51《Unut!》

214 28 3
                                    

"Abi"

Devamını getiremedim.

Gerçekten ne diyeceğimi bilmiyorum.

Elini elimden çekip kapıya ilerledi. Yerdeki kapıya bastı ve ardını dönmeden sessizce çekip gitti. Ortam sessizliğe boğuldu.

Yerimde donukça durdum.

Sinek yemiş gibi hissediyorum. Bu iğrenç his bırakmıyor beni.

Ve...

Neden ona açıklama gereği hissediyorum ?

Abim olduğu için mi ?

Hayır hiç sanmıyorum.

Galiba düşündüğümden çok baglandım ona.

"Ayuan, böylelikle ilişkimizi kesmemiz daha iyi" gidecekken elimi tuttu.

Bana ciddiyetle baktı ve "Bana yardım et, yardım ettikten sonra senin bana yalan söylemeni ve aramızdaki yaşanan herşeyi unutacağım."

Duraksadım.

Ayuan'ın kin tutmaması daha iyi olurdu.

"Ne istiyorsun?"

"Ailemin verdiği bir söz var, bu nedenle bir adamla beni zorla evlendirmeye çalışıyorlar."

"Başkasının bana dayattıklarına razı gelecek bir salak değilim. Benim hayatım ve kendi seçimimi ben yaparım. Bu ilişkiye razı değilim."

"Gerekirse savaş bile açarım lakin o güce sahip değilim. İşi en kolayından halletmek istiyorum"

Düşünmeye başladım.

"Kim bu kişi?" Diye sordum. Eğer tanıdığım biriyse bunu çözmek kolay olurdu.

"Bilmiyorum. Çok ironik değil mi ? Beni tanımadığım birine vermeye çalışıyorlar" dedi alayla.

"Kolayından iki çözümüm var. Adam nüfuzlu biriyse ondan daha nüfuzlu biriyle olman" dedim, bana baktı ve sırıtarak "sen" dedi. Başımı sallayıp reddettim. "Bununla uğraşamam."

Ayuan diğer fikrimi söylememi bekledi.

"Ya da o kişiden daha güçlü olup onu gücünle böcek gibi ezersin"

Bunu duyunca kocaman bir gülümsemeyle "Bunu sevdim!" dedi. Aniden yüzü düşünceli bir hal aldı "Ama, bunu nasıl yapacağım ?"

Kısa sürede bunu yapmak zordu.

"Benim bir şirketim var. Minik ama kısa süre sonra büyü ve teknolojinin birleşimini çıkarmayı düşünüyorum. Seni bu sirketin temsilcisi yapabilirim" Ayuan dikkat çekici, güzel ve zeki bir kızdı. Onun yardımı ile daha da ilgi çekici hale gelebilirdi şirket.

"Büyü ve teknoloji birleşimi ürünler ? Çok ilginç bu! Tamam öyleyse, zamanı geldiğinde bana haber verirsin" aniden elini omzuma koyup kulağıma fısıldadı "Bundan önceki olayları unutacağım ama seni kız kardeşim gibi görüyorum" hafif kıkırdadı.

"Kız kardeş? İlk ve tek kız kardeşim en son bana ihanet etmişti. Böyle bir şeyi bir daha yaşamak gibi bir niyetim yok doğrusu" omzumu okşayarak bana baktı. "Shura, bu sefer ihanet edenin sen, ihanet edilenin de ben olduğum bariz" deyince iç çekip "öyle olsun" dedim.

Oradan ayrılırken aklım hala abimdeydi.

En son buradan çaresizce ayrılışı, kalbime oturan bir anı olarak yerleşti hafızama.

Boğazıma bir şey takılmış  da o lokma geçmiyormuş gibi hissediyordum.

Oradan ayrılıp sessiz sokakta yürürken sigaramı aradı ellerim.

Rastgele çıkartıp içerken bu seferkinin vişne aromalı olduğunu fark ettim. Ekşi tad ağzıma dağılırken boş sokakta bana eşlik eden tek şey ayak seslerimdi.

Rahatsız edici.

Bu his hala rahatsız edici. Çok rahatsız edici. Geçmek yerine gittikçe daha da kuvvetlenen, kalbime yumru gibi oturmuş ve ayrılmayan bir lanet gibi.

Gerçekten...

Ona bu kadar bağlanacağımı...

Duygularını bu kadar umursayacağımı hiç düşünmezdim.

Her zaman yaptığım gibi kafamdan atıp unutmaya çalıştım.

Unut Shura. Umursama. Ne zamandan beri bu kadar başkalarını düşünür biri oldun sen ?

Unut.

Unut ve bir daha hatırlama.

Lânet olsun unutamıyorum!

Kafamdan çıkmıyor!

-Devam Edecek-

🔹️❕HAYALET❕🔹️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin