32《'İyi' olma düşüncesi ?》

244 40 1
                                    

Annem sıyrık ile ilgilendikten sonra bana ciddiyetle bakarak konuştu.

"Shura, geçmişte ne olursa olsun, gelecekte de ne olacaksa olsun sen benim çocuğumsun."

" Geçmişinle ilgilenmem, lakin geleceğini bu kadar pervasız yaşamana da müsaade etmem. Hatalıysan sorumluluk alacaksın"

"Yaramaz olabilirsin, ya da hareketli." Yüzümü okşadı "ama şu canına kıymet ver yavrum" ardından başımı okşayarak "Yalnız değilsin, hareketlerin bizi endişelendiriyor"

İçim bir tuhaf oluyordu o konuştukça.

"Hareketlerini kısıtlamayı seven bir ebeveyn değilim lakin çocuğumun da geleceğini düşünmeliyim" nazikçe konuştu.

Kalbim...

Bugün kü duygu dozu yeterdi bence!

Ah, bu sözler büyü gibi.

Beni tesiri altına alıyor.

Ben, laftan anlamayan ben, yapma denilenin burnunun dikine giden ben, şurada uysal uysal oturuyordum.

Heyt be, bu günleri de mi görecektim ?

Kadına baktım.

Tuhaf.

Bu duygu denen şeyde, bu duygunun beni etkisi altına alması da ve benim bundan sakınmamam tuhaf.

Şuan bir şeyi fark ettim.

Ben bugün en başından beri gardımı indirdim.

Şok oldum, bilinçsizce o kadar çok mu güvenmeye başladım ben bu aile meselesine ?

Yani onların yanında canımı korumayı unutacak kadar?

Tuhaf.

Tuhaf.

Çok çok tuhaf.

"Shura" anneme baktım bilinçsizce.

"Unut" dedi bana hafifçe gülümseme ile.

"Geçmişini unut ve geleceğine yeni bir sayfa ile başla."

Yıldırım çarpmış gibi sözler beni tesiri altına alırken sözleri kafamda yankılandı.

Geçmişini unut ve geleceğine yeni bir sayfa ile başla.

Ben geçmişimi hep unutmuştum.

Lakin onun etkisi altında yaşadım.

Bencillik, ihanet, kibir ve sahtekarlık ile.

Yaptığım pislikler anlatsam buraya sığmaz, bu yaptıklarıma akıl mantık dayanmaz.

(Ana karakterden çok nefret etmeyin diye örnek vermeyeceğim ._.)

Sadece masum insanlardan uzak durdum. Suçsuzlardan ve çocuklardan.

Bunun dışında herkesin kanı ile kirletildi bedenim.

Zerre de pişmanlığım olmadı.

Lakin hep böyle bir kısır döngüde mi geçecekti hayatım?

Bu hayat ne kadar eğlenceli, ne kadar güzel olabilirdi ?

Belki de...

Yavaş yavaş 'iyi' olmayı deneyebilirdim ?

Mesela bir şeyi paylaşabilirdim ?

Emm, ne paylaşsam ?

-Cehennemi ?

Hayır o benim.

-Cenneti ?

Nah veririm.

-Yemek yapabilirdim o kişiye ?

Hayır uğraşamam.

-Biraz para vereyim ?

Enayi miyim ?

Şu paylaşma denen şeyi çıkartan kişi karşıma çıkmasın. Yakar yıkarım ortalığı.

Başka bir şey düşünebilirdim.

İyilik yapmak ?

-Mesela yere biri düştü.

Normalde bir de ben tepkilerim ama O kişiyi kaldırabilirim ? Belkiiii.

-Yiyecek yemeği olmayanlara?

Geç.

-Erm aklıma iyilik gelmiyor.

Tamam iyilik de yapmayayım.

"Senin kimseye kötülüğünün olmaması yeter" diye fısıldadı uzun zamandır uğramayan şeytancıklarım.

"E o zor ama" mırıldandım.

-Çalmak yok.

Duramam.

-Dövmek yok.

Elim kaşınır durur.

-Aklıma gelen uyuzluğu yapamam.

Gece gözüme uyku girmez.

-Yalan söyleyemem.

Annemden dayak yemeden yırtamam böyle de. Hem yalan demek, işin kolayına kaçmak demek.

-Hile yok.

Hayatım hileler üzerine kurulu.

Bekle bir ya, ben şeytanım. Bunlar normal. Hayır şimdi "Hayalet" olmak istesem de, geri şeytan mı olsam ne ?

Kişi özünü değiştiremez sonuçta.

Tamam, ufaktan başlayacaktım.

Ya daaa...

Belkii.

Aman boşver be, dürüstlük çok pahalı. Onunla mı uğraşacağım.

Karaktersiz isem karaktersizim kime ne be. Ben kimseye karışıyor muyum nasıl davranması konusunda ?

Huylu huyundan suylu suyundan vazgeçmez. Hele ki bu kişi ben isem ikisinden de vazgeçmem.

Herkes kendi yoluna!

Anneme ciddiyetle bakarak "Bu imkansız" dedim.

Annem sanki aklımdakilerini okuyabiliyormuş gibi gülerek "Senden o kadar ilerisini istemedim" dedi.

Şok oldum.

"Nereden biliyorsun anne ? Sesli mi düşündüm ?"

Yoksa bu karı aklımı mı okuyor?

"Yüzün önce yeşile döndü, sonra kırmızı, ardından mavi ve mor oldu. En sona ise karardı. Çok zorlanıyordun ve bir anne olarak çocuğunun düşüncelerini tahmin etmek sorun değil" dedi hafif keyif ile.

"Anne vallahi benden o kadarını beklemeyin. Düşüncesinde bile daralıyorum, yaparsam o gece gözüme uyku girmeyecek"

Doğru.

Bir hayır kurumuna para bağışlarsam ertesi gün yerimde duramayıp o hayır kurumunu soyup soğana çevirirdim. En iyisi bu işe hiç başlamamak idi.

Sonuçta o iş başlamadığı, yani kimse gelip de benden belasını aramadığı sürece pek sıkıntı sorun çıkaran biri değildim.

Eğer bir şeye tehdit edilirsem ve örneğin biri bana o şeyi yapmamamı söylüyor. İnadına yapardım.

Huyumda suyumda var sonuçta.

"Leina bırak, annen de öyleydi" dedi o sırada Vain hafif gülümseme ile.

Büyükannem ?

Annem annesini duyunca yumuşadı, sıkıntıyla iç çekerek konuştu "Tamam, istediğin gibi yaşa"

Tekrar daha da ciddi bir halle "Ama bir ailen olduğunu da asla unutma!" dedi.

-Devam Edecek-

🔹️❕HAYALET❕🔹️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin