Selamlar. (^∇^)ノ♪Keyifli okumalar diliyorum.
----------
Savaşın acımasız ve sert yumruğunu hissetmeyeli uzun zaman oluyordu.
Kulaklara dolan kükreyerek bağıran iblislerin sesi, çınlamalarla yankılanarak kulakları yırtan kılıçların havada savrulmaları, şiddetli gürültüler ve enkazlara neden olan manevi güç patlamaları Kızıl Geçit'te dalga dalga yayılarak etrafta bulunan sıradışı hayvanların ürküp kaçışmasına neden oluyordu.
Kara Ordu'nun iblis askerleri çoğunlukla garip şekilli vücutlara sahip canavarlar gibiydi. Her biri ağzından salyalar dökülerek bağırıyor ve acımasızca önüne geleni katlediyordu. Shen Qingqiu bu canavarlara baktığında aklına anında Yüzüklerin Efendisi'ndeki orglar gelmişti. Tamamıyla olmasa da biraz benziyordu bu iblis askerler.
'Bunun film seti olmasını tercih ederdim.' diye düşündü içinden.
Luo Binghe ile sırt sırta vermiş bir halde, dikkatli bir biçimde konsantre olmuşlar, seri hareketlerle savaşıyorlardı. Shen Qingqiu bu savaşın er yada geç olacağını biliyordu. Ama bu kadar ciddi, zorlayıcı ve epey fazla askerden oluşan bir orduyla karşılaşacağını tahmin etmemişti. Kim Luo Binghe'ya baş kaldırmaya cesaret edebilirdi ki? Ama evet, anlaşılan bunu yapacak birisi kesinlikle vardı. Üstelik oldukça kararlı gibi görünüyordu.
Shen Qingqiu bir anda önüne atlayan dev bir boğa şeklinde, ayakları üzerinde durarak elinde dikenli bir kırbaçla kükreyen iblisi fark ettiğinde, başka bir iblisin cesedini üzerinden uzaklaştırmakla meşguldü.
İblis kükreyerek koşmaya başladığında, burnundaki büyük bir burun halkası titreyerek sallanmıştı. Shen Qingqiu hızla dikkatini toplayıp eliyle bir büyü mührü oluşturarak kılıcı Xiu Ya'yı iblise göndermişti. Kılıç aşırı bir hızda iblise doğru uçtuğunda, iblis hemen kollarındaki parlak demir yenleri savunma olarak kullanmış ve kılıcı bir patlama etkisiyle kendinden uzaklaştırmıştı.
Shen Qingqiu dişlerini sıkıp tekrar bir mühür oluşturmuş ve kılıç hızla geri dönerek iblise seri saldırılarda bulunmaya başlamıştı. Ancak iblis pes etmiyor ve yeri titretecek kadar büyük bir savaş içine girerken, kılıcın ona dokunmasına izin vermiyordu.
'Ne inatçı çıktın.'
Shen Qingqiu iblis kılıçla meşgul olurken, başka bir saldırı yaparak onu indirmeyi planladı. Tam gözlerini kapatıp bütün manevi enerjisini ellerinde toplamaya başladığında hırıltılı bir ses ona seslendi. "Sen Shen Qingqiu'sun, değil mi?"
Bu kadar aptalca bir soruyu duyan Shen Qingqiu garip bir ifadeyle iblise baktı. Gerçekten bu iblisler beyinsizlik seviyesinde yer altında bir dereceye sahipti. Kullandığı kılıçtan bile onu tanımaları gerekirken, bu beyni vücuduna göre küçük olan iblis daha yeni mi onun kim olduğunu kavrıyordu?
Shen Qingqiu iblisin oyununa gelmeye hiç niyetli değildi ve tekrar bütün enerjisini toplamaya başladığında, iblis bir anda 'erimiş' ve yere dağılarak kırmızı tonlarda bir birikinti oluşturmuştu.
'Demek bu numarayı kullanacaksın.'
Shen Qingqiu "Proud Immortal Demon's Way" okumasaydı şu anda kesinlikle şoka uğramış olurdu. Bu iblisin ne tür bir canlı olduğunu ve rakibini nasıl 'şaşırtarak alt etme' oyunculuğuna girdiğini çok iyi biliyordu. Bu iblis hem güçlü hemde oldukça kurnazdı. Rakibini ilk olarak gücüyle ve enerjisiyle yenmeye çalışırdı. Eğer bu işe yaramaz ve karşısındaki kişi kendi gücüne bile denk biri çıkarsa, ikinci yöntemi yani 'akıl çelme' becerisini kullanırdı. Bu yöntemlerin ikisini de kullandıktan sonra, rakibinin onu alt etmesi asla mümkün olmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Won't Let You Go ✓SVSSS [ғᴀɴғɪᴄᴛɪᴏɴ]
Fanfiction• MXTX'in yazdığı The Scum Vilian's Self-Saving System adlı romanın fanfictionıdır. • ‼️ Romanı bitirmeden okumayınız. Bu kitap roman bittikten sonrasını konu alıyor yani spoiler içeriyor. Luo Binghe'nın her zaman Shen Qingqiu ile ilgili merak etti...