🔶 4🔹

216 9 226
                                    

Multimedia: Taylor Swift - Out Of The Woods

🔷🔸🔹🔶

Sonbahar gelmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sonbahar gelmişti. Her yer kahverengiydi. Her yerde benim rengim vardı. Doğa kadife bakışlı adamın göz renklerine bürünmüştü. Yeniden hayata başlamak mümkündü. İnsan isterse her acıyı göğüslerdi. Bende kayıplarımın acısını göğüslemiştim. Güçlüydüm. Geçmeyen acı yoktu. Alışıyorduk gidenin acısına.

O geri gelmeyecekti. Kabullenmiştim bunu. Eğer kabullenmeseydim yıpranmaya ve yıpratmaya devam edecektim. Hayat devam ediyordu ve zaman hızla geçiyordu.

Yeniden sevmek ise elbette mümkündü. Kalbim koskocamandı ve sevgiye bolca yer vardı. Sevmeyi ve sevilmeyi seviyordum. Fakat bu Savaş'ı unutacağım ya da onu içimden uğurlayacağım anlamına gelmiyordu. O hep benimleydi, kalbimdeydi.

Bugün bu klinikte bu odada son günümdü. Son dakikalar. Duyguları dibine kadar yaşatan bu odada çok ağlamıştım. Onun hayaliyle her gün yanıp tutuşmuştum. Yalnızlık beni boğma noktasına geldiğinde çaresizce ve umutsuzca anılara sığınmıştım.

Onun eşyalarında çok özlediğim kokusunu ciğerlerime çekmiştim. Fotoğraflarıyla uyuyup uyanmıştım. Çiçeklerde onu hatırlıyordum, denize her baktığımda kalbim güm güm atıyordu. Bana hediye ettiği kolye hep boynumdaydı. Yüzüklerimiz ise onun eşyalarının olduğu gizli kutumda varlıklarını sürdürüyorlardı.

Onunla yaşamak güzeldi. Eşsiz gözlü adamımla ömür geçirmek, deniz gözlerinde kulaç atmak, bulutların üstünde oturup yeryüzündeki topraklara yağmuru yağdırıp bereket olmak gibiydi.

Van kedisi demiştim onu ilk gördüğümde. Ah o ilklerim! Keşke zamanı geriye alsaydık da bir daha yaşasaydım onunla. Şu an gittiği yer ne güzeldi. Oradakiler ne şanslıydı ki orada denizim vardı. O denizi izliyorlardı. Çok şanslıydı onun gittiği yer.

Şiirleri hep severdim fakat Savaş hayatıma girince daha da çok sevmiştim. Aşkı en değerli parçaymış gibi anlatan şairlerin şiirleri onun yanaklarındaki derin çukurlara birikirdi sonra büyüyüp gelişen bu tohumlar çiçek açardı. Eşsiz gözlü adamım ise bu çiçekleri toplayıp kalbime sunardı.

Zihnimdeki ormanım onun denizi sayesinde var olmuştu. Aklım da fikrim de o olmuştu. Aşıktım. Hâlâ. İlk günkü gibi. Deliler gibi aşıktım. Bundan sonra hayatıma alacağım kadife bakışlı adamı ise sevecektim. O Savaş'ın yarım bırakmak zorunda kaldığı sevgiye gıda olacaktı. Paramparça olan kahverengi yalnız ruhumu ısıtacak ve baharı getirecekti ormanıma.

Gökyüzü ben olmuştum. Deniz ise Savaş olmuştu. Kahverengi orman ise Kubilay olmuştu. Üçümüz de bu hikaye başladığından beri beraberdik. Ormanımın sahibinin adının ise Kubilay olduğunu şimdi öğrenmiştiniz.

Güneş her gün yeniden doğuyordu. O bile vazgeçmiyorsa vazgeçmek bize düşmezdi.

Hayata karşı mücadele etmeye devam edecektim. İnatçı kişiliğime, her acıya kafa tutup ayaklarımın üzerinde durmayı bana ölümün ta kendisi öğretmişti. Fakat artık yalnızlığa yenilmek yoktu. Yalnız ruhum beni eline geçiremezdi, bedenimi boğamazdı yalnızlıkla ve ruhuma gömemezdi.

YALNIZ RUHLAR [TAMAMLANDI] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin