Bade telefonunu şarja takıp saç havlusunu düzeltti, kalkıp kurutmaya üşeniyordu, nasılsa fön çekeceğim diye umursamadı. Yastığına sarılıp uyku pozisyonu aldı ama yok, başındaki tuhaf ağrı uyumasına izin vermiyordu. Dönüp pozisyon değiştirdi, yorganı üzerine çekti, yok, uykusuzluktan ölüyordu ama aklındaki düşünceler izin vermiyordu. Julyo'nun o kötü adamın karşısında dimdik duruşu, sonra adamı yere serişi gözünün önüne geldi. Eli nasıl olmuştu acaba, keşke pansuman yapıp bantlasaydı. Suçluluk hissetti. Çoktan uyumuştur Julyo, uyanınca ilk iş eline bakacaktı.
Tekrar kalktı, telefonundan alarm kurdu, uyuya kalıp akşamki eğlenceyi kaçırmak istemiyordu. Julyo'ya unutulmaz bir İstanbul göstermek istiyordu ve bu akşam da onun için bir fırsat gibiydi. İstanbul'un en yeni ve en iyi gece kulübüne gideceklerdi. Kızlara da müthiş bir sürpriz olacaktı. Hiç sormadıklarına göre Julyo'nun gittiğini düşünüyorlardı. Sabah kurul kararı o yöndeydi. Kendi kendine kıkırdadı. Baş ağrısı için bir çözüm bulmalıydı her şeyden önce, kalkıp bir ağrı kesici içmeyi düşündü.
Odasının kapısını aralayıp evin sessizliğini dinledi. Hiç çıt çıkmıyordu. Misafir odasının kapısı kapalıydı, tam tahmin ettiği gibi, Julyo çoktan uyumuştu. Yavaş yavaş ve olabildiğince sessiz adımlarla alt kata indi. Hemen bir ilaç içip odasına geri dönmeyi planladığı için üzerinde bornoz, başında havlu olmasını önemsememişti. Tabii Julyo'nun odasında değil de salondaki kanepede uyuduğunu tahmin edemezdi.
Mutfağa geçerken "Bella?" diye sorar gibi seslendiğini duydu Julyo'nun. Telaşla etrafına bakınınca kanepesinin olduğundan daha küçük görünmesine sebep olan kocaman bedeni ile uzandığını gördü. Pike vücudunun örtebildiği kadarını örtmüş, kolları ve bir bacağı pikenin dışında kalmıştı. Uykulu gözleriyle Bade'ye gülümsüyordu.
"Şey," diye geveledi Bade, "Başım ağrıyor, bir ağrı kesici alayım, dedim. Uyumam lazım bir an önce," dedi. Dolabı açıp ağrı kesici aramaya başlamıştı bir yandan.
"Ağrı kesiciden daha iyi bir yöntem biliyorum," diyerek doğruldu Julyo yattığı yerden. "Gel buraya," dedi pat pat kanepeye vurup oturmasını işaret etti.
Bade'nin aklına düşünceler üşüştü, çoğu da aklına hiç gelmemesi gereken şeyler olmasına rağmen adımları kanepeye doğru gitti ve Julyo'nun beklenti dolu bakışları altında gösterdiği yere oturuverdi. Julyo geriye kayıp sırtını koltuğun kolçağına yasladı, Bade'yi omuzlarından çevirip sırtını kendine doğru döndürdü. Nazik dokunuşlarla başından havlusunu çıkarıp dizlerine koydu ve Bade'yi başı havlunun üzerinde kalacak şekilde dizlerine yatırdı. Bade şaşkın şaşkın bakarken ona bir göz kırpıp iki elini birbirine sürterek ısıttı ve alnına koyup basınç uyguladı. Sonra tekrarladı, alnından şakaklarına doğru kaydı. Bade gözünü hiç kırpmadan kocaman açılmış gözleriyle Julyo'yu izliyordu. Göz göze geldikleri bir an Julyo gülüp Bade'nin gözlerini kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ
ChickLitBade hayal ettiği hayatı yaşıyordu. Onu çok seven bir sevgilisi, birlikte yaşadıkları kutu gibi bir evi, yayınlanmış ve biri de dizi olmuş beş kitabı ve artık hedef kitlesinin bildiği bir ismi vardı: Bade Değer En iyi zamanların çocukluktan beri ayr...