Multimedia: Emel Sayın - Gözler Kalbin Aynasıdır
🔷🔸🔹🔶
Fermen Restaurant.
Restaurantın adı ilginç gelmişti. Savaş'a döndüm ve merakla sordum. "Ne anlama geliyor Fermen?"
Tatlı tatlı gülümsedi. "Ferda ve Egemen isimler..."
Sözünü yarıda kesip araya girdim. "Hıı anladım. Ay ama çok romantik."
Elimi tutan elini bıraktı. Önden içeri girmem için nazikçe beni belimden ittirdi.
İçerisi lavanta kokuyordu. Savaş'a yine baktığımda gözlerini kapatıp kokuyu içine çektiğini gördüm. Acaba neden?
Gözlerini açtığında merakla irileşen gözlerimi fark etti. Sonra hemen bu durumu açıklığa kavuşturdu. "Evimiz hep lavanta kokardı. Annem bayılırdı lavantaya."
Gözlerim hüzünle buğulanırken Savaş elimden tutup beni yürümeye davet etti.
Bakışlarım Egemen amcanın bakışlarında duraklayınca yüzüme sıcacık bir gülümseme yerleştirdim.
Yanına vardığımızda samimi bir gülüşle "Hoş geldiniz gençler." dedi. Savaş "Sana da merhaba peder." diye homurdanırken Egemen amca elini sıkmam için bana uzattı. Elim elini zarifçe sıkarken "Hoş bulduk Egemen amca." dedim.
Egemen amca karşıya otururken biz Savaş'la yan yana oturduk. Cam kenarı benimdi. Restaurant denize bakıyordu.
Gökyüzünün ve denizin birleştiği ufuk çizgisi ay dedenin ışığı ile uzanıyordu boylu boyunca.
Restaurant kırmızı ve beyaz renkleri üzerine döşenmişti. Merakım artık beni durdurmuyordu.
Garson sipariş almak için yanımıza geldiğinde Egemen amcaya içten bir şekilde gülümsedi. "Hoş geldiniz. Ne arzu ederdiniz Egemen bey?"
Egemen amca, Savaş'a baktı. Savaş muzipçe gülerken Egemen amca da sırıttı.
"Mantarlı fleminyon."
Garson garipseyerek sordu. "Sadece mantarlı fleminyon mu?"
Egemen amca "Evet ana yemek olarak getirin." dedi. Garson elindeki küçük not defterine bir şeyler karalayarak uzaklaştı. O sırada Egemen amca ile göz göze geldik.
"Ferda mantarlı fleminyonu harika yapardı." Gözleri Savaş'a kayarken ne kadar çok özlediğini hissettim eşini. Savaş bana döndü. "Burada annemin yemekleri yapılıyor. Onun tarifleri. Bu restaurantı onun vefatından sonra açtı babam."
Bakışları tekrar babasına kayarken eşsiz gözlerinin rengi koyulaşmaya başladı. Egemen amca hüzünle gülümsedi. "Hayattayken iki tane yemek kitabı yazmıştı."
O hüzünlü mavi gözleri boynuma kaydı. Aynı zamanda yemekler de gelmişti. Ama hâlâ gözleri boynumdaydı.
Yemek mis gibi kokarken Egemen amca sonunda gözlerime ulaştı.
"On dokuz yaşındaydım. Bir gün üniversitenin kampüsünde bir kız dikkatimi çekti. Sarı saçları o yürürken onunla dans ediyordu sanki. Üzerinde beyaz bir elbise vardı. Çok çok güzeldi. Yürüyüp yanımdan geçerken göz göze geldik. Mavi gözleri mavi gözlerime değdiğinde kalbim deli gibi çarpmaya başladı. Birkaç gün onu takip ettim. En sonunda cesaretimi toplayıp yanına gittim. Ona açıldım. O da duygularımın aynısını hissettiğini söyledi. Üniversite hayatı boyunca sevgiliydik. Mezun olunca ona evlilik teklifinde bulundum."
Mavi gözlerinden birkaç damla yaş akmıştı. Savaş'a baktım. Beni izlediğinin farkına vardım o an. Onun da gözleri dolmuştu. Egemen amca konuşmasına devam etti.
![](https://img.wattpad.com/cover/70862799-288-k155227.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALNIZ RUHLAR [TAMAMLANDI]
Fiksi RemajaGözleriyle bana ilham olan Dominic Sherwood... ∆∆∆∆∆∆∆∆ Ruelle - The Other Side ∆ 'Kitap Müziği' ∆∆∆∆∆∆∆∆ MASMAVİ BUZU ÇATLATAN KAHVERENGİ LEKE O hayata karşı tek başına mücadele etmeyi anne ve babasının vefatından sonra ö...