Parti Zamanı - Bölüm 13

376 30 23
                                    

Bade, Lorin'in yanından ayrılıp arkadaşlarının arasından Julyo'ya ulaşmaya çalışırken Demir'in ısrarla gitarını Julyo'nun eline tutuşturduğunu gördü. Hah, bir bu eksikti, Bade'yi daha fazla nasıl baştan çıkarırım akşamı mıydı bu akşam? Şimdi adam gitarın tellerine basıp ses kontrolü yapıyordu. Bade durup onun büyük bir ciddiyetle gitarla tanışmasını izledi. Sonra Julyo kafasını kaldırıp etrafı araştırdı, Bade'yi görünce durdu, gülümsedi, gözleri laciverte dönmüştü.

Sonra sessizlik oldu, herkes pür dikkat Julyo'ya bakıyordu. Elleri gitarın tellerinde hareket etmeye başladığında Bade derin bir soluk aldı ve daha önce duymadığı melodileri dinledi. Naif, yumuşacık bir şarkıydı. Sonra Julyo söylemeye başladı, daha ilk cümlelerinde merakla bekleyen müzisyenler ki hepsi ülkenin en iyileri, alkışlamaya başladı. Bade hariç, o gözlerini Julyo'dan ayırmadan sadece onun gözlerine bakıyordu, Julyo da ona... Elleri gitarın üzerinde dolaşıyor, bir ayağı ile ritim tutuyor ama gözlerini Bade'den hiç ayırmıyordu. İtalyanca sözlerden hiçbir şey yakalayamadı Bade, sözlere ihtiyacı da yoktu aslında. Julyo gözlerinin içine bakarak şarkısını söylerken kalbinden kuşlar havalandı, uçuşan kar tanelerine karıştı, bir deniz kızı dalıp çıktı karların arasından, gökkuşağı belirdi gece gökyüzünde...

Şarkının son notalarını basıp gözlerini Bade'ninkilerden hiç ayırmadan ayağa kalktı, gitarı Demir'e uzatıp Bade'ye elleriyle gel işareti yaptı. Bade büyülenmiş gibi verilen komuta uyup birkaç adımda Julyo'nun yanına vardı. Şarkının bitişiyle başlayan alkışlar susmuş, ortam sessizleşmişti. Julyo bir elini tutup Bade'yi kendine doğru çekti, eğilip kulağına "Ti chiederò di amarmi per favore" diye fısıldadı.

"İtalyan şarkılarından devam mı?" diye bağıran Cengiz yapılan tezahüratla Çav Bella çalmaya başlayınca ortam hareketlendi. Bade, Julyo'nun ani hareketiyle olduğu yerde dönüp sırtının adamın geniş ve sıcak göğsüne yaslandığını hissetti. Müziğin ritmiyle hep beraber hem söyleyip hem oldukları yerde zıplayan ekip etraftan gelenlerle iyice coştu. O anda havaalanında dünyanın dört bir yanına uçmak için bekleyen onca insan mahsur kaldıklarını unutmuş, deli gibi eğleniyorlardı.

Julyo onu kendine çekmiş, kollarını sarmış, müziğin ritmiyle iki yana salınıp kulağının dibinde şarkıya İtalyanca olarak eşlik ederken Bade adam onu böyle güçlü tutmasa düşüp bayılacağını hissetti. Burnunda onu ilk gördüğü anda aldığı kokusu, sırtını yasladığı göğsünden hissettiği kalp atışları, bütün vücuduna yayılan sıcaklık, rüya gibi bir andı yaşadığı. Ne demişti Julyo, bu gece bize hediye, hayatında aldığı en güzel hediyeydi bu.

Şarkı bitince "Seni İstiyorum" çalmaya başladı Cengiz, her konser sonrası kendi aralarında söyleyip eğlendikleri şarkılarından biriydi. Herkes birbiriyle eşleşip şarkıyı mırıldanarak dans etmeye başladı, Bade az sonra olacakları bilerek gülümsedi. Şarkının nakarat kısmı ile birlikte o romantik romantik şarkı söyleyip dans eden herkes sanki futbol marşıymış gibi bir yandan zıplayıp bir yandan da "Bu gece gel yarın istersen yine git" diye bangır bangır söylemeye başlayınca Julyo şaşkınlıkla "cosa sta succedendo?*" diye sordu. *Neler oluyor?

Bade'nin de kırılma noktasıydı, Julyo'nun kolları arasında dönüp onun ellerini tuttu ve şarkıyı tıpkı onun yaptığı gibi gözlerinin içine bakarak söylerken bir yandan da dans ediyor, Julyo'yu da eşlik etmesi için zorluyordu. Birkaç saniyelik duraklamadan sonra Julyo hem ritme uydu hem de Bade'yi bir kez daha şaşkınlığa uğratacak şekilde iyi dans etmeye, hatta Bade'yi kollarının arasında döndürmeye başladı. Cengiz tekrar tekrar aynı şarkıyı çaldıkça ekip iyice coştu. Artık bağıra bağıra söylemekten sesleri kısılıp, hoplayıp zıplamaktan yorulunca herkes bir kenara çöktü. Julyo şarkının son notalarında Bade'yi bir kez daha döndürüp koltuğa oturunca Bade de daha ne olup bittiğini anlayamadan kendini Julyo'nun kucağında buldu. Şaşkın şaşkın bakıp gülümserken dudağının kıyısına konan öpücükle neye uğradığına şaşırdı. Adam birkaç santim ötesinden o kadar güzel bakıyordu ki içinde bir şeyler yer değiştirdi. Hani utanmasa bu kadar mı öpücük, doğru düzgün öp beni diye bağıracaktı herkesin içinde.

Arsızlığından utandı, içine bir sıcaklık yayıldı, kesin kızarmıştı. Sonra birden ürperdi, ya yanlışlıkla olmuşsa, İtalyanlar bizim gibi, öpmeyi severler, belki yanağından öpecekti, dans için teşekkür niyetine.

Cengiz, Sezen Aksu'dan çalmaya devam ediyordu. Her şeyi yak... Birkaç çift masanın etrafında dans ediyordu. Bade Julyo'nun kucağında, elleri boynunda, gözleri onun mavilerinde, şarkıya eşlik etmeye başladı. Yanacağız ikimizde ateşte, bir kıvılcım yeter hazırım bak... Nakaratta insanların sesini duyana kadar tek başına söylediğini fark etmemişti bile. Julyo'nun belindeki ellerinin sıkılaşması, gözlerinin maviden laciverte dönmesi, nefesini yüzünde hissetmesi heyecandan sesini titretti. Ne oluyordu böyle? Hepi topu kaç saat önce tanışmışlardı, bu hissettikleri neydi? Ya Julyo, o da farklı değildi şu inip kalkan göğsüne bakılırsa... Bir kıvılcım yeterdi işte!

Şarkı bitti, bir alkış koptu, zorla da olsa gözlerini Julyo'dan ayırıp şaşkınlıkla etrafına bakındı. Cengiz başka şarkıya geçince yeniden Julyo'ya döndü. Gözleri hemen birbirini buldu. Bir gözünden düşen damlayı yakaladı bakışları. Yas dönemindeydi, daha birkaç saat önce Nonna'sı için yaş dökmüştü. Allahım ben ne yaptım, diye düşündü. Adamın en acılı zamanında onu eğlencenin ortasına sokmuştu. Yaklaşıp o damlayı öptü önce, adamın gözleri kapandı. Yaş döken gözkapağına da bir öpücük kondurdu. Sonra da yaptığından utanıp başını adamın boynuna gömdü.

Vokalist kızlardan biri "Mesajlarınıza bakın," diye bağırana kadar öylece kaldı.

Bir anda müzik durdu, herkes telefonlarına sarıldı, uçuşlarla ilgili bilgi mesajları yağmıştı. Sabah saatlerinde gelecek yeni kar fırtınası yüzünden ertelemeler ve iptaller vardı. Bade'nin sabah uçuşu için erteleme vardı, yeni gün ve saat tekrar mesaj ile bildirilecek, isteyenlere bilet iadesi yapılacaktı.

Yeni yolculuk tarihine hep birlikte kadeh kaldırdılar. 

Bade  olanları anlayamayan Julyo'ya söyleyince o da telefonunu açıp baktı. Yeni uçuş gününe kadar havaalanı otelinde konaklayabileceği bilgisi vardı. Otele giriş için bir kod göndermişlerdi. Julyo kafasını telefondan kaldırıp Bade'ye baktı. "Benimle gel," dedi. "Ti chiederò di amarmi per favore. Anlaşılan hediyemiz bir geceden daha büyük!"    

 Anlaşılan hediyemiz bir geceden daha büyük!"    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





MAVİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin