🔷 41🔸

240 22 382
                                    


Multimedia: Irmak Yalçın

🔷🔸🔹🔶

Irmak'tan

Yaptığımız planın üzerinden bir kez daha geçtikten sonra Görkem'e sordum onay vermesini bekleyerek. "Arayayım mı?" Gözleri yerdeki halının desenlerini incelerken sorumla beraber ağır ağır gözlerime tırmandı. "Ara." dedi emir veren bir tınıyla.

Saat sabahın on biriydi. Fakat saat fark eder miydi ki?

Elimdeki telefonu evirip çevirmeye nihayet bir son verdikten sonra kilidi açıp rehbere girdim. Onun adını bulunca durdum ve kalbime ince bir sızı girmesine mani olamadım. Ekrana baktıktan sonra Görkem'e tekrar baktım. Tek kaşımı kaldırırken son kez daha onay bekledim sanki. Gözlerini yumdu ve açtı. Ara demişti fakat kalbimdeki sızıdan haberi yoktu.

Gözlerim tekrar onun adıyla buluşunca üstüne tıkladım. Ahizeyi kulağıma götürdüm. Telefon üçüncü kez çalarken Görkem dikkatle bana bakıyordu. Sonunda arama cevaplandı. "Efendim Irmak?"

"Günaydın." dedim şirin bir sesle. O ise benim aksime soğuk bir "Günaydın." dedi. "Neden aradın Irmak?"

Çünkü sesini seviyorum. Seni duymak bana huzur veriyor.

"Akşam bana gelir misin Savaş?"

Sesi beni sorgularken "Neden?" dedi.

"Miray'a bir sürpriz hazırlamak istiyorum da. Senden yardım isteyecektim." Söylediğimi bir an bile düşünmeden reddeci bir tavır sergiledi.

"Akşam Duman, Eymen ve Miray ile film izleyip vakit geçireceğiz."

Kaşlarımı kaldırdım ve ısrarla "Hadi ama ya sadece bir saatini alacağım. Hem Miray mutlu olursa bu hoşuna gider." Miray'ın mutluluğunu dile getirince onun kalbinde oluşan heyecanın tarifini verebilirdim.

"Tamam." dedi. "Konum at. Akşam sekiz gibi orada olurum."

Gülümsedim. "Teşekkür ederim." Cevap vermedi ve telefonu kapattı. Telefonu kulağımdan çekip yanıma koydum, koltuğun üstüne. Görkem ne olduğunu merak ederken baktım ona. "Akşam Eymen, Duman ve Miray ile vakit geçireceklermiş. Gelemem dedi ama Miray'ın mutluluğu deyince kabul etti."

Sinsice sırıttı. "Böylesi daha iyi oldu. Yani ben Miray'ı arayınca diğerleri de onunla gelir ve Savaş onların da gözünden düşer." Aynı şekilde sırıttım. Ve sabırsızca akşam olmasını bekledim.

***

Görkem saatler önce gitmişti ve saat şu an sekize yaklaşıyordu. Yarım saat önce de evimin konumunu Savaş'a atmıştım. Kapı zili çalana kadar evde dört dönmüştüm. En sonunda zil çalınca kalbim hoplamaya başlamıştı. Titremeye başlayan bacaklarımı taşıyan ayaklarıma uydum. Ve beni götürdüğü yere yürümeye başladım. Kapıya gelince kulpu tuttum.

O şu an bu kapının ardındaydı. Yine çok yakınımdaydı. Kapının kulpunu aşağı indirdim ve kapıyı ardına kadar açtım.

Umutla ona bakan gözlerim ne bekliyordu ki? Ne yani boynuma atlayıp bana sarılmasını mı? Seni çok özledim deyip öpmesini mi?

İfadeden yoksun olan suratı "İyi akşamlar." diledi. Nazikçe "Hoş geldin." dedim ve onu içeriye davet ettim. Eve girdiğinde kapıyı kapattım. Önden ben oturum odasına girerken o da arkamdan sessizce beni takip etti.

O tekli koltuğa oturunca bende çaprazındaki üçlü koltuğun ortasına oturdum. Üzerindeki takım elbise onu çok çekici kılmıştı. Gözlerim onun üzerinde dolanırken sordum. "Ne içersin?"

YALNIZ RUHLAR [TAMAMLANDI] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin