🔷 18🔸

569 193 1.6K
                                    


"Miray uyan!"

"Miray kalksana güzelim!"

"Nefesini kontrol et!"

"Kalbi atıyor mu?"

Etraftan gelen farklı ses renklerinde ki mırıltılar yükselince bir uğultu halini aldı. Gözlerimi ovuşturarak uyandım. Savaş'ın eli boynumdaydı, şah damarımın üzerinde. Şaşırarak etrafta göz gezdirdim, herkes başımda toplanmıştı.

Neler olmuştu yahu?

Çadırda değil dışarıda minderlerin üstündeydim.

"İyi misin Miray?"

Savaş gözlerimi açtığımı görünce hemen bana sımsıkı sarıldı. Sonra geri çekilip, elimden tuttu ve doğrulup oturmama yardımcı oldu. Duman elini omzuma koydu. Gözleri endişe ile parlıyordu.

"Çadırınız yanıyormuş, Kerem farketmiş işte ondan sonra Savaş'ı uyandırdık. Seni de dışarı aldık." Gözlerim yaşla dolarken, kirpiklerim ıslanmaya başladı. Kerem'e baktım.

"Teşekkür ederim."

Sevecan bir şekilde güldü. "Sen iyisin değil mi?" Gözyaşım yanağıma süzülürken başımı aşağı yukarı sallayıp onu onayladım. Gözlerim çadıra çevrilirken, gözyaşının tuzlu tadı yüzümü ekşitti.

Çadırın bir kısmı yanmıştı.

Savaş'a döndüm. Yüzünü ellerimin arasına alırken "Sana bir şey olmadı değil mi? Savaş iyi olduğunu söyle!"dedim. Ellerimi yüzünden indirdi ve bir buse kondurdu.

"İyiyim de senin şu ağır olan uykunu ne yapacağız?" Gülümsedi. Beni sakinleştirmesine ihtiyacım vardı zaten.

Gözyaşlarımı silip el avuç içlerimi mindere bastırıp kalkmak için destek aldım. Ayağa kalktığımda Savaş'ta benle ayaklandı.

"Çadır neden yanmış?"

Tunç cevapladı. "Rüzgarın ateş sıçrattığını düşünüyoruz."

Eymen, "Oraya çadır kurmayın diye uyarıda bulunmuştuk!" dedi ellerini beline koyup sıkıntıyla oflarken.

"Sanmıyorum." dedi Duman. Ardından lafını devam ettirmek için çadırın yanında soluk aldı. Herkes dikkat kesilmiş onun söyleyeceklerini bekliyordu.

"Kabul. Sherlock Holmes kadar iyi bir dedektif olmayabilirim ama bunun kasıtlı yapıldığını düşünüyorum. Ateş tarafında Miray yatıyordu ama Savaş'ın yattığı taraf yandı. Yani buraya rüzgarın ateş sıçrattığı saçmalığını yemedim."

Savaş Duman'ın yanına gidip orayı inceledi.

"Ayak izleri var ve..." Yere eğilip bir odun parçasını eline aldı. Onu havaya kaldırarak "odunun ucu yanık." dedi.

Ekin, "Eğer rüzgarın ateş üzerinde etkisi olsaydı benimde çadır yanardı." diye ekledi.

"Bence o küçük tatlı odun parçasını konuşturmalıyız." dedi siyah küt saçları olan Merve.

Eymen asabi tavırlarla sordu. "Eveeet gençler kim yaptı bu eşek şakasını?"

Savaş'ın yanına gidip elini tuttum. Kenetlenen parmaklarımıza baktıktan sonra "Görkem yaptı." dedim bir çırpıda.

Sözlerime kaşlarına kaldırarak bir güzel güldü.

"Gülme lan. Yatmadan önce gerginlik yaşamıştık. Sende o küçük beynini kullanarak çadırı yaktın!"

Savaş'ın eli elimden koparken Görkem'in üzerine yürüdü.

"Saçmalama. Bunu yapacak kadar deli değilim!"

YALNIZ RUHLAR [TAMAMLANDI] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin