• MXTX'in yazdığı The Scum Vilian's Self-Saving System adlı romanın fanfictionıdır. •
‼️ Romanı bitirmeden okumayınız. Bu kitap roman bittikten sonrasını konu alıyor yani spoiler içeriyor.
Luo Binghe'nın her zaman Shen Qingqiu ile ilgili merak etti...
Shen Qingqiu zindana girdiğinden beri düşen hava sıcaklığının bedenini ürperttiğini hissetti. Havadaki rutubet ve kekremsi bir koku içine dolduğunda, çoktan zindanın içinde gezinmeye başlamıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Zindanda bir çok hücre ve kafes demir parmaklıklara sarılmış dikenli tellerle kaplıydı. Üzerindeki kurumuş kan izlerinden anlaşıldığı üzere, buraya hapsedilen insanlar her ne olursa olsun yinede bu parmaklıklara tutunmuşlar gibi görünüyordu. Shen Qingqiu kulaklarında acıyla feryat eden kurbanların çığlıklarını neredeyse net bir şekilde duyuyordu.
Kafesler ve hücreler kitli olduğu için içlerine giremiyordu ama yakınlaşıp içeri bakmadan edemedi. Hepsini incelediğinde kalın ve siyah renkte zehirli bir büyüyle güçlendirilmiş, ağır zincirler dışında hiçbir şey olmadığını gördü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hücreleri geçtikten sonra, karşısına okurken çok fazla etkilenmediği ama kanlı canlı şahit olunca nefesinin kesileceği kadar korkunç bir çok işkence aletleri çıktı. Nutku tutulmuş bir şekilde her bir işkence yöntemini inceliyor ve aklında minicik bir canlandırmayla bütün bedeni korkuyla titriyordu.
Bedenini istemsizce ele geçiren bir ürkme hissi nefes alışlarının hızlanmasına neden olmuştu. Zindanda ilerledikçe birçok ilginç ve dehşet verici işkence aletlerini keşfediyordu. Kitabı okurken Luo Binghe'ya acımasızca işkence eden pisliklerin burada yaşadıkları, hiç onu korkutmamış ve daha çok, tatmin etmişti. Sonuçta o geçmişin intikamını alıyordu, ona kötü davranan, döven, hakaret eden adi insanlardan acısını çıkartıyordu. Shen Qingqiu hatta bazen yaptığı işkenceleri yeterli bulmuyor ve Gökyüzüne Ateş Eden Uçak'a küfürler yağdırarak daha da sadistleşmesini isteyen yorumlar yazıyordu.
Ancak şimdi bu düşünceleri resmen kağıt gibi buruşturulup ağzına tıkanmıştı. Gerçekten şahit olmasa bile, sadece aletlere bakarak buradaki ortamın sadistlik derecesinin cehennemin en dip noktasında bile olmadığını fark ediyordu. Korkutucu atmosferin içinde ne kadar kalırsa ve ne kadar yeni işkence aletleri keşfederse aldığı nefesle birlikte kalp atışları da korkuyla artıyordu.