Ben geldim yine lo.
Canlarımmmmmsınız.
Mülti Yıldız.
Yakında 30 bölüm oluyor.
Okuyan arkadaşlara teşekkürlerimi sunuyorum.
Bölüm şarkımız: Taylor Swift- 1989 mashup .
Karışık dinleyin ayol.
Yeni bölüme geçelim.Gözümü açtım. Bir haftadır ilk defa kendi odamda gözümü açıyorum. Ayağa kalkıp dolabıma yöneldim. Dün akşam okulda olanlardan anneme yemek yapmasına yardım ederken bahsettim ama babam her şeyden bihaber, çok mutlu görüyordu beni. Kıyafetlerimi ayarlayıp banyoya gittim. Rutin işlerimi halledip odama doğru yürümeye başladım. Kapıya vardığımda elimi kapıya koydum ve açılmasını bekledim. Açılmayınca "niye açılmıyor bu kapı ya?" diye sesli düşündüm. Keşke sesli söylemeseydim. Babam duydu ve bana "elini kapıya koyuyorsun Yıldız, açılacağını düşünmedin herhalde?" O anda dank etti, bu kapıyı kulbuyla açmam gerekiyordu. "Yok babacığım, ben... açık bıraktım zannettim o yüzden itince açılacağını düşünmüştüm" başını sallayıp banyoya girdi.
Erken uyandım galiba, onlar benden erken çıkıyorlardı evden normalde. Saate baktığımda gerçekten erken uyanmış olduğumu fark ettim. Bu yüzden yatağa geri döndüm.
Uyuyamadığım halde yatakta bolca ve boşça vakit geçirdim, düşündüm. Olanları düşündüm. Hayatımın bir anda nasıl deşmesinden. Vay be, geldiğim duruma bak. Bir kardeşim olsa bu odayı çoktan kapmıştı! Neyseki yok. Gelen ilk mesajla yataktan kalktım. Telefonuma baktığımda Mert'ten geldiğini fark ettim.
A: Günaydın
Yıldız: Günaydın
A: Müsait misin?
Yıldız: Neden ki?
A: Kahvaltını yapmadıysan beraber yapalım diyecektim
Yıldız: Olur, yapmadım daha. Nerede buluşuyoruz?
A: Sen hazırlan ben geliyorum
Yıldız: Tamam hazırlanıyorum
Nereye gidiyoruz acaba? Tekrar bir mesaj geldi.
A: ya ben evi bilmiyorum, bana konum atar mısın?
Konumu attıktan sonra birkaç soru daha belirdi aklımda ama merakımı bir kenara atarak sabah çıkardığım kıyafetlere baktım. Olmaz. Onları giyemem. Dolaptan bordo kazağımı alıp aynanın karşısına geçtim. Ne şaşırmıştım ama kahverengi saçlarım bu hale gelince. İlk kez kendimi bu aynada görmüştüm. Kazağımı üstüme geçirdim ve altıma da siyah dar pantolon giydim. Ama saçıma ne yapacağımı bilmiyorum ve peruk takıp takmamam gerektiğini de. Sonbaharın son ayına girdiğimiz için havalar iyice soğudu. Yağmurlar geceleri daha sert yağmaya başladı. En güzel yanı da bu. Şu bir ayın sonuna varmadan kar yağar gibi duruyor.
Saçımı sonraya bırakıp makyajıma başladım. Fondöten, pudra, rimel, eyeliner, parlatıcı ve hafif bir allıkla güzel bir makyaj yaptım. Saçıma biraz geç kaldım çünkü elimi saçıma attığım anda kapı çaldı. Mert'le konuştuktan sonra annemi arayıp haber vermiştim. O yüzden rahattım. Kapıyı açmaya gittim. Delikten baktığımda onu gördüm. Kapıyı açtım ve "hoşgeldin" dedim. "Hoşbulduk, hazırsan çıkalım. Yakın zaten" der demez gök gürledi. "Ama ben hala hazır değilim. İçeri gel istersen ben saçımı yaparken sohbet ederiz" "olur". Yana çekildim içeri geçmesi için. O girdikten sonra kapıyı kapattım. Odama doğru giderken arkamdan geldiğini adım seslerinden anladım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yağmurlu Geceler /Tamamlandı/Wattys2020
FantasyAilesiyle birlikte yaşayan Yıldız, bir gün arkadaşı Güneş ile gezintiye çıkar. İkisi beraber yürürken Güneş kaçırılır ve onu kurtarmaya giden Yıldız içinde gizli olan bir farklılığı ortaya çıkarır... Çalınma ve ya kopyalanma durumunda yasal işlem ba...