25 《Melek Yüzlü Şeytan》

263 32 0
                                    

"Alav" dedi sonunda Shura bir umutla.

Alav isimli kadın, [12. Kat Grejuva] uzun kızıl saçlara sahip büyüleyici, sıcak bir kadındı. Sırf bedeni sıcak olduğu için Shura ona yakın durmayı severdi. Shura soğuktan ne kadar nefret ederse sıcağı da o kadar çok severdi.

Kişiliği de gücü gibi hareketli ve cesur yürekli idi.

"Lordum" Alav Cehennem halkına bakarak "Onlarla ilgileneceğim, buna emin olabilirsin" dedi. Shura Alav'ın ellerini heyecanla tutup "Kurtarıcım" dedi.

Alav "..."

"Elbet karşılığını alırım" dediğinde Alav Shura'nın gülümsemesi yüzünde dondu. "Kazıkçı" dedi surat asarak.

Alav da dayanamayıp "Pis beleşçi" deyince suskun kaldı Shura.

Somurtarak Alav'ın elini bıraktı ve isteksizce "Ne istiyorsun?" dedi. Güvenebileceği bir tek Alav vardı.

"Şu anlık belirlemedim. Sonra düşünürüm" dedi.

Shura "Olmaz, içim rahat değil. Şimdi belirle, ona göre kabul edip etmemeyi seçeceğim" dedi.

Alav bir süre düşündü.

Düşündü.

Gözleri çevreyi gezerken bir yönde durdu.

Tembel bir adamın üstünde. Shura'ya dönüp "Tatil" dedi.

Shura bir süre düşündü. Tatil...

"Masraflar benden değil" diyerek hemen reddetti Shura.

"Tamam" sadece tatile gidecek müsaade istiyordu Alav. İkisi hoşnut olup el sıkışırken ikisini izleyen bir kadın uzakta durdu.

Kadın hem gülüp hem de ağlarken bedeni dengesizce titriyordu. Çevresindekiler kadına 'deli' deyip uzaklaşırken kadının çılgın gözleri Shura'yı terk etmiyordu.

Bu kadın Shura'nın çevresinde sürekli bulunan biriydi.

Açık arttırma sunucusu, bayan Yıldız.

Tavşan kostümlü kadın.

***

Her yerin toz olduğu, insanı öksürüğe boğan boş bir odada iki kişinin belli belirsiz silületi bulunmaktaydı.

Güneş ışıkları zayıfça içeriyi zorla aydınlatırken iki kişi birbirine sarılacak derecede yakındı.

Bir kadın, diğer kadının yüzüne bıçağı yaklaştırdı ve sinirle "Seni gebertirim, ne hakla ailemi rezil edersin!" dedi. "Senin cesedini soyup fahişe diye medyaya yayınlayayım da sen gör!"

Tehdit edilen kadın yüzünde bıçağı dolaştıran kadına küçümsemeyle baktı, o güzel dudaklarından bir kelime döküldü "Beceriksiz"

Elini yavaşça bıçağa getirdi, hafifçe şeytanice gülümsedi.

"Tehdit etmek kurbanın psikolojisini tamamiyle çökertmez. Bu abla sana öğretsin" Bıçak ile yanağını keserken "burası, burası kesilirse anlamsızdır. Sana öğreteyim."
"İlk ders" sesi büyüleyiciydi. Karşısındaki kadın şok olurken Shura devam etti. Bıçağı kendi gözünün üstüne getirirken "Tek gözünü yaralamalısın ki korku salasın" sol gözü delinip de kanı karşısındaki kadına sıçrarken, karşısındaki kadın şoktan ne yapacağını bilemeden donup kaldı. Nefes almaya cesaret edemeyen kadının aksine Shura epey bir rahattı.

"Eylemler boş laflardan her zaman daha iyidir" kan kırmızısı gözleri loş ve ölü gibiydi gülümseyen dudaklarının aksine.

Ardından bıçağı çıkarttı ve hafifçe gülümsedi. "Bak, ana damarları değil de kılcal damarları keseceksin" bıçağı koluna getirip büyük bir kesip atarken yüzündeki zevk ifadesi kadının şokunu tazeliyordu. "Ana damarı kesersen kurban çabuk ölür ya da halsiz kalır. Böylece tadı çıkmaz" sırıtarak kadının başını kanlı elleriyle okşadı. "Sonraa"

"Yavaşça kanaması ve o ılık yapış yapış kan hissini kurbanın hissetmesi ah he he he" bıçağı sağ dizinin üstünde tutarak "Tek bacağını, tek bacağını kesecek tekini bırakacaksın ki umut etsin" suratı çarpılmış gibi gülümseyerek devam etti "ardından kurbanı salıverecek" dizine gözünü kırpmadan bıçağı batırırken açıdan suratı çarpıklaştı.

Hem acı verici ifadesi hem de gülümsemesi, suratından akan kanlar, yaralı gözü ve kana bulanmış bedeni...

Bıçağı sertçe dizinden çekerek "kurbanı serbest bırakmalı ve ona 'umut' aşılamalısın. Kurban kaçmaya çalışırken bir köşene çekil ve onu zevkle izle. Kurbanın gururu ve inadı aşındıkça gülmelisin eheheh" dudağını yaladıktan sonra daha da parlak bir gülümseme ile "en heyecan verici kısmı ise umutsuzluğa düştüğü andır." Elindeki bıçakla oynarken kadına baktı ve kahkahayla "Onu bu halde yaşama bırakmak, ömür boyu bu zulmün gölgesine hapsetmek"

Kendini doğrarken Shura, kadına sanki hava durumundan bahsediyormuş gibi hafif bir gülümsemeyle devam etti.

Şok olan kadının yüzünü soğuk elleriyle okşayarak "Ardından tehdit kısmına geçersin."

Kadının yüzü solmuş, kanı çekilmişti.

Bu kadın şımarık, çevresindekileri hor gören kibirli mizaca sahip biriydi.

Küçük dağları ben yarattım edasıyla dolaşan, evden dışarı çıkmamış, şımartılmış ve el üstünde tutulmuş bir bebek gibi.

El bebek gül bebek tüm sıkıntılardan uzak yetiştirilen bu kadına şu ana kadar kimse karşı çıkamadı.

Ailesi her şeyi satın alacak kadar zengindi.

Sadece önünde, karşısında duran bu manyak kadın dışında...

Kan bile görmeden büyütülmeye çalışılmış bu kağıt kadar saf kadın ve karanlıkta bir nebze saflık izi bulundurmayan bir başka kadın yan yana geldi.

Bu sahne ilk defa böyle bir şey yaşayan kadına şok etkisi yaratırken Shura hiçbir şey olmamış gibi ayağa kalkıp bıçağı bir köşeye fırlattı.

İfadesiz bir şekilde yerdeki kıza baktı ve "En sona kurbanın çevresindekiler öldürülür. Ne yazık ki yakınım olmadığından dolayı sana bunu göstererek örnek veremiyorum" kadının çenesini tutup yüzünü kaldırarak "ama kurban bu durumda sen olduğuna ve senin ailen olduğuna göre he he..."

Karanlık.

Isssız.

Ve acımasız kahkahaların eşlik ettiği bu ortama bir yenisi eklendi, acı çığlıkları...

***

Kadın sürekli hafızasında dönen kanlı hatıralar ile çıldırır iken geçmişin esaretinden çıkamıyordu.

Gökten yere düştü bir günde.

Ve bütün bunların sebebi...

Sahnedeki şeytandı.

Masum görünümlü, melek yüzlü şeytan.

-Devam Edecek-

🔹️❕HAYALET❕🔹️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin