73《Tutkal Gibi Adam》

221 28 4
                                    

Bu sefer gözleri siyah baştan çıkarıcı bir sis tabakasıyla çevriliydi.

Bu görünümü, bu ifadesi ve bu gözleri daha önce hiç görmedi. Bu duyguyu ondan başarıyla saklamayı başarmıştı.

Shura bu gerçeği fark eder etmez dondu. Hafif sinirlenerek bağırdı "Sen! Seni utanmaz!"

Bir şeytan olarak en başından beri kandırılıyordu yani?

Bu düşünceyle göğsü öfkeyle dolup taşarken yumruk olarak sıktığı yumruğu Qin'in göğsüne balyoz gibi iniyordu. Qin yumruğu yumuşakca tutup kıdırdadı. Baştan çıkarıcı bir ses ile düşük, sarhoş edici kahkaha Shura'yı daha da sinirlendiriyordu. Ateşi körükle kuvvetlendirmek olayını yaşarken Yifan onu daha da kızdırma isteğine engel olamadı.

Göğsüne inecek olan yumruğu alıp "Yumuşacık ellerin var, bunlar bana zarar verebilir mi ?" dedi

Gücüyle övünen Shura daha da sinirden köpürürken kolunu Yifan'ın  ellerinden kurtarmaya çalıştı.

Lakin 1 santimini bile oynatamayınca "Bırak!" diye cırladı.

"Öpersen belki" deyince Ye Qin, "Utanmaz!!" diye bağırdı Shura.

En başından beri uysal olarak gizlenmiş abisi nerede ?

Açıkça koyun postundaki kurttu!

Ye Qin daha da çekici bir şekilde gülerken Shura hayatının aşağılanmasını hissetti. Yüzü sinirden kızarırken sinirden titrek ellerini kaldırdı Shura. 

Onu boğmak istiyordu!

Bir de kör gibi onu sevimli belliyordu! Neresi sevimli ? Açıkça tam bir uyuz!

Shura itiraf etmek istemiyordu. Özellikle kandırıldığını!

Gün ışığında evine hırsız girmiş de başarılı olmuş gibi iğrenç bir histi bu.

Ve o hırsızı bile farketmeden hayır farkederek ona kapıyı açmış ve içeri davet etmiş gibi. Bu öylesine iğrenç bir duyguydu ki.

Hayatında hiç yenilgi denen şeyi tadmayan Shura için bu asla basite indirgenecek bir olay değildi. Çünkü ister kirli, ister adil savaş olsun her şey onun kontrolünde olurdu. Canlılarla aptal gibi oynamayı ve onları piyon gibi görmeyi severdi.

Ve şuan pozisyonlar değişmiş, aptal gibi oynanan o olmuştu.

İşte bu nedenle bu işi bu kadar büyütüyor ve düşündükçe sinirleniyordu.

"Ye Qin, bırak seni şerefsiz!" Sinirden düzgün bile konuşamıyordu. Köpürüyordu resmen. Kızgın suratı o kadar ürkütücüydü ki...

Ama aşk denen şey gözleri kör ediyor olacak ki bu görüntü Ye Qin'e aşırı şirin geliyordu. Kedili pijamasıyla somurtan Shura...

Ye Qin şimdi neden Razin'in sürekli eşini yani Aurum'u kızdırdığını ve onunla uğraştığını anlıyordu.

Çünkü sevimli.

Ye Qin öksürerek kendini toparladı. Kızdırmak hoş ama gelecekte bolca yapılabilir. Şimdi ise tam zamanı değil.

Şimdi asıl önemli olan mesele şu ilişkilerine bir son noktayı konmak. Yani kısaca kararlaştırmak.

Yifan yüzündeki alaycı ifadesini silip de aniden ciddileştiğinde Shura duraksadı.

"İstiyorum" dedi Yifan.

Shura "???"

Ye Qin açıkladı "İsteyip istemediğimi sormadın mı? Shura ?"

Shura kaskatı kesildi.

Sözünü geri alabilir mi ?

Ha ?

Bunca yıldır onunla olan Yifan düşüncesini nasıl bilmez?

"Hayır" dedi karanlık bir suratla. Hafif siniri belli oluyordu. "Kaçamazsın Shura, beni reddetme." dedi.

"Abi ben şaka yapıyordum-" sıvışmaya çalışan Shura'yı sertçe tuttu ve gözlerini ona kenetleyerek "Shura" dedi kararlıca.

Shura terlemeye başladı.

Lânet olsun.

Bu koyun postundaki kurt tarafından nasıl aldatılabilir??

Yifan'ın gözlerine baktı.

Duraksadı.

Nedense, ona olan içindeki o şey hala değişmedi. Hisleri ve sahiplenici duygusu.

Hayır, hatta bir his daha eklendi. Bu kişiyi inatla fethetme duygusu ve yenme arzusu!

Gözleri ateş gibi yanarken "Kaçmayacağım" dedi cesaretle.

Ama gelecekte bu cesaretine iyice sövecekti. Çünkü Yifan...

Tutkal gibi, ayrılamayacağı ve asla kurtulamayacağı bir adam.

-Devam Edecek-

🔹️❕HAYALET❕🔹️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin