🔷 6🔸

1.3K 538 3.4K
                                    


"Savaş!"

"Beni rahat bırak!"

"Ya of sadece uyumak istiyorum."

Zorlukla gözlerimi açtım. Yatakta biraz doğrularak Savaş'a baktım.

"Sonunda." dedi bezmiş bir hâlde. "Seni erken uyandırdım çünkü yürüyüş yapacağız."

"Bu heyecanın beni korkutuyor."

"Korkutmasın! O yürüyüş bu sabah yapılacak." Çok kararlıydı. Onu bu fikirden vazgeçirmek deveye hendek atlatmaktan daha zordu.

"Ya saat daha altı!" dedim onu vazgeçirme çabalarının dibini sıyırırken.

"Geç bile kaldık." Kaşlarımı kaldırıp ona hayretle baktım.

"Oha!" Verebileceğim dur ya da söyleyebileceğim tek söz buydu.

"Seni yarım saattir uyandırmaya çalışıyorum, yok daha sen evleneceksin de çocuk sahibi olacaksın da sorumluluk edineceksin de."

"Hadi ama ahbab gömdün sende beni ya." Gülerek şakayla(!) koluna vurdum.

"Ne gömmesi? Daha toprağı bile kazmadım." Dalga geçiyordu! Geçiyordu! Ve dalga geçiyordu!

"Ozanlar gibi atışıyoruz." Güldü ve elimden tutarak beni yataktan zorla kaldırdı. Omuzlarımdan tutup yönümü çevirdi. Savaş arkamda kalmıştı ve bedenim kapıya bakıyordu.

Selam tatlı kapıcık!

Omuzlarımdan ittirip beni odadan çıkmaya zorladı. Kapıdan çıktıktan sonra tektim ve gideceğim yer lavaboydu.

Kısa bir ihtiyaç molası..!

Bu mola çok uzun sürdü gibi gibi... Kapıda bekleyen Savaş'ın yanına spor ayakkabılarımı giyip gittim.

 Kapıda bekleyen Savaş'ın yanına spor ayakkabılarımı giyip gittim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Vee birde nurtopu gibi bir fotoğrafımız olmuştu. Fotoğrafta çok ama çok huysuz çıkmıştım. Savaş ise bu huysuzluğumu fırsat bilerek fotoğraf çektirip gelecek nesillere komik bir anı bırakmaya karar vermişti.

Yürüyüş nasıl geçti? Ah! Harika bir soru.

Yürüyüş Savaş'ın adımlarına yetişme umutlarıyla geçmişti. Pardon bir yer atladım hikâyeyi geri saralım lütfen!

O yürüyen bir canavardı! Ben ise yürüyen ölü!

Bugün yürüyüş yapmamıştı! Onun yaptığı resmen koşuydu.

Yok! Hayır ya yok! Abartmadım, tempolu yürüyüş de değildi. Onun koşu yaptığı aşikardı.

"Yürüyen ölü! Bunu kaç kez söyledim sana," gülerek şişe suyundan bir yudum daha aldı.

Onu sonunda bir bankta oturmaya ikna etmiştim.

"Saymadım ama yüzleri geçti sanki." Bir kez daha gülüp içtiği suyu yudumlamaya devam etti.

YALNIZ RUHLAR [TAMAMLANDI] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin