kim bu şimdi? Hem neden yazdığını geri sildi ki? Belki... belki sadece kendini belli etmek istedi? Şimdilik boşverip dışarıya bakmaya başladım. Aklıma müziği tekrardan başlatmak geldi. En son uyumadan önce dinlediğim şarkıyı yarım bıraktığım için onu tekrar başlattım.

     Uçsaydım şimdiye okulu geziyordum. Belkide odama geçmiştim. Herkesin kendi odası var demişti annem. Dışardan gözüktüğünden daha büyük olduğunuda söyledi. Çok farklı bir şekilde sanki göz yanılsaması gibiymiş. Yani içi dışından büyükmüş. Umarım en yakın zamanda varırım artık. Çok merak ediyorum çünkü. Şarkı beynimde yankılanırken bunları düşündüm. Ağzımı şarkıya eşlik edecek şekilde hareket ettirmemek için resmen kendimi çok zor tutuyorum.

     Yolculuk bittiğinde indim ve valizimi alıp çıktım. Çilek'i gördüm. Beni bekliyordu. Yanına gittiğimde söylenmeye başladı "nerede kaldın kızım ya? Kaç saattir ayakta bekliyorum, yürü çabuk benim geri dönmem gerekecek daha" "nereye?" "Geldiğin yere, ben okulu bitirdim, beni oraya gariplikleri engellemeye gönderdiler, senin haricinde bir sürü insan var gerçeğinden haberi olmayan" başımı salladım. Beni okula götürdü ve içeri girdikten sonra gitti.

     İlerlemeye devam ederken adımın seslendiğini duydum. Sesin geldiği yere doğru bakınca kırklarının ortasında olduğunu düşündüğüm bir kadın gördüm. "Hoşgeldin Yıldız" "hoşbuldum. Siz müdiresinin galiba" "evet, benim adım Maria, sana okulu şimdi gezdirmemi mi istersin yoksa dinlenip yarın mı gezmeyi tercih edersin?" "Şimdi olur, tabi müsaitseniz, gelirken uyuduğum için iyiyim" "Peki, şimdi valizini bana ver lütfen" uzattığımda valizi aldı ve arkasında beliren bir kişi elinden alıp götürdü, muhtemelen odama götürdü.

      "Beni takip et", arkasından ilerlemeye başladım. "İlk katta yemekhane, kantin, büyük hol, benim odam ve mutfağımız bulunuyor. Her katta tuvaletler var". Söylediği her odaya girdikten sonra merdivenlerden yukarı çıktık. "Bu katta sınıflar var. Her ders için ayrı bir sınıf. Ama bu hariç. Bu sınıfta normal insanların işlediği derslerin hepsi. Ama diğer sınıflarda, mesela bu sınıfta ateş büyüsü, şunda su büyüsü, öbüründe hava ve en soldakinde doğa büyüsü. Oh, unutmadan, bu sınıfta doğa ile iletişimi öğretiyoruz". Bir üst kata daha çıktık. "Burası yatak odalarınız. Seninki üst katlardan birinde. 3 kat yukarıda olması gerek. Ama merak etme uçarak girmenize izin veriyoruz. Ve en son olarak kütüphanemiz" dedi. Sonra asansöre girdik. "Uçarak çıkmak istemeyenler için asansörümüz var" en alt kata indik, elindeki kartı göstererek "bizim haricimizde kimse okula giremiyor. Asansörü de kullanamıyor, bu da senin kartın" deyip bana verdi. Üstünde adım ve resmim vardı. Okulun arkasına gittik. Dışarı çıkacağımızı sanarken kocaman kapalı bir alana girdik. "Burada savaş teknikleri öğretiliyor. Her türlü dövüş aletimiz, ve çok iyi öğretmenlerimiz var. Yarın sabah derse başlayabilirsin" dedi ve elime bir anahtar verdi.

"Oh, unutuyordum" dedi arkasını dönmüşken "artık eski sistem yok, oda arkadaşın olacak" hadi be, olmadı. "Peki" deyip başımı aşağı yukarı salladım. Odama gitmek için asansöre yöneldim. İçeri girdim ve tuşa bastım. Bir şey olmayınca aklıma kart geldi. Az önce Maria'nın yaptığı gibi tuşların üstündeki ekrana kartı gösterdim. Asansörden 'din' diye bir ses çıktı ve kapılar kapanmaya başladı. Odamın olduğu kata çıktım. Anahtarda yazan numaralı odayı buldum. Anahtarı deliğe sokacakken anahtar deliği konuştu "merhaba Yıldız, odana hoşgeldin, anahtarına bak" elime baktığımda anahtar bir meyveye dönüştü "onu ağzıma koy ve artık her geldiğinde anahtara ihtiyaç duymadan gir" dedi. "Peki" dedim ve meyveyi anahtar deliğinin ağzına koydum. "İçeri gir ve güzel bir uyku çek Yıldız, seni koruyacağım. Oda arkadaşın şu an derste. Onun adı Madeleine. Bu okulda çoğu kişi senin geldiğin ülkeden değil, umarım anlaşabilirsin onlarla. İyi uykular!" dedi ve yok oldu. Sonra kapı deliklerle doldu ve o da yok oldu. İçeri adımımı attığım anda tekrar oluştu ve kapı kapandı.

Dolabımı açtığımda bütün eşyalarım hazırdı. Kıyafetlerimi yatağımın üstüne koyduktan sonra banyoya girip güzel bir duş aldım. Üstümü giyindikten sonra yatağa girdim.

********

Uyandım. Gözümü açtığım anda sesler duydum. Madeleine gelmiştir diye düşündüm. Kalktım ve onu gördüm. Uzun kızıl saçları vardı. Gerçekten çok uzundu saçları. "Merhaba" dedim. Arkasına döndü ve yüzünü gördüm. Çilleri ve güzel kahverengi gözleri vardı. Boyu çok olmasada benden kısaydı. Çok tatlıydı. Gülümsedi "merhaba" dedi. Ama o anda annemin sesi beynimin içinde yankılandı arkadaş yapma. "Adın ne?" diye sordu bana. "Yıldız" dedim ve ekledim "sende Madeleine olmalısın galiba" "evet, kapı sana bahsetmiş olmalı. Sana okulun farklı yönlerini göstermemi ister misin?" "Olur" dedim başımı sallayıp gülümseyerek.


"Sormak istediğim bir şey var, saçların doğal mı yoksa sonradan mı oldu?" "Sonradan oldu. Herkesin saçları 16'sından sonra renk değiştiriyor. Yani bu okuldaki" başımı salladım. Odadan çıkardı beni. Kütüphaneye gittik. "Okulun en garip kısmı burasıdır. Kitaplıklar sana istediğin kitabı ayağına kadar getirirler. Özellikle üst raftakileri almak için çok iyi bir yöntem bu". Başımı salladım "burada internet var ama bilgisayar yok. Onun yerine bu aynaları kullanıyoruz. Aynanın içine giriyorsun ve aradığın şeyi sesli söylüyorsun. Ama aynanın içinde olduğun için dışarıdan duyulmuyorsun" "Peki aynanın dolu olup olmadığını nasıl anlıyoruz?" "Ayna doluşa içeri giremezsin, elimi değirdiğinde gerçek bir ayna gibi gelir. Dışardan içerisi, içeriden de dışarısı görülmüyor"gülümsedim. Arkadaş yapma.

Sınıfların olduğu kata indik. Bir sınıfa girdi ve tahtanın önünde durdu "bu tahtalar kendi kendine yazıyor. Mesela ona şu dersi yaz dersem tüm yazıları yazar" sıralara doğru gitti "sıralar defterleri yutuyor. Bu şekilde çanta taşıyıp kambur olmuyoruz" en alt kata indik ve yemekhaneye girdik "burada yemekler tabağına kendi kendine girer. Yemeği eline alamazsın, müdiremiz yemek savaşından nefret eder" dedi. "Güzel" dedim. "İstediğin farklı bir yemek olursa mutfakta yapmana izin veriyorlar. Bazen yemek kendi kendini bile yapabiliyor" deyip kıkırdadı. Odaya geri döndük. "Dolabın senin için kendini toplar ve istediğin kıyafeti sana verir" dedi. "Bu kadar" diyerek ellerini yanlara kaldırdı. "Çok teşekkür ederim. Yarın sabah başlıyorum derslere, biraz stresliyim" "korkma çok kolaylar. Senin için çok rahat olacakmışsın gibi hissediyorum. Ama şimdi uyumak istiyorum. Sıra gececilere gelince çok zor oluyor uyumak" dedi ve üstünü değişip yatağa girdi. Bende aynısını yapmadan önce annemi aradım ve vardığımı belirttim, sonra yatağa girdim...

İşte, yeni okul.
Sevdiniz mi?
Madeleine nasıl biri?
Sizce onunla arkadaş olmalı mı?
Sonraki bölümler Madeleine'dan Maddie diye bahsedebilirim.
👋🏻

Yağmurlu Geceler /Tamamlandı/Wattys2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin