28《[20. Kat Fal]》

243 34 5
                                    

"Shura"

"Bak, bana aldığın kolyeyi taktım" tatlı bir gülümseme ortaya çıkaran Ayuan'a baktı Shura.

Sonra hafifçe gülümseyerek "Öyleyse kıymetini bil, hayatımda sadece 1 defa birine hediye aldım" dedi.

Bu sözler Ayuan'ın neşesi, Ye Qin'in gazabı idi.

"Shura, senin fal bakabildiğini duydum" Kija ilgiyle konuyu değiştirdi hemen.

"Yenge fal bakabiyor musun ?" Helian'ın gözleri fal taşı gibi aydınlandı.

"Yengen kim oluyor be, ismimle seslen bana" Shura Helian'ı ayarladıktan sonra Kija'ya dönerek "Evet, herkesin geleceğini ve geçmişini bir şekilde görebilirim. Buna rağmen benim için sıkıcı ve ilgilenmediğim bir yetenek"

"O zaman bizimkine bakabilir misin ?" dedi Kija ilgiyle.

Başını sallayarak kabul etti.

"Doğruluk oranı hep yüksektir, eksiksiz" Shura konuştu.

"İlk kim ?"

"Ben" Helian biraz gergince öne çıktı.

Shura başını salladı ve [20. Kat Fal] Cehennemin 20. Katının özelliğini etkinleştirdi.

Önünde 20 kart belirdi.

"10'u geçmişin, 10'u geleceğin" Shura konuşurken kartları ayırdı.

"Emin misin ?" Son bir defa ciddiyetle sordu Shura. Helian başını sallayarak kabul etti.

İlk geçmiş tarafından bir kart açtı Shura.

Karta bakarak konuştu. "11. Irktansın" Shura hafif şaşırdı.

11. Irk...

10 ırkın hiçbiri birbirinden daha üstün olamıyordu. Birinin eksik alanında bir diğeri üstündü. Birbirine geçmiş çarklar misali işliyordu aralarındaki düzen. Biri olmasa denge bozulacak ve geri kalan tüm ırk da bundan etkilenecekti.

Lakin bir ırk vardı ki, 10 ırktan da üstün olarak bilinen bir ırktı. Bu ırk sayıca çok çok azdı. Belki 100'ü aşmıyor, belki de rakamı aşmıyordu? Bilinmiyor. Lakin normal olarak bilinen halktan kişiler bile 10 ırkın lideri kadar güçlüydü.

Güçlü, çok güçlü!

Kaldı ki bir de bu ırkı yöneten lider ne kadar üstün olmalıydı ?! Bu gizemli ırk daha önce hiç görünmedi, bu nedenle hep efsane olarak geçer kayıtlarda.

Bir başka söylentiye göre bu ırkın Tanrıların soyundan geldiğiydi! "At yalanını s*keyim inananı..." diye mırıldanarak ikinci kartı açtı Shura.

"Helian idi değil mi ?"

Başını salladı.

Helian birazcık heyecanlandı.

Shura tekrar geçmisten açtı.

"Çocuk iken altına işerdin, sürekli"

Helian utancından kızardı aniden. "Daha fazla geçmişe bakma, direk geleceğe geç!" dedi hızla.

Shura "Sen bilirsin" diyerek gelecekten bir kart açtı Shura.

"Evleneceğin kadın 1 ay için de ortaya çıkacak. O kadın ile birbirinizi çok sevecek ve bağlanacaksınız"

İkinci kartı açarak "Bütün ömrünü o kadın ile geçireceksin"

3. Karta geçti "2 çocuğun olacak"

4. Karta geçtiğinde duraksadı ve Helian'a bakarak "Eğer 3. Çocuğu yaparsanız eşin doğum anında ölecek. Eğer 2'de tatmin olursanız ikinizin de yaşlanana kadar kaderi var"

5. Karta geçti.

"Sakin bir hayat yaşayacaksın, sakin ve mutlu."

6. Karta geçti.

"Irkının liderliğini sen devralacaksın"

7. Karta geçti "iki kızın olacak"

8. Karta geçti "Eğer 2. kızına iyi bakmaz isen zayıf bedeni nedeniyle felç olacak"

9. Karta geçti "İlk kızın sağlıklı doğacak, hiçbir sorun yok. İlk kızin hareketli ve ikinci kızın sessiz bir kişiliğe sahip olacak "

Son kartta biraz nefeslendi.

Son kartı çevirerek konuştu.

"Ölümün"

Helian ciddileşti.

"Hastalıktan kaynaklanacak"

Tüm kartları toplayıp bir süre dinlendi.

Ardından "Kaderinin sana verdiği mesajı okumamı ister misin ?" Diye sordu.

Helian'ın anlamamış suratına bakınca açıkladı.

"Bir de kader kişiye sürekli tekrarlayan uyarılarda bulunur. Kaderinin sana tavsiyesini ve uyarısını söyleyeyim mi ?"

Helian başını salladı.

Shura ona yaklaşıp saçından bir tel çekti. Helian merakla onu izledi.

Saç telini yaktı, kartlara karıştırdı ve kartları da yaktı.

Külleri birleştirip üflediğinde hepsi dağıldı.

Masada tek bir cümle var idi.

"Sakın bir anlık öfkene kapılıp da yanlış kararlar alma"

Helian şok oldu. Bu yetenek cidden üst düzey bir yetenekti.

Shura biraz alnına masaj yaparak "Biraz yoruyor ama iyi yetenektir" dedi.

Ardından "peki, şimdi kim istiyor ?" diye sordu.

"Ben"

Shura dedesine biraz şaşkınca baktı.

"Sadece bir sorumun cevabını almak istiyorum"

Shura'nın karşısına geçip oturdu.
Shura küle dönen kağıtları hizmetçilere temizlemesi adına emir verirken yeni kart destesi çıkarttı.

"Ne öğrenmek istiyorsun ?"

Vain derince nefes alıp kendini sakinleştirmeye çalışarak "Sana söylesem de kader cevaplaya bilir mi?" diye sordu.

Shura başını salladı ve kartları tekrar bir araya getirdi.

Bu sefer kendi kanından damlatıp hafif bir ilahi yazıt okudu.

Ardından tekrar kartları yaktı.

Küllere üflediğinde masada şu cümle yazıyordu "O ölmedi. Jelu adasında yaşıyor."

Vain hafifçe gülümsedi ve "Teşekkür ederim" dedi nazikçe. Shura başını sallayarak yetindi.

Bu sefer karşısına gelen kişi...

-Devam Edecek-

🔹️❕HAYALET❕🔹️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin