🔹️❕HAYALET❕🔹️

01《Ölüm Çiçeği "Alisha"》

Boğuk, koyu hava her yerde, sisli, gizemli ve bataklık gibi bir bölgede kocaman bir nilüfer bulunmaktaydı.

Bu nilüfer ceset gibi soluk renkte, iç karartıcı ve bunaltıcı.

Nilüfer âşırı berrak bir suda yüzüyor.

Nilüferin başında toplanmış milyonlarca canlı var.

Her canlı farklı bir ırkta, lakin çoğu şeytan ırkından.

Her biri aynı anda kılıcını havaya kaldırdı, ardından göğsüne daldırdı.

Her biri aynı anda bağırdı, koca topluluğun sesi büyük, ürkütücü ve yıkıcıydı.

Seslerinde belirlenemez bir savaş arzusu...

"Bedenimiz size kurban olsun Alisha! Uyan Alisha! Uyan Lordumuz!"

Her biri aynı anda kendini kurban ettiğinde berrak şu kana boyandı.

Nilüfer kanı kendine çekti, göl aynı berraklığına geldiğinde yerdeki cesetlere uzandı bitkinin kökleri. Bedenlerine delip tamamen kanı çekerken cesetler bir damla dahi kan bulunmadığından kemiğe yapışmış bulunmaktaydı.

Nilüfer açtı.

İçinde ölüm havası taşıyan uzun saçlı bir kişi vardı.

Kıza benzeyen ama erkek olan.

Oğlan yavaşça çiçekten kalktı.

Dudağını yaladı.

Ölü gibi boş gözleri gökyüzüne döndü.

"Lord ha..." diye mırıldanırken kendisini tekrar diriltmek adına bedenini kurban eden canlılara boş gözlerle baktı.

'Alisha' Lukas'tan önceki yönetici.

Cehennemi yöneten 17 kişi oldu şu zamana kadar.

İlki Cehennemi kuran kişiydi. Bu kişiyi kimse tanımıyordu. Milyarlarca yıl kadar önce kurucu denen bu kişi Cehennemi yükseltip ortadan kayboldu.

İlk yönetici, aynı zamanda kurucu olan şeytan tarihteki ilk şeytan soyu kabul edildi.

İkici yönetici...

Üçüncü yönetici...

...

Diyerek ilerlerken.

15. Yönetici Alisha cehennemi devraldı.

16. Lukas

17. Shurin.

Ve Ölen Alisha diğer ölen seytanların gittiği yere hapsoldu. Cehennemin ilk katı boşlukta...

Korkutucu bir yerdi boşluk.

Bu sefer diriltilerek oradan çağrıldı. Şimdi ise oraya geri dönmeye niyeti yoktu.

Bunca canlı onu şuanki cehennem liderinden memnun olmadığından tekrar diriltti.

Öyleyse...

Cehennemi ele geçirmeli ve eski ihtişamına geri dönmeliydi.

Taht savaşları başlıyordu!

***

Büyükçe bir kütüphanenin uzun zamandır kapalı tutulmaktan toz toplamış kapısı açılınca kapıdaki tozlar etrafa uçuştu.

Tozun ardından uzun siyah mürekkep saçlı, altın sarısı gözlü bir oğlan ilerledi.

Her zamanki gibi beyaz giyinmesi ona saf bir görüntü katıyordu.

Asil bir zarafetle ilerlerken kütüphanedeki kişilerin gözlerini istemsizce üzerine çekti.

Kütüphaneden çıkıp gökyüzüne baktı.

Bedenini esnetip gerildi. Ardından salınmış saçlarını ardına atarak ilerledi.

Uzun zamandır dışarıya çıkmıyordu.

Shura!

Etrafı gezeyim derken pek çok şeyin değişimini fark etti.

Eski moda sokaklar tarzını modern olarak değiştirmişti.

Her yerde açılmış aşırı lüks bir mağaza dikkat çekiyordu.

Mağaza büyük ve genişti. Dışarıdan bakınca bile sadece kendi marka ürünlerini sattığı anlaşılıyordu.

Mağazanın üstünde yazan "Kral" ismi ve taç lolosu gerçekten lüksü ve zarafeti simgeliyordu.

Yüzünü gülümseme aldı Shura'nın. Mağazaya ilerlerken "Su Zifu iyi iş çıkarmış" diye mırıldandı.

Mağazaya girdiğinde birkaç kızın kendine baktığını gördüğünde onlara göz kırpıp ilerledi.

+1

+2

+3

Birkaç puan gökyüzünde yüzüp bedeniyle kaynaştı.

Bunlar ay ışığı enerjisiydi.

İlerlerken aynanın yanından geçerken durdu.

Yüzüne baktığında şaşkındı.

Bir başka seviye atlamıştı yüzü!

Cildi daha da beyaz, daha pürüzsüz olmuştu. Gözleri parlak ve çekici, tilki gibi hafif dardı.

Yüzü küçük lakin aşırı kızsı değildi.

Dışarıdan bakıldığında kız mı, erkek mi söylenmesi çok zordu. Lakin güzel olduğu kesindi!

Kokusu daha da artmıştı. Parfüm gibi etrafı sarıyordu.

En çok değişen mizacıydı.

Dalga geçen çocuksu modacının yerini olgun genç bir erkek almıştı sanki.

Dudaklarının köşesi kıvrıldı.

Değişmedi.

Hiç değişmedi. Sadece görünüşüne uygun bir şekle büründü. İçinde yine aynı yaramazlık, yine aynı şeytanlık 4 yıllık kapalılığın üstüne hızla artmıştı.

Infazyon u buldu.

Teknolojiyle Büyünün birleşimi sırasında tek eksiklik son adımdı. Tamamlanmak üzereydi.

4 yıl geçti.

17 yaşına bastı.

Okula tekrar devam etme vakti gelmişti.

-Devam Edecek-